Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Pera Müzesi ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nü içinde barındıran Suna ve İnan Kıraç Vakfı kurucularından Suna Kıraç’ın yaşam öyküsünü anlatan; “Ömrümden Uzun İdeallerim Var” kitabından 10 yıl sonra gazeteci-yazar Rıdvan Akar’ın kaleme aldığı “İdealler Gerçekleşirken…” kitabının sunumu için İnan Kıraç ve kızları İpek Kıraç’ın ev sahipliğinde düzenlenen yemekteyiz.

        Önceki akşam Pera Müzesi’nde sanat ve ekonomi yazarlarına verilen davette, Kıraç 1998’den beri ALS hastalığı nedeniyle hayatı gözlerinde yaşayan eşi Suna Kıraç’ın unutulmazlığına bir sayfa daha ekleme heyecanı yaşıyor… Türkiye Eğitim Vakfı Gönüllüleri (TEGV) başta olmak üzere Suna Kıraç’ın sivil toplum literatürüne yerleştirdiği “gönüllülük” çalışmalarından örnekler veriliyor. İnan Kıraç’ın kurduğu Kıraça Holding bünyesinde faaliyet gösteren Sirena Yatçılık ve Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi kızı İpek Kıraç “Biyoloji eğitimi aldım. Tek hayalim tıp okumak” derken, anılara uzanıyoruz… İnan Kıraç’ın “Fethullah Gülen Terör Örgütü” (FETÖ) saptamaları sohbete damga vuruyor. Kıraç’ın yazdığı anı kitabının basılmasıyla ilgili endişelerinden, Tepebaşı’ndaki hezimete (!) kadar birçok konuyu konuşuyoruz. FETÖ’yü işaret eden Kıraç söze merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’dan örneklerle girdi: “Kitabımda Türkiye’nin bilmediği konular var. Can Bey’in (kardeşi) Koç kitabı bana yetersiz geldi, bazı tarafları yazmadı. İpek isterse benden sonra yazar. Rahmetliler hakkında konuşmak istemiyorum ama ‘Benim memurum işini bilir’ (Turgut Özal) sözünün maliyeti nedir? Özal’ın iyi tarafları da vardı ama bazı tarafları çok hasar bıraktı.” 2014 yılında Paris’te açılan Louis Vuitton Çağdaş Sanat Müzesi’nin dünyaca ünlü mimarı Frank Gehry’nin imzasını taşıyacak, Tepebaşı’ndaki TRT binasının yerine yapılması planlanan “Suna Kıraç Kültür Merkezi” projesinin hangi aşamada tıkandığını soruyoruz. İpek Kıraç “Babam bu projeyle ilgili tüm belgelerin olduğu kalın bir kitap yazdı.Kendimize bastırdık” ifadesini kullanıyor.

        Tepebaşı’nda yaşananları kaleme aldığı kitabını kamuoyu ile paylaşacağını söyleyen İnan Kıraç, projenin nasıl engellendiğini anlatıyor: “Bu işin olmasını benim kadar isteyenlerden birisi Sayın Başbakan’dı, şimdi Cumhurbaşkanı’mız. Suna’nın üzerine ‘Sen bu işi yap, diye yürüyen Kadir Bey’in (İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı) hiçbir günahı yok.”

        "Kimin günahı var?” sorusuna tek kelimelik yanıt veriyor: “Fetö’cülerin…”

        “Samsun Valisi ve zamanın TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin bana geldi ‘İnan Abi bu işi yapma… Sana hiçbir yerde ilave olmadığını söylediler ama garajın mukavelesi 5 sene uzatılmış, senden 20 milyon dolar para almak istediler. Bu adamlarla uğraşılamaz’ dedi. 2 bin 800 kişinin girip çıkması için tasarlanan yerin altına ineceğiz, koyduğumuz değer 14 milyon, 42 milyon TL’ye çıkarıyorlar. Bina maliyeti 125 milyon dolardı. Üzerine bunları istiyorlar…” Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’un ziyaretini aktarıyor: “Atilla Koç yanımda Başbakan’a (Erdoğan) dedi ki: ‘Bunu devlet alacak, bize tahsis edecek. Ben de bu tahsisi İnan Kıraç’a vereceğim. Tek formulü bu.’ Bu arada TRT Ulus binası kaçak. Devlet benden aldığı parayla, bu binayı da yasal hale getirmeyi planlıyor.” Fetö’cüler saptamasına geri dönüyoruz, açıyor: “A’dan Z’ye, virgülüne kadar bir adam Atatürkçü olursa, Fethullah Hoca’yı hiç sevemez. CEO olduğum devrede (Koç Holding CEO’luğundan 1998’de ayrıldı) 3 bin 800 iyi bayi arasından başlangıçta 80, sonra 120 tane FETÖ’cü adam çıktı… Bayilikten çıkaramadık. Vehbi Bey 1992 yılıydıAydın Boysan ile gelip 2.5 saat ‘Beyler bu adam çok tehlikeli… Bu adam kanımızı emer’ diye uyardı.”

