Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Daha önceki bir yazımda da değinmiştim ama kısa olmuştu…

        Çünkü ilk günlerde inanılmaz bir kaos, hengame vardır ve ancak o kadar yazabilmek mümkün olabilirdi.

        Bugün biraz detay vereceğim…

        Malatya her iki depremin de etkisini fazlasıyla yaşayan il.

        Ancak yıkılan bina sayısı ile kayıp sayısı muhakeme edildiğinde ve de toplam nüfus oranı göz önüne alındığında Malatya’nın birçok ile göre daha az kayıp verdiği net anlaşılıyor.

        Son açıklamaya göre hayatını kaybedenlerin sayısı 41 binden fazla ve 1 milyon nüfuslu Malatya’da yıkılan bina sayısı bin 532 , ölü sayısı ise bin 393!

        Peki, neden?

        Çünkü Malatya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü çok hızlı bir şekilde aksiyon alıp enkazlara müdahaleye başlıyor.

        Bizzat İtfaiye Daire Başkanı Mustafa Katipoğlu’ndan dinledim.

        Mustafa Katipoğlu- MBB İtfaiye Daire Başkanı
        Mustafa Katipoğlu- MBB İtfaiye Daire Başkanı

        Hatipoğlu ile 4. Gün zaten Bulut sitesi enkazına müdahale ederken karşılaşmıştım.

        Çalışıyordu çok fazla konuşamamıştık ama depremin yaşanmasının 10. dakikasında müdahaleye başladıklarını o gün söylemişti.

        REKLAM

        Dün Malatya ile ilgili valiliğin raporuna ulaşınca ve rakamların çarpıcılığını görünce aradım.

        Ve süreci bizzat kendisinin aktarmasını istedim…

        “Anında toparlanmaya başladık. 5. dakikada İtfaiye Genel Müdürlüğü’ne gelen arkadaşlarımız oldu. Onlarla zaten hemen itfaiye binamızın karşısındaki Hayat Apartmanı’na müdahale etmeye başladık. Ve çok sayıda insan hemen ilk anda o binadan çıkarıldı. O arada da tüm ekip merkeze konuşlandı. 1 saat içinde 235 kişi bir araya geldik. Ve hemen 8’er, 10’ar kişi halinde ekipleri şehrin değişik noktalarındaki enkazlara yönlendirdik ve ikinci depreme kadar olan o 9 saatlik arada da yüzlerce insanı enkaz altından sağ çıkarmayı başardık. Ancak ikinci ve çok şiddetli sarsan deprem enkazı enkaz üstüne yığdı. O sarsıntıdan evvel çok sayıda ses alıyorduk fakat maalesef o seslerin bir kısmı kesildi. Çalışma sırasında enkaz altında kalan ekip arkadaşlarımız da oldu. Çok şükür sağ çıktılar ama büyük şok oldu o ikinci sarsıntı. O sarsıntı olmasa idi biz çok daha fazla canı kurtarabilirdik. Çünkü biz ilk dakikalarda zaten tam 89 noktada çalışmaya başlamıştık ve ilerleyen saatlerde AFAD ve diğer arama/yardım kuruluşları da bize katılmaya başlamıştı. Sağ olsunlar… Elazığ İtfaiyesi de çok çabuk aksiyon aldı ve 2 saat gibi bir zaman diliminde yanımızda oldular. Bu arada tabii bizler de depremzedeydik. İlk sarsıntının ardından hepimiz ailelerimizi dışarı çıkarıp arkamıza bile bakmadan çalışmaya başlamıştık. Hala da çalışıyoruz. Ailelerimizin ihtiyaçları, barınma sorunları yakınlarımızın yardımları ile gerçekleşebildi. Eşimin, çocuklarımın yüzünü dahi görmeden 4. Gün Ankara’ya ağabeyimin yanına gittiler. Gerçekten çok zor anlardı o anlar hepimiz için. Çok sayıda insanı kurtardık ama buna bile sevinemiyoruz çünkü kayıplarımızın acısı çok derin yaralar açtı hepimizde…”

        REKLAM

        Yani diyeceğim şu ki: Anında müdahale birçok hayatı kurtardı Malatya’da…

        Hatay’da ya da Kahramanmaraş’ta ölüm sayısının fazlalığı maalesef geç kalınmasından kaynaklı.

        Eğer aynı şekilde hızlıca aksiyon alınabilseydi bu kadar ölüm yaşanmazdı.

        Bu arada bir şey daha söyleyeceğim…

        İtfaiye Daire Başkanı Mustafa Katipoğlu’nun 2 yıl evvel kredi ile aldığı ve hala ödemesine devam ettiği evine de ağır hasar raporu verilmiş.

