Tüm sahte, provokatör hesaplara aynı tavır
HEP aklımdaydı, ama bir türlü denk gelmiyordu. Önceki gün Star Gazetesi’nin manşetinde “FETÖ’nün Trol Çetesi” haberini görünce yeniden aklıma düştü.
Kemal Gümüş imzalı haberde Fuat Avni hesabı başta olmak üzere şahsım dahil birçok insana abuk sabuk, yalan dolan ve iftiralarla operasyon çeken sahte hesapların kim ya da kimler tarafından kullanıldığı ayrıntılı bir biçimde aktarılmıştı.
Haberde bu trol sürüsü ya da ordusu için “Kara propaganda militanları” denilmiş. Harika bir betimleme. Gerçekten de öyleydiler. Trol dediğiniz şey zaten bundan ibaret.
Çakma hesapların arkasına gizlenip oradan insanlara karakter suikastı yapmak üzere görevlendirilmiş tiplerdir bunlar. Ve ne yazık ki eskiden sadece FETÖ’ye hizmet için oluşturulmuş bu sürüden şimdi her tarafta var.
Artık her tarafın trolcüleri var yani. Ve acı olan şu ki, bunların da kara propaganda yaparken kullandıkları yöntemler FETÖ’nün yöntemiyle aynı. İftira, yalan dolan, seviyesizlik! Ve amaçları da işlerine gelmeyen bir tarafı, kişiyi ya da bir düşünceyi linç etmek!
Sahte Reisçilik adı altında, sözüm ona Cumhurbaşkanı’na sıkı sıkıya bağlı olduğunu iddia edip oraya buraya sataşanlar, hakaret edenler de var.
Peki troller bunlardan ibaret mi? Değil tabii ki. Yığınla var! Örneğin sahte Atatürkçüler. Sözüm ona, laik ve sosyal demokrat geçiniyorlar. Gerçek ad ve kimlikleriyle Sayın Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a ve diğer hoşlarına gitmeyen insanlara hakaret etmeleri mümkün olmadığı için sahte isimler arkasından bu işi yapan zavallılar.
Zaman zaman bu küfürbazlarla ilgili gözaltı haberleri falan duyuyoruz, ama emin olun bu duyduklarımız sadece birkaçı. Binlercesi var ve bunlarla artık kimsenin uğraşmaya mecali kalmadığı için alabildiğine rahatlar sosyal medyada...
Sadede gelirsek değerli okurlarım... FETÖ’nün bizim sosyal medyaya maalesef kötü bir miras olarak bıraktığı bu TROL meselesinde son zamanlarda iş gerçekten çığırından çıktı!
FETÖ’nün trolleri ile ilgili çalışma yapan savcıları kutluyorum. Tebrik ediyorum. Ve kendilerinden mümkünse aynı çalışmayı diğer trol sürüleri için de yapmalarını rica ediyorum.
Kimler var bu sahte Reisçilik ya da sahte Atatürkçülük adı altında insanlara şuursuzca saldıran hesapların arkasında? Kimler?
NE YANİ, YÜRÜYÜŞ ELEŞTİRİLEMEZ Mİ?
HEP dediğimi bir daha diyeyim: “Eğer, bu iktidar demokrasiye inanıyor, demokratik ilkelere saygı duyuyorsa bu yürüyüşü gerçekleştirenlere engel olmamalı ve aksine yürüyüşün sorunsuz bir biçimde tamamlanması için yetkisini sonuna kadar da kullanmalıdır.”
Çok şükür bu dediğim şu ana kadar kusursuz bir biçimde gerçekleşti. Yürüyenler hiçbir provokasyona falan izin vermeden yürüyor, devlet de kamu güvenliği açısından ne önlem alınması gerekiyorsa alıyor. Biliyorsunuz yürüyüş boyunca alınan güvenlik önlemlerinden ne kadar memnun olduğunu bizzat Kılıçdaroğlu’nun kendisi açıkladı.
Buraya kadar tamam, ama yürüyüşü eleştirenlere, karşı çıkanlara, yanlış olduğunu söyleyenlere atarlanmak da pek bir abesle iştigal! Yani ne olacaktı pardon? “Bu ülkede adalet yok! Sayenizde adalet bitti!” diyerek bunu protesto amacıyla yürüyenlere alkış mı tutacaktı iktidar tarafı?
CHP yürürken siyaset yaparken, iktidar suspus oturacak mıydı? Elbette eleştirecek kendi tarafından bakarak. Elbette yanlış bulduğunu söyleyecek ve karşı duruşunu kendi tabanına gösterecek!
TEBRİKLER HANDE FIRAT!
SİYASET öyle teslim almış ki bedenlerimizi, ruh hallerimizi, çok insani bir olayda dahi siyasi pencereden bakıp insanlık dışı reaksiyonlar gösteriyoruz! Bunlardan biri de geçen hafta sonu yaşandı.
Gazeteci meslektaşımız Hande Fırat, işadamı Murat Özvardar’la nişanlandı. Bu toprakların geleneğine göre böylesi kutsal ve güzel bir birliktelik için denilecek tek bir cümle vardır: “Allah tamamına erdirsin!” Ama diyemedik! Daha doğrusu diyemedi bir kısım insan.
Şöyle söyleyeyim; eski AB Bakanı Egemen Bağış, katıldığı nişan törenine dair bir fotoğraf paylaştı Twitter’da. Bu fotoğraf üzerine yapılan yorumların çoğunu okuyamadım. Çünkü midem kabul etmedi. Orada bir şey diyemedim, içimde kalmasın, burada diyeyim: “İğrençsiniz abi! Çok iğrenç!”
