Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        JJ geldiğinden beri bir çok yönü ile tartışılıyor. Rotasyonu, 3'lü veya 4'lü savunma kurgusunda stabil olmayışı, meşhur ofsayt becerisi v.s...

        Kazandırdığı en önemli özellik takımını 30-35 metre mesafede oynatması ve direkt topla hücuma çıkması. Bu iki oyun görüşü, asıl farkı yaratan unsurlar.

        Takım boyunu 30-35 metrede tutmak için top rakip kalenin oralardayken ön alanda baskı uygulamanız, savunma hattınızı da orta alan çizgisine kadar çıkarmanız gerek.

        Rakip ilk presi ve orta merkez bloğunu geçtiğinde ise kendi kalenize yaklaşan savunma bloğunuza destek olmak adına bu kez ön alan oyuncularınızın kendi yarı alanına koşmaları gerek. Tek bir blok halinde 30-35 metre mesafeyi aşmadan ileri geri hareket bu işin olmazsa olmazı.

        Elbette bu işi yapabilmek için kaliteli bir fizik gücüne ve sürekli konsantre olmaya ihtiyaç var. Rennes maçları; Karagümrük maçının bir bölümü ve İstanbulspor maçında 3-1'den sonraki kısım gibi anlık konsantre kayıpları büyük oranda konsantre kayıpları ve takım boyunun uzaması ile alakalı.

        Bu kadar dar mesafede tek bir blok halinde hareket edebilen başka takım yok ligimizde. Jorge Jesus'un kazandırdığı en önemli disiplin bu.

        Bu blok hareketi sağlayamazsanız günümüz modern futbol dünyasında başarı şansınız yok. JJ'nin direkt oyun felsefesini de başka zaman yazarız.

        Diğer Yazılar