        Başka çalışanlarının da benzer mağduriyetleri olduğunu söyledi.

        Çok üzüldüm.

        Buradan başta Malatya İşadamları Derneği (MİAD) Başkanı Yunus Aktaş ve üyeleri olmak üzere tüm Malatyalılardan şunu rica ediyorum…

        Lütfen, depremin ilk anından itibaren kahramanca mücadele eden bu insanları sahipsiz bırakmayalım ve onlara özel bir çalışma yapalım.

        Ben bir Malatyalı olarak elimi taşın altına koymaya hazırım.

        Bu kahraman itfaiye erlerimizin aileleri ile birlikte yaşayacakları sağlam evlerine kavuşturmak için ivedilikle sağlam bir dayanışma gösterelim…

        Her şey kötü değildi! İyilik de vardı!

        Her şey kötü değildi! İyilik de vardı!
        0:00 / 0:00

        Şu an sahada değilim ama hala sahada olanlarla kontak halindeyim ve türlü olumsuzluklar olsa da şu an yaralar hızlıca sarılmaya çalışılıyor.

        En azından barınma, yiyecek, içecek konusunda bir toparlanma söz konusu.

        Umarım bölge en kısa zamanda düzenine kavuşur.

        Bu arada depremin ilk günlerinde bizzat şahit olduğum yanlışları, eksikleri ve de çarpıklıkları elimden geldiğince objektif bir biçimde yazmaya çalıştım.

        Ama şunu da söylemem lazım ki her şey kötü değildi.

        İyi olan şeyler de vardı.

        Arama/kurtarma ve ihtiyaçların giderilmesi konusunda yapılan yardımlar, dayanışma adına milletin gösterdiği feraset, duruş gerçekten takdire şayandı.

        Kızıyorlar bunu ısrarla belirttiğim için ama depremzedelerin ve enkazlarda çalışanların beslenmesi için lojistik destek sağlaması gereken 154 yıllık Kızılay’ın yapamadığını başka kurum ve kuruluşlar yaptı.

        Dün de yazmıştım… Jandarma Genel Komutanlığı başta olmak üzere depremin en çok tahribat yarattığı Kahramanmaraş’a getirdikleri mobil fırın ve mutfakları gerçekten çok işe yaradı.

        REKLAM

        İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin de hakkını teslim etmemiz gerekiyor.

        Özellikle çok geç varılan Hatay’da hem arama/kurtarma ekipleri hem de hem mobil mutfak ve fırınları, mobil tuvaletleri ile o akut dönemin aşılması adına olağanüstü gayret gösterdiler.

        Hala da binlerce personeli ve iş makineleri ile bölgede hizmet vermeye devam ettikleri biliniyor.

        Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin çabaları da aynı şekilde takdire şayandı.

        Bizzat şahit oldum ABB itfaiyesinin, arama/kurtarma ekiplerinin Kahramanmaraş’ta diğer ekipler ile omuz omuza çalışmalarına ve birçok insanı enkazdan sağ çıkarttıklarına…

        Kocaeli Belediyesi ekipleri de çok çabuk organize olmuş ve bölgeye intikal etmişlerdi.

        Yanı sıra sahada adını daha evvel hiç duymadığım çok sayıda arama/kurtarma dernekleri, oluşumları, şirketlerin çalışanları vardı ve onlar da diğer çalışanlar gibi kelle koltukta mücadele verdiler.

        Şunu söylemem gerekiyor bu noktada:

        Klavye kahramanları, oturduğu yerden ahkam kesenler, sahada görev yapanlara dair de yerli yersiz laflar ettiler.

        Çok büyük haksızlıktı çünkü mesela AFAD’ın ekipleri sayıca yetersizdi evet ama sahada olanlar çok büyük mücadele verdiler.

        Sadece AFAD ekipleri değil, herkes şahaneydi.

        Hele de havanın soğuk oluşuna aldırış etmeden aç, susuz ve hiç dinlenmeden insanüstü gayret göstererek enkaz çalışmalarına katılan o insanlar…

        REKLAM

        İnsanüstüydü çabaları.

        Ve canlı biri çıktığındaki o sevinçleri, cansız bir beden çıktığında kahroluşları…

        Çok ama çok güzeldi.

        Özetle…

        Kim ki bir taş alıp kaldırdı enkazdan, kim ki bir battaniyeyi depremzedenin sırtına attı, kim ki bir küçük kap çorbayı kavuşturdu…

        Allah hepsinden razı olsun…

        Diğer Yazılar