Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        F.BAHÇE, Trabzon’u ağırladı. Hafta içinde konuşulanların aksine sakin bir ilk yarı izledik..

        Önce kadrolara bakalım. Ofansif orijinli oyuncuları sayarsak konuk takım 6-4 önde ama hücum karakteri olan bekleri de sayarsak 6-6 gibi dengeli kadrolar çıktı sahaya. Ancak özellikle Emre ve Meireles’in kulübede başlamasına rağmen F.Bahçe’nin, orta saha omurgasını ele geçirdiğini gördük. İlk yarı boyunca topu, sahayı, rakibi ve oyunu kontrol eden bir F.Bahçe izledik. Tamamladığı ataklar da vardı. Ancak kale önünde net ve tek vuruşla atılacak fırsatlar ürettiğini söyleyemeyiz. Konuk takım ise Yusuf-Mehmet Ekici- Sefa-Özer-Erkan ve Cardozo’lu oldukça ofansif 11’e rağmen rakip ceza sahasına topu neredeyse hiç getiremedi. Bu yarıda Trabzon’un ofansif kadrosundan defansif işler izledik.

        Bir takımın 10 numarasının en azından ‘bir numarası’ olmalı.

        İkinci yarı biraz ilginç olmadı mı?

        Biraz mı, fazlasıyla...Devrenin başından sonun kadar F.Bahçe yarım sahada yüksek tempoda ve baskı yaparak rakibini sahasına kapattı. Özellikle 55’ten sonra ciddi biçimde atak devamlılığı yakaladı. Hücumdan dönen tüm topları çok çabuk geri alarak Trabzon’u kalesine itti. Şimdi oyuncu değişikliklerine bir bakalım. Trabzon’un ofansif 11’ine daha sonra İshak ve Belkalem gibi iki defans oyuncusu ilave oluyor. F.Bahçe ise Sow ve Webo gibi iki golcüyü sahaya sürüyor. Oyunun gidişi, adeta bu değişiklikleri iki teknik adama da dayattı. F.Bahçe saldırarak sindirdi konuk takımı. Bu yarıda Trabzon’da Cardozo dışında 10 kişi sadece savunma yapmak zorunda kaldı. F.Bahçe’de ise Volkan dışında 10 oyuncu tamamen atak ve gol için oynadılar. İlginç olan ise F.Bahçe’nin sezonun en büyük baskısını kurduğu bu maçtan gol çıkartamamasıydı.

        Ya performanslar?

        Konuk takımın özellikle ikinci yarıdaki savunma dikkati ve gayretini pas geçmeyelim. Ancak hiç saha boşaltmadan-kaleye gitmeden demiyorum- 1 saat geçirmesi oldukça tuhaftı. F.Bahçe ise takım halinde yüksek eforlu oynadı. Aksayan bir oyuncu vardı diyemem. Ancak iki oyuncuya parantez açarım. Emenike hiç olmazsa boş kaleye topu atacak beceriyi göstermeli. Diğeri ise Diego. Bu kadar baskılı oynayan bir takımın 10 numarasının en azından bir tane numarası olmalı. Bir final pas, bir ince dokunuş ya da sürpriz gol. Kuyt da paranteze girmiyorsa mazeretleri sebebiyledir. Diğer oyuncular tamamdır. Mehmet-Caner-Gökhan 3’lüsü yine standartlarında oynadılar.

        Bu sonuç ne getirir?

        Sonuç Beşiktaş ve G.Saray’a moral ve arzu getirir. Oyun açısından ise F.Bahçe’ye bir şey kaybettirmez.

        İSMAİL KARTAL’A ALKIŞ

        F.Bahçe kusursuza yakın bir oyun oynadı. Bu oyunu oynatan ve harika hamleler yapan İsmail Kartal alkışlanmalı. Belki 2 puan kaybetti ama oyunu açık ara kazandı. Formda ve sonuca değilse de kulübesine damgasını vurdu.

        YANAL’IN HESABI TUTMADI

        Ersun Yanal ofansif bir 11 çıkardı ama bu 11’e defansif iş yaptırdı. Yaptığı değişikliklere bakınca planladığı oyunun tutmadığını ya da tutacak planı yapamadığını söylemek mümkün.

        Diğer Yazılar