Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        DUYUYORUM, okuyorum, “Bu bayram Mikonos’a gitmeyeni dövüyorlarmış” diye bir söylenti var ortalıkta. Gidenlerin bahanesi her ne ise çok da haklılar aslında. Bir kere bizim Çeşme-Bodrum’dan ucuz. Dandik bir kokteyle 35 TL ödediğiniz bizim kulüplerle 6.5 Euro’ya krallara layık bir kokteyl içtiğiniz Mikonos’u aynı tutacak değiliz tabii. Beach’lerde kazıklanmıyorsun, bizimkilerde satılan lahmacun fiyatına şampanya açtırıp içiyorsun. Aksırana, tıksırana kadar deniz ürünü yiyip bizdeki makarna fiyatlarını ödüyorsun. Hal böyle olunca eğer parayı önemsemeyen milyarderlerden değilsen tabii ki Mikonos’a gideceksin. Ama oraya kadar gitmişken vakit ayırıp tam karşısındaki Paros Adası’na gitmemek olmaz. Feribot ile 50 dakikada gidilen Paros, Yunanların yeni kozu. Mikonos’un kalabalıklığı, sürekli eğlence peşinde koşan hali sizi sıktıysa Paros’a alalım.

        YÜKSELEN DEĞER PAROS

        Feribotla ve bir hayli hızlı bir şekilde geçtiğimiz Paros, Mikonos ve Santori’nin iki katı büyüklüğündeymiş. Mikonos’a göre daha sakin olduğu kesin. Efsane Yunan şarkıcı Parios’un doğum yeri olması olaya romantizm katıyor. Muhteşem plajları çılgın parti severler için de hizmet veriyor tabii. Sakin gibi gözükse de gece hayatı oldukça hareketli. Küçük dar sokaklarından geçerek ulaştığınız marinanın etrafına irili ufaklı, bir saatten sonra kulübe dönen şık barları sıralamışlar. Hoşunuza giden müziğe takılıp giriyorsunuz. Yemek konusu da Paros’ta çok rahat. Özellikle sahil kasabası Naoussa’daki salaş balıkçılar favorim oldu.

        SOSYETE ANTİPAROS’TA

        Rehberimiz ada içinde bizi dolaştırırken bir buruna götürüp karşımızda duran ve yüzerek geçecekmişsiniz gibi yakında görünen ikinci adayı göstererek; “Bütün zenginler de burada yaşıyor işte” dedi. Sahilden parmağıyla işaret ederek “Bu Madonna’nın evi, şu Monako Prensi’nin, bu da Bruce Willis’in” diye anlatmaya devam etti. Suya inen özel uçaklarıyla evlerinin önüne kadar gelip tatillerini yapıp dönüyorlarmış. Pierce Brosnan ve Tom Hanks’in de evlerinin bulunduğu ada ıssız olduğu ve pek bilinmediği için tercih edilmiş ama çok yakında o evler satılır herhalde. Çünkü Paros’a giden herkes gözlerini dikip hayran hayran Antiparos’a bakıyor. Adaya 10 dakikalık bir tekne yolculuğuyla ulaşmak mümkün.

        Paros’ta olan-biten

        PLAJ: Santa Irına plajında palmiyeler, denize bağlı lüks botlar derken sosyete havanızdan bir adım bile uzaklaşmıyorsunuz. Santa Maria plajı ise sazlıkların arasında, salaş ama harika house müzik dinleyerek güneşlenebileceğiniz harika bir yer. Hemen yan koyundaki çıplaklar kampına göz atmadan olmaz. Plajdaki Nava Lounge ise akşamüstü içkinizi yudumlamanız için ideal.

        GECE HAYATI: Marina’daki barların her biri başka bir âlem. Ben en çok Holy Spirit’in kokteyllerini ve Agosta’nın ambiyansını sevdim. Gece boyu o kadar dans ettik ki Agosta’nın sahibi gelip bizimle tanışıp bir şeyler ısmarladı. Bu kadar çok eğlenen bir grubun Türk çıkmasına ise şaşırdığı her halinden belliydi.

        RESTORAN: Liman’ın gözbebeği Barbarossa, özel Yunan tarifleriyle pişen deniz ürünlerine doyacağınız bir yer. Mitsis de Naoussa bölgesinin sağlam balıkçılarından. Livadaki ise iyi fiyatlı ve aynı zamanda Yunan yemeklerini de tadabileceğiniz bir balıkçı restoranı. Balıktan fenalık geldi derseniz Cavo d’Oro’da İtalyan lezzetleri denenebilir.

        KONAKLAMA: Biz Aliki Beach yakınlarındaki Parosland Bungalov Oteli’nde kaldık. Bungalov deyince yüzünüz düşmesin, istediğiniz her lüks var. Otelde, sadece yakınlarındaki arazide üretilen meyve-sebze ve etin organik olarak veriliyor olması ilgimizi çekti. Şehir merkezine uzak olsa da otelin yemekleri bir harika.

        Diğer Yazılar