Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        New York

        Birleşmiş Milletler (BM) 4-15 Mart tarihleri arasında New York'taki merkezinde dünya kadınlarına ev sahipliği yaparken; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in, Vodafone Türkiye'nin düzenlendiği "Teknolojide Kadın Güçlenmesi" oturumuna katılacağını salı günü yazmıştım.

        Vodafone Türkiye CEO'su Serpil Timuray ile birlikte KAGİDER Başkanı Gülden Türktan'ın da konuşmacı olarak katıldığı oturumun ardından, ABD'nin en çok okunan haber sitesi Huffington Post'un kurucusu ve yayın yönetmeni Arianna Huffington'un sunumunu izledik.

        Her ne kadar BM, aynı tarihlerde düzenlenen oturumlarda, Turkcell ve Suteks gibi Türk şirketlerinin başarı öykülerine ev sahipliği yapsa da, yöneltilen sorular "Türkiye'de kadınların 4'te 1 'i çalışıyor, yüzde 40'ı aile içi şiddete uğramış" cümlesinden bağımsız kurulmuyor.

        Dünyanın gelişmemiş coğrafyalarında ise, yüzüne kezzap atılan Bangladeşli kadınlar ya da "kadın sünneti" yapan Ortadoğu ve Güney Afrika ülkelerinin yanı sıra yaygın olarak "kadın ölümleri" yaşanmaya devam ediyor.

        Bu yıl "8 Marta Dünya Kadınlar Günü" gündemini, "Kadına Yönelik Şiddet" başlığı altında ele alan BM'nin izinden gidip Fatma Şahin'e yönelttiğim soruları ve aldığım yanıtları paylaşmak istiyorum:

        Soru: Hükümet, Türkiye'de 2002-2009 yılları arasında kadın cinayetlerinde yüzde 1400 artış olduğu açıklamasının tam da gerçeği yansıtmadığını söylüyor. Bakanlığınız, Türkiye'de işlenen kadın cinayetleri verilerini paylaşacak mı?

        Sadullah Ergin açıkladığı bu rakamın yanlış anlaşıldığını defalarca anlattı ama kimse anlamak istemiyor. 2006 yılına kadar her şey kayıtdışıydı. Şimdi 14 ilde şiddet izleme bağlantısı kurduk, devamı geliyor. Yaptığımız çalışmalar sonucunda, öldürülen kadın sayısı 2011 'de 177'ydi, 2012'de 155 e düştü. Devlet koruması altında öldürülen kadın olayında (İzmir'de Ferdane Çöl cinayeti) ilk kez görevli polise maaş kesme ve terfi durdurma cezası geldi; 14 bin silaha el konuldu. BM'nin "Kadına Yönelik Şiddeti Önleme Sözleşmesi"ni KKTC ve Azerbaycan ile birlikte imzalayan ilk 3 ülkeyiz. Bugüne kadar bütçelerine yük getireceği düşüncesiyle bu sözleşmeyi yalnızca 25 ülke imzaladı. 16 ilde kadın şiddetine karşı emniyetle birlikte pilot uygulama başlattık.

        Her gün 3-4 kadının cinayete kurban gittiği, 2010 yılında bu sayının toplam 1550, 2011 yılının ilk 10 ayında ise 935 olduğu bilgisiyle yaşadığımızı belirteyim.

        Soru: BM 2010 yılında aldığı bir kararla; 4 ayrı birim altında kadınlar konusunda faaliyet gösteren örgütlenmesini "UN Women" çatısı altında topladı. Böylelikle UN Women, kadın çalışmaları bütçesini de 2 katına (500 milyon dolar) çıkardı. UN Women'ın "Bölge Merkezi" İstanbul oluyor. Sizin de belirttiğiniz gibi BM'nin, mali desteğe ihtiyacı olduğu için bazı bölge temsilciliklerini kapatırken İstanbul'a yönelmesini nasıl yorumluyorsunuz?

        Bölgesel merkez olmak konusunda ülkeler arasında rekabet yaşandı. Harbiye Radyo Evi gibi tarihi bir binayı UN Women yapmak üzere karar çıktı. Ayrıca BM'nin başka birimlerinin de bölgesel ofislerini İstanbul'a getirmesi söz konusu, o nedenle büyük bir bina arayışımız sürüyor.

        BM Nüfus Fonu ve Kalkınma Fonu da bölgesel merkezini İstanbul'a taşınacak. Böylece İstanbul bir BM şehri olacak. 2016 da da İstanbul BM Habitat organizasyonuna ev sahipliği yapacak.

        Üye ülkeler; dünya milli gelirine, ulusal milli gelirlerinin oranı kadar katkı sağlıyor. Türkiye nin ekonomideki büyümeyle doğru orantılı olarak BM deki payı da 2 kat artıp yüzde 1 lere ulaşıyor.

        Soru: Vodafone Vakfı'ndan aldığımız bilgiye göre; İngiltere'de emniyete doğrudan sinyal gönderen buton çaldığında 3 dakika içinde olay yerine varılıyormuş. Türkiye'de emniyet birimleri kadına yönelik şiddet mesajını aynı öncelikle ele alacak mı?

        Türk Silahlı Kuvvetleri'ne verilen eğitimin, emniyet mensuplarına ve hâkimlere de verilmesini talep ettik.

        Dünya ülkelerinden kadının güçlenmesi ve şiddetin önlenmesine dair örnekleri dinledik. Bunlar içinde en çarpıcı olanlardan birisi de Turkcell'in oturumunda dile getirildi. Avustralya'da 1986'dan beri "işyerinde kadın/erkek eşitliği deklarasyonunu" imzalamayan şirketlere devlet ihalesi verilmiyor.

        37 milyon kadından 7 milyonunun istihdama katıldığı Türkiye de, "kadının güçlenmesi" başlığının altını doldurmak için gidilecek yol uzun...

        Diğer Yazılar