Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hafta sonu için bir grup arkadaşımla İstanbul dışına kaçtım. Bodrum’dayız... Siz okurlarımın da bir rapora ihtiyacı var nihayetinde. Ne de olsa sezonun açılmasına az kaldı. Bodrum yaza hazır mı, fiyatlar nasıl, doluluk durumları ne âlemde falan filan... Bir kere en başından yazayım mayıs ayının başı olmasına rağmen merkezi çok hareketli bulduk. Deyim yerindeyse cıvıl cıvıldı yani. Ayrıca çok temiz ve düzenli de buldum Bodrum’u bu defa. Tabii beldelerin tamamına gitmek mümkün olmadı, ama başta Turgutreis olmak üzere Ortakent, Yahşi ve Konacık falan OK! Tabii hazır gelmişken bol bol sohbet etme imkânı da bulduk özellikle turizme dair. Apartçılar yani pansiyon türü işletmecilik yapanlar bir parça endişeliler ama büyük otellerde umut yüksek. Ramazanın bu yıl yaz başında olması ve bayramın da haziran sonuna denk gelmesini büyük bir fırsat olarak değerlendiren işletmecilere göre “sezon iyi geçecek bu sene”. Hem de çok iyi!

        Bir dost ortamında tanıştığımız Bodrum’un yerlisi Ali Rıza Ünsal’ın -ki kendisi eskiden İmar Komisyonu Başkanlığı da yapmış bayıldım Bodrum’la ilgili yaptığı analizlere... Onları sizlerle muhakkak paylaşmak istiyorum. Zira bence anlattıkları çok kıymetli Ali Rıza Bey’in. Der ki: “Bodrum’un turizm vizyonu Antalya gibi değil. Evet Bodrum bir turizm beldesi ama yabancılar için değil. Yerliler için. Yabancı turist daha çok her şey dahil olan beş yıldızlı büyük otelleri tercih ediyor. Bodrum’da bu tip otellerin sayısı çok az. Buradaki otellerin kalite standartları daha yüksek. Üst segmente hitap eden oteller, ama bunların da sayısı az. Çünkü Bodrum artık yazlıkçıların gözbebeği bir merkez haline dönüştü ve doğal olarak politika buna göre şekillendi.”

        Ali Rıza Bey’e göre eğer istenilirse, çaba verilirse Bodrum Cote d’Azur’ü aratmayacak bir merkeze dönüşebilir. “Biraz geç kalınmış olsa da hâlâ bu şans var. Yeter ki altyapı için Ankara bütçenin ağzını açsın” diyor. Ve ekliyor: “Bir 500 milyon dolar yatırım yapılsa Bodrum’a... Bodrum uçar. Sadece Türkiyeli zenginlerin değil, başta Ortadoğulu ve Araplar olmak üzere tüm dünya zenginlerinin yaz aylarında ilk kaçış noktası olur.”

        Biliyorum şimdi bazıları bunları okuyunca, özellikle yaz sezonu boyunca başımıza Bodrum uzmanı kesilen köşeciler... Ali Rıza Ünsal’ın uçtuğunu, Bodrum’un bundan sonra zinhar Cote d’Azur’e kafa tutmasının mümkün olmayacağını, çok geç kalındığını söyleyecekler. Katılmıyorum efendim. Pekâlâ da olabilir Cote Bodrum! Yeter ki para harcansın, emek verilsin. Ben oraları da iyi bilirim. Nice, Monaco filan oranın da plajlarını, denizini gördüm. Bodrum yanında esamisi okunmaz bir kere. Lafı olmaz. Bizde bu deniz, bu kum, bu güneş olduğu sürece biz istersek Bodrum’u Miami bile yapabiliriz.

        Yeter ki isteyelim...

        Anlatabildim mi?

        DÜZELTME EFENDİM...

        Çok çok özür diliyorum... Başlığı; “FETÖ’nün eski HSYK’lı günlerine dönmeyelim aman!” olan bir önceki yazımda yeni sisteme göre HSK üyelerinin oluşumu konusunda bir noktada hata yapmışım. Öncelikle bu hatam nedeniyle beni uyaran tüm okurlarıma ve dostlarıma teşekkürlerimi iletiyorum.

        Efendim... Yeni HSK’nın 7 üyesini TBMM seçecek. Bunlardan 3’ü Yargıtay’dan, 1’i de Danıştay’dan oluşacak. Ben yazımda Yargıtay üyelerinin ve Danıştay’ın kendi aralarında yapılacak seçimle HSK üyelerini belirleneceğini yazmıştım. Bu yanlış bilgi için özür diliyorum tekrar.

        Diğer Yazılar