Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Londra merkezli Avrupalı Türk Markaları Derneği’ni kuran Select Group Başkanı Cafer Mahiroğlu’nun, şubat başında “2008 krizinde Avrupa’dan marka satın alma fırsatı vardı, bu dönem bitti. Şimdi Türkiye’den marka satın almak istiyorum” sözlerine yer vermiştim.

        Mahiroğlu hedefine ulaştı. Son 1.5 yıldır gelişmesini takip ettiği e-ticaret sitesi Markafoni’yi, 15 milyon dolara satın aldığını açıkladı. Gelecek 3 yılda da bir o kadar yatırım yapmayı planlıyormuş.

        Bu süre içinde Türkiye’nin önde gelen perakende gruplarıyla satış görüşmeleri yapan Markafoni’ye, en yüksek teklif İngiltere’deki bir Türk yatırımcıdan geliyor!

        Dünyanının önde gelen teknoloji yatırım şirketlerinden Güney Afrikalı MIH Allegro BV bünyesindeki Naspers Grubu, Sina Afra’nın kurucuları arasında yer aldığı Markafoni’ye 2011 yılında ortak olarak girmişti.

        Grup, 2014 yılında da hisselerin yüzde 100’ünü satın alarak markaya 270 milyon dolar bedel ödedi.

        50 yaşındaki işadamı Cafer Mahiroğlu’na soruyorum: Naspers gibi büyük bir sermaye grubunun yürütemediği markayı, siz nasıl yukarı taşıyacaksınız? “2007 yılında batan İngiltere’nin köklü mağazalar zinciri Select’i satın aldım ve 250 mağaza ile güçlü bir markaya dönüştürdüm. Büyükçekmece, Keşan ve Romanya’daki fabrikalarımızda 7 bin kişiyi istihdam ediyoruz. İngiltere’de edindiğimiz Selectfashion.co.uk tecrübesini buraya taşıyacağız” diyor.

        Markafoni’nin Zorlu AVM, Ataşehir Novada, Maslak Uniq’in de aralarında olduğu gayrimenkul değerleri yüksek yerlerde mağaza açtığını belirten işadamı, online sistemin fiziksel maliyetlerini düşürecek iş modeli kurulması gereğinin altını çiziyor.

        Markafoni’nin yeni sahibi Cafer Mahiroğu

        ERTESİ GÜN TESLİM EDECEK

        Getireceği yenilikler açısından 4 noktaya dikkat çekiyor. Birincisi, İngilizcesi “next day delivery” olarak ifade edilen “ertesi gün teslim” sistemini kuracak.

        İkincisi, evde olmayanlara mahallelerdeki kilit alışveriş noktalarında, paket teslim yerleri kiralayacak.

        Üçüncüsü, üretimden tüketiciye dijital erişim sağlayacak.

        Dördüncüsü, depo, lojistik, personel ve tanıtım maliyetlerini düşürüp bireysel tercihleri haritalayan bir yazılımla sitesine giren ziyaretçileri müşteriye dönüştürme hızını artıracak.

        1 Haziran 2017 tarihinde kapanan siteye, her gün hâlâ 60 bin kadar ziyaretçi geldiğini belirten Caferoğlu, “Bilinirliği yüksek bir markayı aldık” diyor.

        Naspers’in Türkiye’deki dijital yatırımları OLX/Letgo, PayU ve Yemeksepeti’nin ana şirketi DeliveryHero’nun ise büyüyerek yoluna devam edeceği mesajları veriliyor.

        Mahiroğlu, İngiltere’nin 88 yıllık perakende zinciri British Home Stores’a (BHS) da talip olmuştu. Uluslararası ekonomi dergisi Forbes Türkiye, “2017 En Zengin İşadamları” listesine 400 milyon dolar servetle giren işadamını kapak yapmıştı.

        PERAKENDE MARKASI MESAFELİ

        Türkiye’de 46 milyon internet kullanıcısı var, bu sayı birçok ülke nüfusundan fazla.

        30.8 milyar liraya ulaşan e-ticaret cirosundan, bahis ve turizmi çıkarırsak 17.5 milyar lirası perakendeden geliyor.

        Burada ayırdedici olan, sadece online’da satış yapan sitelerin e-ticaretteki payı yüzde 70 olurken, perakende markalarının yüzde 30’da kalması...

        Online tercihleri ile yapılan araştırmalarda ülkelere göre farklılıklar ortaya çıkıyor.

        Örneğin tüketici Amerika, Almanya ve Çin’de “kolay olduğu” için e-ticarete yönelirken, Türkiye’de “ucuzluk” faktörü öne çıkıyor.

        Dünyada perakendede e-ticaret payı 2015 yılında yüzde 4.2 olurken, geçen yıl yüzde 8.5’e yükseldi.

        E-ticaret payını son 2 yılda yüzde 4.3’ten yüzde 17.1’e çıkan Çin’deki sıçrama baş döndürücü. Çin’in 1999 yılında kurulan küresel e-ticaret sitesi Alibaba’nın değeri 476 milyar dolara ulaştı.

        İngiltere aynı dönemde payını yüzde 9.4’ten yüzde 14.9’a çıkararak, ABD’nin yüzde 10.5’lik payını geçti. Türkiye, her ne kadar yüzde 1.7’lik payını yüzde 3.5’e çıkardıysa da bu alanda emekleme dönemini yaşıyor.

        Markofoni’nin satışıyla bir kez daha tescillendi ki 1 milyar dolar değere ulaşmaya yaklaşan bir e-ticaret sitesi, henüz yakın gelecekte görünmüyor.

        Ancak dijital ekonominin, klasik ekonomiden farklı olarak geometrik büyüme potansiyelinin olması, suyun debisini her an artırabilir.

        Diğer Yazılar