HDP şimdi ne diyecek?
Geçtiğimiz hafta yazmıştım. 7 Haziran öncesi söylemleriyle 6 milyon insanı peşinden sürüklemeyi başaran HDP, düştüğü girdaptan kurtulmak için türlü yollar deniyor. “Türkiye partisi olacağız... Barış için çalışacağız” söylemlerinin bir yalandan ibaret olduğunu gören biz emanetçileri zaten salladıkları yok, ama emanetçi olmayan hakiki HDP’li Kürtler konusunda da büyük kayıp verdiler ve vermeye de devam ediyorlar. O nedenle de “Başkan APO” argümanını devreye soktular bir kez daha! Devlet tez elden “Başkanımızdan haber alamıyoruz, sağlığından endişeliyiz, haydiii meydanlara!” çağrısı yapıp yeni bir kaos yaratmaya çalışan HDP’nin bu kozunu elinde patlatmalı demiştim. Patlattı! Dün Öcalan’ın kardeşi İmralı’ya gitti açık görüş için. Ben yazıyı yazarken henüz bitmemişti görüşme ama illaki bitecek ve kardeş Öcalan, Abdullah Öcalan ile ilgili detayları aktaracak. Merak ediyorum; “Başkan Apo’dan haber yok. Çok endişeliyiz” deyip Kürtleri bir kez daha kullanmak için sokağa, açlık grevlerine katılmaya davet eden HDP’liler şimdi ne diyecek? Yeni planları ne?
YA 17 - 25 ARALIK BAŞARIYA ULAŞSAYDI?
FETÖ’nün Konya’daki bölge imamı konuşmuş emniyette. Demiş ki; “17-25 Aralık sürecinde genel kanı, hükümetin siyasi harakiri yaparak bittiği yönündeydi. En yakın seçimlerde AK Parti’nin ve dolayısıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük bir hezimete uğrayacağı kanısı hâkimdi. Tüm Cemaat mensubu kişiler arasında bu söylemler inanılmış bir şekilde sürekli dile getiriliyordu. Yerel seçimlerde AK Parti’nin oyunu artırarak birçok ilde yerel yönetimleri kazanması üzerine Cemaat içerisinde en büyük kırılma başlamış oldu. Yüzde 50’ye yakın Cemaat mensubu ve öğrencisi Fethullah Gülen cemaatinden ayrıldı!”
Doğru mu peki imamın bu anlattıkları? Cevap vereyim; Yalan! Hem de kuyruklu yalan! Çünkü o imamın “Ayrıldılar” dediği tipler ya örgütle bağlantısı çok derin olmayan yeni yetme, vasatlardır ya da gücün sandığı gibi örgütünde değil, iktidarda, devlette olduğunu gören oportünistlerdir. Yani zamanın ruhuna göre hareket eden müptezeller.
Bunlardan çok gördük 30 Mart sonrası. O güne kadar susup, o güne kadar zımnen de olsa destek vermeye devam edip 30 Mart, iktidarın zaferiyle sonuçlanınca ekran ekran gezip bildiğini bilmediğini anlatan çok müptezel tanıdık.Ben kardeşim dahi olsa öyle bir adamın, ne değer verip ciddiye alırım anlatacaklarını, ne de affederim!
Hepinize ne demek istediğimi daha net anlamanız için o günleri tersine çevirip okumanızı salık veririm.
Eğer 17-25 Aralık’taki o darbe girişiminde FETÖ başarılı olsaydı ya da sonrasında yani 30 Mart seçimlerinde...
Eğer umdukları gibi bir sonuç çıksaydı... AK Parti iktidarı, elinde olan belediyelerin çoğunu kaybedip çaptan düşseydi... Neler olurdu sayın okur kurgulayabiliyor musun? Emin olun, bu ülke insanı Konya’daki itirafçı sözde imamın “Ayrıldılar” dediği o FETÖ’cüler dahil hepsinin elinde inim inim inliyordu!
Mesela FETÖ’nün medyadaki maşaları, alçak yalanları ve iftiralarıyla karakter suikastına devam ediyor olacaktı, daha en başından bu örgütle mücadele eden ben ve benim gibi birkaç gazeteci de Silivri Cezaevi’nde birbirine türkü söylüyor olacaktı!
O nedenle de siz siz olun “ancak” 30 Mart sonrası pişmanlık gösteren, “Ayy pardon! Ben bunların bu kadar kötü olduğunu bilmiyordum” diyen hiçbir FETÖ’cüye, FETÖ’ye vaktinde destek vermiş gazeteciye, siyasiye, bürokrata inanmayın!
Efendimm... Tüm İslam âleminin Kurban Bayramı kutlu ve mutlu olsun... Büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öper, bu bayramın topraklarımıza huzurun gelmesine vesile olmasını kalben dilerim. Hayırlı bayramlar
