Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “NEDEN ilişkilerimde sürekli hep aynı yerden sınanıyorum?” diye yakarışlarımın tavana çıktığı günlerde konunun kozmik yönünü merak ederek sorduğum Hande Kazanova, “Senin regresyon yaptırman lazım” dediği zaman bir durdum. Yükselen burcunu bile daha geçen ay tam olarak öğrenmiş biri için regresyon kelimesi uzak tabii. Artık yaşım da geliyor, kan değerlerime baktırmalıyım sanırım diyeceğim ama ne alaka? Hande’yi bozmamak için sonradan Google’lamak üzere kelimeyi not ediyorum ama çok şükür Hande olayı aydınlatıyor: “Geçmiş yaşamlardan kalan bilgilerin bilinçaltında kalan izlerini temizlemek!” Geçmiş hayata inanır mısınız bilemem. Ben bu kadar enerjinin tek hayatlık olabileceğine ihtimal vermeyenlerdenim. Bu yüzden deneyim sırasında heyecanım limitleri zorladı. Bir süredir “Bu dünyaya neden geldim, ne işe yararım?” sorularına iyice sardığımdan benim için konu daha derin! Önceki hayatında ne olduğunu bilen, bunu her yerde söyleyen insanları merakla dinlemişimdir ama bir uzmana gidip merakımı gidermek hiç aklıma gelmemişti. Hande’den aldığım reçeteyle yolum Ayda Ersan ile kesişti. Ayda yıllardır bu konularda uzmanlaşmış bir regresyon terapisti. Huzur dolu stüdyo evinde beni yatağa yatırıp üzerimi örttü. Elleriyle enerji taraması yaptıktan sonra bana sorular sormaya başladı. Hiç tanımadığım birileri, hiç tanımadığım yerler ama tanıdık gelen duygular gözümün önünde dolanmaya başladı o sırada. Önceki hayatlarınız bir film şeridi gibi gözünüzün önünden geçmiyor belki ama imgeler doğuyor beyninize. Geçmişle sorununuz çözülerek bir nevi ruhunuzu özgür bırakıyorsunuz. Özgürlük ne güzel bir duyguymuş, Ayda’yla çalıştıktan sonra özgürlüğün önemini ve özgürce adım atabilmenin rahatlığını hatırladım. Önceki hayatlarım, neler olup bittiği beni ilgilendirir tabii ama ben işin macera kısmını paylaşmak istedim açıkçası. Geçmiş hayatlarımızın katmanlar gibi karakterimizin üstünü kapladığını daha önceden bilsem çoktan koşup olayımı çözmüştüm galiba. Kısmet bu yazaymış!

        5 adımda regresyon

        1- Kendi içinizde çözemediğiniz, insani ilişkilerinizde sürekli kendini tekrarlayan sorunlarınızın nedeni beyninizdeki yanlış davranış kalıplarından olabilir. Ayda Hanım bu durumla tanışmanızı sağlayan bir aracı niteliğinde, yargılamayan ve enerjisiyle sizi rahatlatan bir uzman.

        2- Kendini sevmek, sevebilmek, bu hayatın en zor tarafı belki de. Gereksiz bir özgüvene sahip olup kendine âşık olmaktan bahsetmiyorum. Korkuları yenip kendini sevebilmek bu terapinin en sık rastlanan sonuçlarından.

        3- Bir kerede tüm hayatlarınızla barışıp sorunlarınızın büyük bir kısmını çözebildiğiniz de oluyor, 7-8 seansta 2-3 hayat temizliğine giriştiğiniz de. Soğan zarı soyar gibi ince işçilikle karakteriniz ortaya çıkabiliyor.

        4- Uykuda karşılaştığınız kâbusların eski hayatınızla bağlantısı olabileceğini hiç düşünmüş müydünüz? Regresyon terapisine katılanların birçoğu kâbuslarından kurtulduğu için çok mutlu. Bu terapiyle astım krizlerini yenenler bile bir hayli fazla.

        5- Psikoterapiyle uzun zaman alabilecek yolu regresyon terapisiyle çözmek de sevindirici ihtimaller arasında. Özellikle fobi konusundaki çalışmalar inanılmaz.

        Olan Biten

        17 Haziran, efsanevi oyuncu Adile Naşit’in 86’ncı doğum günüymüş. Sanat dünyasının iyilik timsali son temsilcisi olarak onu kabul edebiliriz herhalde. Pek dizi kültürüm yok ama bu kadar tontoş bir tiplemenin geldiğini sanmıyorum. Doğum gününü bize Google hatırlattı. Adile Teyze’yi saygıyla anıyor, Google’a da teşekkür ediyorum.

        Sinan Çetin’in biricik oğlu Rüzgâr’ın ezdiği polis kusurlu bulunmuş. Rüzgâr’ın çarptığı arabayla hayatına son verilen memur, emniyet kemeri takmadığı için kusurluymuş. Süre biraz geçince bu yazıyı yazdığım için ben bile kusurlu bulunabilirim galiba. En iyisi susmak!

        Esin Övet’in röportajında okudum, Türkbükü’nün klasik yüzü Shipahoy artık Tanem Sivar dokunuşuyla hayat bulacakmış. Tanem’in anneannesi Nihal Acar’ın olan mekân, 30’uncu senesinde aile işletmesine dönüyor, ne mutlu.

        Diğer Yazılar