Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        DEMET Akbağ, Twitter’a “Yaz bitti” diye yazınca içim cız etti. Her sene tatil beldesi olarak Çeşme’yi seçen oyuncu “Zaten hiç gelmemişti” diye de devam etti. Acı bir gerçeğin altını çizdi, sertti biraz ama yerindeydi. Başarısız darbe girişimi sonrasında herkes canla başla çalışıyor ama tatil bölgelerindeki işletmeler hayatını nasıl kurtaracak bunu düşünen olduğunu sanmıyorum. “Bu dönemde ne tatili?” diyebilirsiniz de olaya sadece işten izin alınıp geçirilecek güzel günler olarak bakmamak lazım.

        Bu sene Çeşme ve Bodrum ramazandan sonra işlerin açılması dileğiyle başladı sezona. Bu bölgelerde çalışanlar için bayram tam bir şenlik havasında geçti. Mekânlar doldu, yüzler güldü. Bundan sonraki dönemin hep böyle geçeceği umulmuştu ki lanet olasıca darbe girişimi tuz biber ekti bütün işlere. Tatil beldelerindeki esnafın, “Bundan sonrası düzlük” dediği dönemde hiç beklenmeyen olaylar gelişti.

        Sonuç hüsran. Yaz boyu yaşadığım Alaçatı’da gözle görülür bir boşluk var. Sokaklar yine çok kalabalık ama mekânlara giren yok. Şüphesiz ortamdaki belirsizlik parayı cepte tutmayı, az içip az eğlenmeyi gerektiriyor. “Daha çok çalışıp daha iyi işler yapmalıyız” diyoruz da tatil beldeleri için bir fikir geliştirecek olan var mı? Buralardaki esnaf ülkesi için daha çok çalışmaya hazır ama müşterisi olmadıktan sonra ne işe yarar bu azim, o kısmı muallak.

        Ve müzik susmasın

        BİR başka güzel dilekse “Müzik susmasın!” Evet susmasın ama yabancı konserler bir bir iptal olup yerli projeler kendine sahne bulamazken nasıl olacak bu işler? Adında ‘eğlence’ geçtiği için hiçbir zaman gerektiği kadar önemsenmeyecek eğlence sektörüne hizmet verenlerin geleceği ne olacak? Herkesin bir işi var ve içinde bulunduğumuz kaostan hızlıca çıkabilmenin yolu herkesin sahip olduğu işe sarılıp daha iyisini yapması değil mi? Pratikte evet ama konu müzik sektöründe çalışanlara gelince nedense bir sessizlik oluyor! Neden market sahipleri ürünlerini satmaya devam ederken tek bir işi olan müzisyenler şarkıları kesmek zorunda kalıyor?

        “Of Oben, insanların konsere gidecek hali mi var?” diye çıkışıp konuyu kapatabilirsiniz. Fakat sahip olduğu tek işten para kazanmaya çalışan insanları düşünmeye başlasak mı artık? ‘Birlikte çok güzelsin Türkiye’ sözünden etkilenmemek mümkün değil. Ama sektör ayırmadan birleşebilirsen daha da güzel olacaksın Türkiye. Ayrıca bizim sanatçı tayfasının da yabancı gruplarla aşık atan fiyatlarından vazgeçip insani konser fiyatlarına dönmesi gerekiyor. Tabii bu işin başı konser alanlarının astronomik kira bedellerine kadar dayanıyor. Her alanda silkinen ülkemin eğlence hayatında sağlam bir reforma ihtiyacı var. İptaller yüzünden bomboş duracaklarına İKSV, Zorlu PSM gibi önemli merkezler makul şartlı yerli konserlere kapı olamaz mı yani?

        Diğer Yazılar