Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yazıyı yazmadan evvel gazetemizin yazı işlerinde konuşuyoruz. “Bu başkanlık meselesini sık sık yazıyorsun. Peki Devlet Bahçeli’nin Meclis’te grup konuşmasında yaptığı açıklamalara yorumun nedir, sen nasıl okudun?” denince, şart oldu bu konuda yazmak.

        Lafı eğmeden, bükmeden konuya giriyorum efendim.

        Ne demiştim bundan birkaç yazı önce. Girin arşive ve bulun o yazımı lütfen. Bi saniye... Bi saniye... HT Dokun’da cep telefonunuzla o yazıyı “Fazlası” seçeneğinden hemen okuyabilirsiniz. Hatta ben size linkini de vereyim... http://www.haberturk.com/ yazarlar/sevilay-yaziyor/1312109-hadi-gelin-tartisalim.

        İlk cümlem: “MHP Lideri Devlet Bah- çeli’nin ‘Başkanlığı halka soralım’ restinin arkasında halkın bu sisteme referandumda onay vermeyeceğine olan güven var!”

        Ancak zannediyorum ki güven yerle bir efendim.

        Çünkü Sayın Bahçeli dün yaptığı açıklamalarla daha önceki restinden sanki geri adım atıyor gibi geldi bana. Yani en azından ben öyle okudum. “O kadar net değil. Tam tersi biçimde okuyanlar da var!” diyenleri duyar gibiyim. Yani Bahçeli aslında dün grupta yaptığı, “Eğer Meclis’te evet dersek, milletin karşısında da evet deriz. Siyaset simsarları bizi anlayamazlar, anlasalar bile bunu itiraf edemezler” açıklamasıyla güya referanduma da yeşil ışık yakmışmış!

        Evet, MHP Lideri’nin bu cümlesini tek başınıza okuduğunuzda böyle anlaşılabilir, ama bir gün önce gazetemizden Kübra Par’a konuşan Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın açıklamaları ne olacak? Yalçın açık ve net bir biçimde, “Biz ‘Parlamenter sistem’ diyoruz. Hangi süreçte olursa olsun bundan vazgeçecek değiliz” demedi mi?

        Referanduma gidilmesi halinde ise “Hayır” oyu vereceklerini belirterek, “Başkanlık sistemini toplum hayatımıza uygun bulmuyoruz. Kurucu liderimiz Alparslan Türkeş Beyefendi 60’lı yılların sonunda başkanlık sistemini dikkate almış ve kitaplarında da yazmıştı. ‘Parlamenter sistem’ diyeceğiz tabii. Başka ne diyeceğiz... ‘Baş- kanlığa ‘hayır’ deyip ‘Parlamenter sistemi destekleyin’ diyeceğiz” açıklamalarını yapmamış mıydı?

        Eeee? O zaman nasıl oluyor da bazı insanlar, Bahçeli’nin referanduma yeşil ışık yaktığını düşünebiliyor? Haa, evet, Bahçeli Meclis’te “Hayır” diyeceklerini de açıklamadı. Kelime oyunu yaptı ama gerçek şu ki asla referanduma “Evet” demeyecekler.

        Peki neden?

        Niye geri adım attı MHP yönetimi?

        Çünküüü, halka güvenleri yok! Hatırlayın... O yazımda, “Başkanlık hiç de zor değil! İktidara yakın kaynaklarım yapılan son kamuoyu yoklamalarında halkta bu sistemin karşılığının yüzde 48 ila 52 arasında gidip geldiğini gösteriyor” demiştim.

        Yani değerli okurlarım... Sayın Bahçeli o ilk resti çekerken, “Getirin Meclis’e halka götürelim” derken, bence halktan bu onayın alınamayacağına inanıyordu. O inançla da, “Biz evet deriz. Halka götürürüz. Artık halk ne derse şansınıza!” demek istedi. Ama kulağına, “Efendim... Aman!.. Halkın ne yapacağı belli olmaz! Biz bu işte çuvallarız!” şeklinde üflemeler yapılınca geri adım atmanın bir yoluna baktı.

        “Meclis’te EVET dersek, meydanlarda da EVET deriz” gibi bir söylem geliştirdi.

        Bu salvoyla sözüm ona geri adım atıyor Devlet Bey, ama ben şahsen pek yakıştıramadım. Umarım yanılıyorumdur, ama olmadı maalesef. Keşke ilk restinde diretseydi. “Tamam kardeşim! Gidelim millete soralım!” demeye devam etseydi. İnanın çok daha sempatik bulunurdu bu tavrı.

        Ben onun yerinde olsaydım hiç düşünmeden, bir saniye bile beklemeden referanduma evet derdim. Sonra da gider meydanlarda milleti parlamenter sistemin daha doğru, başkanlığın yanlış bir sistem olduğuna ikna etmeye çalışırdım. Haa, başarırdım veya başaramazdım, ama nihayetinde milletine soran, milletine güvenen, milletiyle birlikte siyaset belirleyen bir siyasi olarak tarihe kazınırdım!

        Diğer Yazılar