Yenikapı ruhuna rahmet okutturanlara!
Devletimizin işi cidden zor. Hem de öyle böyle değil. Düşünün... Bir yandan 15 Temmuz gecesi terör saldırısı tertipleyen uluslararası çapta bir hain örgütü bu topraklardan kazımaya çalışıyor, bir yandan da bu örgütün dış dünyada alçakça devam ettirdiği Türkiye aleyhtarlığına engel olmaya çalışıyor.
Geçenlerde yurtdışında yaşayan bir arkadaşımla konuşuyoruz. Kendisi uzun yıllardır Amerika’da ikamet ediyor. Bana güveni tam olup buradaki meseleyi benden bire bir dinlediğinden FETÖ gerçeğine de epeyce vâkıf.
“Her ortamda tartışılıyor bu konu ve maalesef buradaki algı çok fena Sevilay! Hâlâ 15 Temmuz gecesinin iktidarın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülkeyi yeniden dizayn etmek için kurguladığı bir senaryonun gereği olduğuna inanıyor insanlar. Ve ben de itiraz ettiğimde tartışma neredeyse yumrukların konuşacağı bir duruma evriliyor” diyor.
*
Bu Amerika’daki algı. Emin olun Avrupa’daki de pek farklı değil. İster üst akıl deyin, isterse dış mihraklar... Ne derseniz deyin, yani bu FETÖ belasını maşa gibi kullananların şu andaki tek derdi Türkiye’yi çaptan düşmüş, beş para etmez bir ülke olduğuna tüm dış dünyayı inandırmak.
O Amerika’daki arkadaşım diyor ki: “OHAL öyle bir anlatılıyor ki buralarda inanamazsınız! İktidar bir senaryo sahneye koyup başarıya ulaşmış ve FETÖ diye bir örgüt uydurup kendi kendine darbeye kalkışmış. Senaryoyu millete yutturmuş ve bu yutturmayı kullanarak da OHAL ilan edip kendilerine muhalif olan herkesi susturmak, yok etmek için bir fırsat yaratmış!”
Bu okuduklarınız palavra falan değil ha! İnanın dış dünyada ülkemizde yaşananların yansıması bu şekil. Peki, biz bu şekli değiştirebilir miyiz? Yani FETÖ ve patronlarının oluşturduğu bu algıyı tersine çevirebilir miyiz? Daha da doğrusu, dış dünyayı gerçeklerin ne olduğuna inandırabilir miyiz?
Bence zor! Çünkü biz bir bütünlük kuramıyoruz ki kendi içimizde! 15 Temmuz gecesi ve sonrası acayip bir atmosfer oldu ülkede. Demokrasinin tek seçenek olduğuna inanan herkes; siyasisi, gazetecisi, askeri, polisi bir araya geldi ve adına “Yenikapı” denilen bir ruh oluşturuldu, ama Allah rahmet eylesin o ruh dünyaya bir “Merhaba” diyemeden, daha ana rahmindeyken katledildi!
Muhalefet eski muhalefetine çekildi, iktidar kanadı da eski iktidarına... Haliyle sokaklarda yeniden bir -eskisinden daha şiddetli üstelik- “biz, siz” tartışması başladı.
*
Yahu kardeşim... O geceyi anımsasanıza! O gece siz, biz falan yoktu! AK Partili, CHP’li, MHP’li yoktu! Dindarmış değilmiş, sağcıymış solcuymuş, şucuymuş bucuymuş yoktu! O gece eğer FETÖ amacına ulaşmış olsa idi “BİZ” zaten yoktuk! Şu anda, bugünlerde onlar vardı ve onlara karşı olan herkes de inim inim inliyordu askeri vesayet adı altındaki hain çetenin iktidarında!
O nedenle... Rica ediyorum. Herkesten, hepimizden... Bir süreliğine de olsa lütfen 15 Temmuz gecesinin sabahına gidelim. Hele şu belayı üzerimizden atalım, dış dünyaya, daha doğrusu dünya halklarına hep beraber, “Ne yaşadığımızı bir biz biliriz, bir de yüce ALLAH” diyelim... Tek yürek olup yeniden dünyaya adam gibi bir mesaj verelim... FETÖ ve patronlarının dış dünyada itibarımızı zedelemek için sahnelediği son senaryoyu da boşa çıkaralım... Sonrasında ne yapacaksak birbirimize yapalım!
Olmaz mı?
