Nevin Aladağ'dan toplumsal kodlar
Yaşamını Berlin'de sürdüren Nevin Aladağ, daha önce Türkiye'de görülmemiş çalışmalarıyla Rampa ve Arter'de yer alıyor. Sanatçının Rampa'daki kapsamlı sergisinde farklı disiplinlerdeki üretimleri bir araya gelirken, Arter'de de cinsiyetin performatif yönleri üzerine düşündüren serbest bir alan açılıyor.
SANAT VE KİMLİK
Sosyal ve kültürel kimlik üzerine yoğunlaşan Nevin Aladağ, toplumsal kodları işlerine dahil ediyor. Ama bu kodlar onun çalışmalarında herhangi bir gruba ait olmanın ötesine geçerek, evrensel bir hal alıyor. Bunda sanatçının kullandığı görsel dilin de önemli bir rolü var kuşkusuz.
Rampa'daki sergide, izleyiciyi karşılayan farklı ölçülerdeki iki parça aynadan meydana gelen "Ayna Çifti" kendimizle yüzleşmemizi sağlıyor. Alüminyum tellerle örülen "Makreme" adlı işinde ise geleneksel bir üretim biçimini alışılmışın dışında bir malzemeyle yeniden yorumlarken, yüzey ile içsel yapı arasındaki çelişkileri, yerel ile evrensel olanın zıtlıklarına dair diyaloglara dönüştürüyor.
Mekânın sol duvarında ise yan yana dizili 38 adet fotoğraftan oluşan "Beş Taş Oyunu" yer alıyor. Aslında kendi hatıralarına dair bir çalışma olan bu fotoğraf dizisinde geleneklere odaklanıyor sanatçı. Ama geleneksel dendiğinde ilk akla gelen imgelere başvurmadan yapıyor bunu.
84 parçadan oluşan "Yaslanma Duvarı" adlı büyük boyutlu enstalasyon ise insan vücudundan alınmış seramik kalıplardan meydana geliyor. İzleyici bu çalışmanın parçalarına bakarak ya da yaslanarak kendi ölçülerini gözden geçirirken, bu beden parçalarıyla kendisinin ne denli örtüştüğünü keşfe çıkıyor. Çeşitli renklerdeki kalıpların yerleştirildiği duvar, bir tırmanma duvarını anımsatıyor adeta.
Seksen sonlarında bestseller listelerinden inmeyen müzik grubu Milli Vanilli'nin "Girl You Know it's True" adlı şarkısını çoğumuz hatırlıyoruzdur. İşte "Hayat Arkadaşı" adlı video, şarkıyı kendilerinin söylemediği gerçeğinin ortaya çıkmasıyla büyük bir skandala imza atan grubun bu şarkısından bir alıntıyla başlıyor. Nakaratı bir platform üzerinde söyleyen bir kadın ve bir erkek daha sonra aşk ve ilişkiler hakkında görüşlerini de dile getiriyor. Ancak erkek konuşurken kadın sesini, kadın konuştuğunda da erkek sesini duyuyoruz. Sanatçı bu işiyle, birbirine karışan kimlikler, pop kültürün yalanları, ilişkilerin dönüşümleri gibi pek çok konuyu mercek altına alıyor.
'SAHNE' ARTER'DE
Nevin Aladağ'ın Rampa'daki sergisini izledikten sonra Arter'e de uğramakta fayda var. Mona Hatoum'un devam eden "Hâlâ Buradasın" adlı sergisini daha önce izlediyseniz, doğruca üçüncü kata çıkarak Başak Doğa Temür'ün küratörlüğünü üstlendiği "Sahne" isimli sergide, Aladağ'ın kimliğin cinsiyet boyutunu ele aldığı yerleştirmesini izleyebilirsiniz.
Sanatçı, çeşitli renklerdeki yapay saçları birer sahne perdesi şeklinde sunarken, bu mekânı serbest bir performans alanına dönüştürerek izleyiciye farklı bir sergi deneyimi yaşatmayı vaat ediyor.
