Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçen hafta başladığım olimpiyat yazılarıma devam ediyorum. Dünyanın en büyük organizasyonuna nasıl hazırlanıyoruz? Şunun şurasında 2016 Yaz Olimpiyatları’na sadece 18 ay kaldı. Bizim gibi bir sonraki haftayı bile planlamayan ülkeler için uzun ama uzun vadeli planlar yapan ülkeler için de oldukça kısa bir süre. Ama şu gerçek ki, olimpiyatlarda madalya almak her geçen zamanda daha da zorlaşıyor. Tüm ülkeler burada başarılı olmak için kıyasıya bir rekabet içinde olimpiyatlara hazırlanıyorlar. Bakalım bu kez ülke olarak ne yapacağız?

        Londra Olimpiyatları sürerken bir Karadenizli fıkrası anlatmıştım: Karadenizli atçılığa merak salmış, safkan atlar satın almış, en pahalı jokeyle anlaşmış, ahırlar tutmuş. Velhasıl hiçbir masraftan kaçınmamış. Ve yarış günü gelmiş, çatmış! Bizim Karadenizli elinde dürbün, ailesi ile birlikte hipodromda yerini almış. Tam atlar finiş çizgisine yaklaşırken bizimkinin atı nal topluyor. Buna rağmen büyük bir heyecan ve coşku içerisinde ayağa kalkar, bütün gözler onun üstündedir ve bağırmaya başlar: “Uyyy gözünü sevdiğimin hayvanı, kattı önüne hepsini kovalıyor”...

        Temennim o ki, Rio sonrası bu fıkrayı anlatan ülke biz olmayız!

        Bu fıkraları anlatmamak için sportif yapıların güçlendirilmesi lazım. Türk sporunun hala çözülemeyen sorunları var. Biz hala “spor yaptırma” hiyerarşisinin (federasyonlar) ile “sporun maddi ortamını hazırlama” hiyerarşisi (devlet) arasındaki uyumu sağlamaya çalışaduralım bir çok ülke olimpiyatlara 10 yıllık planlar yaparak hazırlanıyor.

        Bu söylediklerimi hayata sokan bir ülke var: İspanya.

        Olimpik Sporlar Birliği Programı olan ADO 92, 1988’de hayata geçirildi.

        Program çerçevesinde İspanyol spor tarihinde ilk kez özel sponsorlarla anlaşıldı ve olimpiyatlara katılımda maddi engellerin aşılması çok kolay hale getirildi. ADO 92, sponsorlardan gelen parayla her federasyon için ekonomik ek kaynak yarattı. İspanya, 1992 Olimpiyatlarına 28 dalda katıldı ve 28 dal için ayrı sponsorlarla anlaşma imzalandı.

        Olimpiyat komitesi, federasyon yetkilileriyle eksiklerin belirlenmesi için çalışmalar yapıldı. ADO 92, çerçevesinde sporculara ihtiyaçları için yıllık yardımda bulunulmasına karar verildi. Altyapı ve tesisleşmede eksikler belirlenerek çok sayıda tesis inşa edildi. Her dalda en gelişmiş tekniklerin kullanılması sağlandı. En iyi teknik adam ve antrenörlerle anlaşmak için çaba harcandı. İspanya’da ve yurt dışındaki müsabakalara katılan sporculara maddi yardımda bulunuldu.

        ADO 92 çerçevesinde, 1989’da 900 sporcuya maddi destek sağlandı. Yıllık testlerin ardından 268 sporcu belirlendi ve İspanya bu sporcularla Barcelona Olimpiyatları’na katıldı.

        Daha önceki olimpiyat oyunlarında toplam 4 altın, 12 gümüş ve 10 bronz olmak üzere toplam 26 madalya kazanan İspanyol sporcular, 1992’de 13 altın, 7 gümüş ve 2 bronz olmak üzere toplam 22 madalya kazanarak inanılmaz bir başarı sergiledi. Paralimpik oyunlarında büyük başarı gösteren İspanyol sporcular da, 34’ü altın 107 madalya kazandı.

        İspanyol hükümetinin desteklediği ADO planı, yıllar içinde liseler, üniversiteler ve kamu kurumlarına da yayıldı. Özellikle lise ve üniversitelerde spor eğitimine yatırım yapıldı. Kısa vadeli planların yerini uzun vadeli planların almasıyla yakalanan sportif başarı, 20 yıllık bir planlamanın ürünü oldu.

        Yazımı sevgili arkadaşım Atilla Türker’in son günlerde sıklıkla kullandığı mesajıyla bitireyim:

        Sporumuzdaki güzel insanlara selam, bu tür yazılara devam.

        Diğer Yazılar