        TEGV’nin kurulma nedenlerinden birisinin de Vehbi Bey’in endişeleri olduğunu belirten Kıraç, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın verdiği destekleri de hatırlatıyor. Gülen’in projesini “Amerika’nın kazığı” olarak tanımlayan Kıraç’ın görüşü de şöyle: “Bu adam bu kadar kabiliyetli olamaz. Çok iyi işleyen sistemler kurmuşlar. Dünyayı sarmış. Bugün Cumhurbaşkanı’mı hayranlıkla seyrediyorum. O olmasaydı, biz bu pislikten kurtulamazdık. Hadise 1950’lerde Menderes’le başlamış, Ecevit döneminde ilerlemiş… Generallerin yaşına bakın, başlangıç noktası 30 yıl öncesine gidiyor.”

        Başkanı olduğu Galatasaray Lisesi Eğitim Vakfı’ndan örnek veriyor: “Lise, sınava giren 2 milyon çocuk arasında 180’inci, 190’ıncı çocuğu alıyor. Bunlara okulu kazandığını ilk haber veren Fethullah Grubu. Açıyor telefonu ‘Çocuğunuz Galatasaray Lisesi’ni kazandı. Yatakhanesi kapalı olduğu devrede sizi misafir etmek isteriz’ diyorlar. Bir sene böyle oldu… Dedim ki ‘Eğer bir çocuğu kaçırırsanız sizi yerim. Çocukları alacaksınız, otele götüreceksiniz. Her tarafa girebilmek için uğraş vermişler. Vehbi Bey hadiseyi o kadar güzel tarif etti ki, ben de, Rahmi de, Suna da bu işi gördük.”

        “Çok da üzüldüğüm şey vardır” diyerek sözü; 2016 yılında kaybettiğimiz Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’un Gülen’e yaptığı ziyarete getiriyor: “Mustafa, TÜSİAD’la beraber tesadüfen gitti… ‘Mustafa ne yaptın sen? Dedenin vasiyeti var…’ dedim. ‘Bilmiyordum’ karşılığını verdi. Rahmi’ye “Söylemedin mi’ diye sordum… ‘Haklısın, unuttum’ dedi.”

        Mustafa Koç, 2014 yılında bir gazetede yayımlanan röportajında Fethullah Gülen’i, mayıs ayında ziyaret ettiğini dile getirmişti. 16 Mayıs 2013 yılında Erdoğan’ın ABD ziyaretine TÜSİAD üyesi bir kısım işadamı da eşlik etmişti.

        Tepebaşı projesine dönen Kıraç, gazetelerde çıkan yazıları işaret ederek “İstemeyenlerin kim olduğuna bakın, kimler olduğunu görürsünüz...” diyerek konuyu kapatıyor.

        KARSAN'A TRUMP ETKİSİ

        ABD Başkanı Donald Trump, seçim kampanyası sırasında yatırımlarını ülke dışına taşıyan otomotiv şirketlerine geri dönmeleri çağrısı yapmış, aksi halde ağır vergiler ödeyecekleri tehdidinde bulunmuştu. Kıraca Holding şirketlerinden Karsan, toplamda 6.3 milyar doları bulması beklenen Amerikan Posta İdaresi’nin ihalesinde elemeyi geçen 3 firmadan biri oldu. Kararın, bu aylarda verilmesi öngörülüyor. İlk teslimatların ise 2018 yılının ocak ayında başlaması isteniyor. İhaleyle şirketin eskimiş 180 bin araçlık filosunun tamamen yenilenmesi hedefleniyor.

        Kıraç, ihalenin Trump’ın, “yatırımları yerlileştirme” politikasından etkilenmesi halinde, üretimin yüzde 35’ini ABD’ye taşıyacaklarını ifade ediyor.

        Diğer Yazılar