Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SOSYAL medyada dolaşan bir caps (sanırım yüksek IQ’mdan dolayı) benim de dikkatimi çekti; Zekiler âşık olamıyor! Hah diyorum demek bundanmış yılların yalnızlığı, yoksa karşıma ne doktorlar ne mühendisler çıktı! Hemen merakla başlığın altına ışınlıyorum gözlerimi, açıklamayı merak ediyorum tabii. (Çünkü ben zeki bir insanım, nedenini bilmem gerek!) Uzmanlar (hangileri acaba, kuaförler mi, sekreterler mi, iki iş grubu da aşk konularını dinlemekte çok iyidir) “IQ seviyesi yüksek kişiler, âşık olmakta zorlanıyor” diyor(muş). Araştırmalara göre zeki kişiler ilişkiye geçiş aşamasında geçmiş deneyimlerine takılı kalıp fazla zamana ihtiyaç duyuyor, sonunda da yalnız kalmayı tercih ediyorlarmış. Yani sütten ağzı yanan süt ürünlerini üfleyerek yiyormuş anlayacağımız. Bu kadar basit bir detayı nasıl gözden kaçırdık anlayamıyorum. Demek benim âşık olmamı zekâm engelliyormuş öyle mi? Yani serotoninin, oksitosinin, testosteronun, adrenalinin durumla hiç alakası yok. Uzun süre karşıma çıkanlarla ilk buluşmaya bile gitmediğime göre İlber Ortaylı seviyesinde miyim yani? Evet birkaç senedir kafam oldukça rahat, neredeyse ‘Sevgili mi o da ne’ diyebilecek küstahlığa ulaşmama az kalmıştı. Bunların hepsi fazla zeki olmamdan mı kaynaklanıyor? E durum böyleyse şu an yaşadığım yaz sonuna doğru piyangodan çıkan pembe duygular ne oluyor peki, zekâmdan mı oluyorum? Yoksa aşktan aklını kaçırmak dedikleri şey mi bu? Züğürt tesellisi çok gördüm ama böylesi eğlenceliymiş.

        Erdoğan’ın kafasını kıskandım

        İPEK Durkal yazmış, Yılmaz Erdoğan Köyceğiz’deki çiftliğine yerleşip kişisel üretimini oradan yapmaya başlamış. Herkes onun inzivaya çekildiğini düşünedursun, o hiç olmadığı kadar üretiyor, yazıp çiziyormuş. Hatta son filmini bile orada ortaya çıkarmış. Benim gibi hızlı hayattan fenalık geçirmek üzere olan bir metropol insanı için bir kahraman olmuş yani Yılmaz Erdoğan. Bir yere yetişme, geç kalma, trafikte takılma, tırmalama gibi öğelerin yer almadığı bir dünyada kendi hayatını kurmak ne akıllıca bir hareket. Sonuçta inzivada değilsin, canın istediğinde en yakın şehre ulaşmak öyle zor değil. İşin benim için en cazip kısmı kendi tarlanda kendi yiyeceklerini üretme kısmına hiç girmiyorum bile. Ünlü hayatlardan en çok Yılmaz Erdoğan’ınkini kıskandım galiba, itiraf edeyim.

        Yeni proje R1D1

        MTV Video Müzik ödülleri töreninden sonra ayyuka çıkan Rihanna ve Drake ilişkisi hayranlarını heyecanlandırsa da gazeteci gözüyle bakıldığında güzel bir PR malzemesinden öteye gidemiyor. Şimdi ‘Rihanna’nın reklama mı ihtiyacı var’ diyenler olacaktır. Valla günümüz dünyasında en güçlü devlet adamlarının bile reklama ihtiyacı oluyor, düzen böyle. Hem son albümü öncekilerin üzerine çıkamamış, Drake’li ‘Work’ten başka şarkısı hit olamamışken şahane reklam. Bizde bile bu tip anlaşmalı birliktelikleri dizisi tutmayan oyuncular dünyasında sık sık görebiliyorken Rihanna ve Drake’ten harareti bol bir çift çıkmaz mı sizce de?

        Çeşme’de gökkuşağı, İstanbul’da gazino

        YAZ bitiyor evet, içimiz hafif cız etse de bu gerçekle karşı karşıyayız. Psikolojik hasarı en aza indirgeyebilmek için ortalıktaki partilere göz atmamız gerekiyor. Mesela bugün Çeşme dolaylarındaysanız Fun Beach’te GZone tarafından düzenlenen partiye göz atmak lazım. Limitsoff sponsorluğundaki gecenin tam adı GZone Rainbow on The Beach. ‘Drag queen’ler mi istersiniz, ‘gogo boy’lar mı hepsi burada olacak. İstanbul’da olanlar içinse 2 Eylül Kibariye ve Kenan Doğulu eşliğinde efkârlanma günü. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Yeni Bi’Fest, gazino kültürünü hatırlatmak adına Küçükçiftlik Park’ta olacak. 1950’den 90’lara kadar Küçükçiftlik Gazinosu olarak işletilen alandaki enerji her zaman olduğu gibi bu sene de fazlasıyla lezzetli duruyor.

        Diğer Yazılar