Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Soma’daki maden faciasından sonra bölgede en kapsamlı sosyal sorumluluk projesini yürüten Gıda Bankacılığı ve Temel İhtiyaç Derneği’nin (GBTİD) meslek edindirme çalışmalarına katılan işkadını arkadaşım Yasemin Tutal, bir gün arabasının bagajında kahvaltılık salça, bir başka gün desen desen sabunlarla çıkagelir. Dün derdine dert katmış haldeydi...

        Ermenek’te 18 maden işçisinin mahsur kaldığı faciayı konuşurken, tarım ve madencilik arasındaki ilişki daha da belirginleşti. Halkın deyişiyle, “Ovalarından bal, dağlarından yağ akan” Ege Bölgesi’nde, insanların ayda 1000-2000 lira ücretle yerin 7 kat altında, en sefil koşullarda çalışmayı göze almaları nasıl bir ekonominin ürünüdür!?

        Yasemin, Yırca Köyü’nde kadınlarla kokulu taş ve desenli sabunlar üretmek üzere bir araya gelmek üzere çıktığı yoldan geri dönmüştü...

        Hikâyesini anlatıyor:

        “Bu hafta sonu kadınlarla bir araya gelip atölye çalışması yapacaktık. Manisa’da İnci Holding’in de desteğiyle Somalı kadınlara beceri kazandırmaya çalışıyoruz. Zeytin ağaçlarını korumak için direnen kocaları yaralı ve tedavi görüyor. Kolin’in korumaları dövmüş, hepsi hastanelik olmuş. Kadınlar gelemeyeceği için çalışmamızı erteledik.”

        Manisa’nın Soma İlçesi’ne bağlı Yırca’da köylüler toplam 6 bin zeytin ağacı için mücadele veriyor. 400 nüfuslu küçük bir köy...

        Yırca’nın dramı Kolin Şirketler Grubu’nun termik santral kurmak için 17 Eylül gecesi iş makineleri ile zeytinliklere girmesi üzerine başlamıştı.

        Kolin Şirketler Grubu’nun 100 kişilik özel güvenlik timinin zeytin ağaçları nöbeti tutan köylüleri ve çevre örgütü Greenpeace gönüllülerini darp ettiği, kelepçelediği ileri sürüldü. Bu gelişmeler üzerine 11 kişi darp raporu aldı.

        Bölgeden gelen haberlere göre Kolin’in üzerindeki zeytinleri toplanmaya bile fırsat vermeden kestiği ağaç sayısı 1000’e ulaşmış. Dün Yırca köylüleri zeytinliklerine doğru yürüyen iş makinelerinin gölgesinde zeytin hasadı yapıyordu...

        Greenpeace’den bir açıklama geldi:

        “Soma Kolin Termik Santralı Projesi kapsamında değerlendirilen madenlerin, daha önce Danıştay tarafından iptal edilen ÇED Yönetmeliği Geçici 3. Madde kapsamında ÇED’den muaf tutulduğuna dair Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından karar alındı.”

        Karara, söz konusu kömür ocaklarına ilişkin çalışmanın 1981 yılında başlaması gerekçe gösteriliyor. Greenpeace Akdeniz Avukatı Deniz Bayram, Karaman’ın Ermenek İlçesi’ndeki maden faciasını hatırlatarak karara şöyle itiraz ediyor:

        “ÇED sadece bir projenin çevresel etkilerinin değerlendirilmesi değil, aynı zamanda, emniyet ve güvenlik koşullarının, tedbirlerinin değerlendirilmesini içeren bir süreçtir.”

        Burada hemen anmamız gereken çalışma, TEMA’nın 2012 yılında açıkladığı Karaman Raporu. Basına yansıyan rapor, bu bölgedeki kömür madenlerinin su baskını tehdidine açık olduğunu söylüyordu. Kimse tınmadı.

        Diğer Yazılar