Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SEZEN’İN HALLERİ:

        Çocukluğumdan beri Sezen konseri izlemişimdir ama en iyi repertuvar en son konserinde vardı sanırım. Sevdiğimiz, özlediğimiz ne kadar güzel bestesi varsa bulup çıkarmış Sezen. Fahir Atakoğlu’nun düzenlemeleriyle harikaydı. Bir ara Madonna’nın sahnesiyle dalga geçip “Türkiye’nin şartları malum, keşke o imkânlar bizde de olsa” deyip ‘yersen’ anlamında dudak büktü ve ben o an koptum! Sezen durumla dalga geçiyor ama konunun gerçekten sadece imkânlarla sınırlı olduğunu sanan popçularımız hayli fazla!

        RAFET’İN MEMELERl:

        Magazinde yapılan bütün selülit haberlerinden sonra başta kadın yazarlarımız olmak üzere herkes ayaklandı biliyorsunuz. Ben de bu yüzden bu sefer göbekli hemcinslerime geçirip, vücuduna bakanı da alkışlayacağım. Bir zap turu zamanında gördüğüm yeni klibi Senden Sonra’da bir süredir üzerinde çalıştığı vücudunu sergileyen Rafet El Roman gayet hoş gözüküyor. Anlayacağınız ‘gösterme merakı’ sadece kadınlarda yok! Güzel vücut, seksapel ve Rafet El Roman ögeleri bir arada hayal bile edilemese de bu klip gayet iyi duruyor.

        SEVDA’NIN SON VURUŞU:

        Sevda Demirel’i hepimiz tanıyoruzdur herhalde, bir nevi bizim Carmen Electra’mız. Ne yaptığını bilen yok ama seksapeli her şeyi kapatıyor. Sevda durup durup ortaya fırlayıveriyor aniden. Yeni haberi de deniz kazasında ayağı incindiği için sevgilisinin kucağında alışverişe çıkması! Bayılıyorum bu magazin dünyasının yaratıcılığına. Sizin ayağınız incinse alışverişe çıkmayı akıl edebilir miydiniz, hayır! İşte bu yüzden gazetelere çıkamıyorsunuz zaten, yaratıcılığınız eksik!

        TEPKİLİ STARLARIMIZ

        PERŞEMBE günü "Pop dünyasındaki kast sistemi" isimli eserimde Ajda Pekkan'ın bir numaralığında Türkiye'nin A-list şarkıcılarını yazdım. Konu hakkında o kadar çok tepki aldım ki bir açıklama yazısı da gelmek zorunda kaldı. Bazı starlarımızla tatlı tatlı atışarak konuyu çözdük, bazılarıyla saçma sapan mesajlaşarak. O listeyi oluştururken kendi zevkimi baz almadım ben. Listedekilerin uzun süredir incelediğim marka değerleri çıkış noktam oldu. Konser başına alınan para, bu zamana kadar çıkmış hitler, insanların ilgileri, hatta organizasyon davetiyelerinde adları belirirse ne kadar ağır bir davet olur sorusunun cevabını bile inceledim. Ortaya böyle bir sonuç çıktığı için kendimi kötü hissetmiyorum, sadece ülkemizde herkesin kendini birinci olarak görmesinden sıkıldığımı fark ettim. Herkes kendini birinci sandığı için de ilerleyemiyoruz. Neyse ya sizi mi kıracağım. Barış Manço bunu yıllar önce çözmüş: "Herkes 10 puanla birinci, alkışlarla uğurluyorum..."

        ÇEŞME'DE EVİNİZ VAR!

        ÇEŞME butik otellerini tanıtmaya Gubiba Hotel'den devam ediyorum. 11 odalı bu sevimli mekânın bahçesinde nilüfer havuzunun olması beni içeri girer girmez mest etti. Alaçatı âşığı Berrak Korukçu yıllar içinde dostlarını ağırlarken bunu hem zevk hem de ticaret olarak düşünüp burayı otele çevirmiş. Neredeyse hepsi organik ve kendi mamûlü ürünlerini paylaştığı kahvaltısı çok iyi. Restoran bölümüne geçildiğindeyse güvercin dolması ya da paella yiyebilecek kadar geniş bir seçeneğe sahipsiniz. Ama Alaçatı'da mantısı meşhur hale geldiği için genelde bu seçiliyormuş. Ben en çok odanın içinde bulunan mini mutfağa sevindim. Alaçatı Pazarı'ndan aldığınız meyveleri rahatça yıkayıp yemenizi sağlıyor. Merkeze 10 dakika uzaklıkta olması da size sessizlik gibi huzurlu bir hediye veriyor.

        Diğer Yazılar