Kahve festivali tam gaz
“KAHVE bu kadar seviliyor mu ki festivali olsun” diyen kitle ayakta uyumaya devam etsin, Küçükçiftlik Park’taki İstanbul Kahve Festivali 30 bin bilet satarak kendi rekorunu kırmayı başardı. Maçka’daki trafik tamamen kapatılmasına rağmen zorlu koşullarda festivale gelen on binler, kahve kültürünün daha bir içine girdi. Küçükçiftlik Park’ın içine kurulan mini kahve şehri, sabah 10.00’da hayata başlıyor ve kapanışa kadar da enerjisi bitmiyor. Kahve markaları yeni ürünlerini tanıtıyor, baristalar evde kahve yapma tekniklerini anlatıyor, katılımcılar kahve demlemenin binbir çeşidini öğreniyorlar. Dünyanın en büyük kahve festivali kabul edilen etkinlikte pazar günü yapılacak olan Gripin konseri de olaya ayrı bir hava katacak. Alanda kurulan Coffee & More bölümünde bugün İtalyan DJ Marlo, yarın ise Emir Kaynak çalacak.
ALAYLI BARİSTA
Festivalin en ilginç kişiliklerinde birisi İsveçli barista Ola Persson’dı. Hiçbir eğitimi olmadan sadece özel zevki olduğu için kahveyle ilgilenen alaylı barista Persson, kahveseverlerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Kahve alanındaki bilgisini müşterileriyle paylaşarak üne kavuşan ünlü barista, son olarak Will.iam ile birlikte Dolce Gusto’nun reklamlarında bile oynamış. DJ’lik de yapan Persson, prodüktörlüğünü yaptığı şarkılarla ülkesinde zirveyi zorlamış. Kahve festivalinde kendi üretimi olan kapsüller hakkında geniş bilgiler veren barista, ülkemize eşini ve iki çocuğunu da getirdi. Zaman içinde Nestle’nin kahve uzmanı görevini üstlenen Persson’ın resim de yaptığını öğrendiğimde çok şaşırmıştım. İnsan yaratıcı olunca birçok dalda hizmet vermesi kaçınılmaz oluyor galiba.
Cüneyt bu ne?
ÖNCEKİ haftanın sosyal medya olayı kesinlikle Cüneyt Akeroğlu’nun Louvre Müzesi’nde çektirdiği bu fotoğraftı. Ünü dünya sınırlarında dolaşan fotoğrafçımız, Instagram’a koyduğu bu fotoğrafın altına Louvre’da yapacağı bir çekimin testini yaptığını yazmıştı. Fotoğrafı görünce uzun süre photoshop olduğu yönünde bir ipucu bulmaya çalıştım ama başarılı olamadım doğrusu. Ne kafası anlayamadım, çözebilen varsa müdüriyete başvursun lütfen!
En rahatı fikir hırsızlığı
GZONE Dergisi’nin haberinde okudum, Starbucks’ın bulunmadığı Pakistan’da yaşayan iki girişimci Sattar Bucksh adında bir kafe açmışlar. Rizwan Ahmad ve Adnan Yosouf adındaki iki girişimci logo olarak da Starbucks’ın kadınına nispet yaparcasına bıyıklı bir adam kullanmışlar. Starbucks durumu fark edip ikiliye dava açmış. Haberi okuyunca ülkemizdeki bu tip akıllı girişimleri düşündüm. Hadi Pakistanlı ikili benzer bir isim ve logo kullanmış, Türkiye’de ise orijinal isimleri alıp kullanan o kadar çok gece kulübü ve restoran adı var ki. Buraya yazmaya kalksam sizi markalardan soğutabilirim. Ama en efsanesi Nursace galiba. Benzer davalar bizde de açılsa da fikir hırsızlığına bu kadar rahat girişen olmasa.
