Şeytanla çorba içenin kaşığı uzun olur
Değerli okurlarım, bu yazımda sizlerle çok beğeneceğinizi umduğum bir kitabı paylaşmak istiyorum. Kitap Kültür Bakanlığında Sinema Genel Müdürlüğü, müsteşar yardımcılığı yapmış olan dostum Mümtaz İdil tarafından yazılmış. Bu kitap sevgili Mümtazın ilk kitabı değil birbirinden değerli okunmaya değer birçok eseri var.
“Şeytanla Çorba İçenin Kaşığı Uzun Olur”, son kitabı ve en çok satanlar listesinde.
İsim sizlere çok değişik gelse de, dünya ve ülke sorunlarını konu edinen kitabı okuyunca bu ismin içeriğine ne kadar yakışmış olduğunu anlıyorsunuz.
DİL USTASI, BÜROKRAT
Gazeteci kökenli İdil’in “Saygın Kel Adamın Ölümü”, “Pinokyolar Ülkesinde Filler Kral Olur” ve pek çok biyografik romanı da onun keyifle okunacak kitapları arasında.
Ayrıca Rus Dili Edebiyatı mezunu olan İdil’in çevirdiği pek çok kitap ve oyun var.
‘Şeytanla Çorba İçenin Kaşığı Uzun Olur’, birbirine bağlı makalelerden oluşuyor.
Yazar okurunu bu makaleler zinciri ile baş başa bırakmak istemiş.
Öyle çetrefilli makaleler değil okuyacaklarınız, deneme türünde. İçinizi açacak makaleler de var, karartacaklar da.
Karamsarlığın dibine vuranlar da var, gülümsetenler de. Ama ağlatan yok, yani arabesk yok. Kitapta karanlık var ama aydınlık daha çok.
Toplumun geçtiği dar boğaz anlatılıyor, ama sonunda aydınlık, ufukta beliriyor.
Yazar kitabında Tolstoy’un romanlarından Descartes’In aklından ve felsefesinden, Marks’In teorilerinden Dostoyevski’nin romanlarından, Simon Bolivar’dan söz ediyor, Don Kişot’un şövalye ruhunu anlatıyor.
Kitabın bir makalesinde Mümtaz İdil teknolojinin olağanüstü hızla ilerlemesinden söz ediyor.
Yan ürünlerinin piyasaya sürülmesi sonucunda dil konusunda da büyük yapısal değişikliklere gidilmesini anlatıyor.
Telefonların kısa mesajlarında, bilgisayarda kullanılan sohbet yazışmalarında sesli harflerin atıldığını yazıyor.
Kitabın içinden bu konudaki bir alıntıyı siz okurlarımla paylaşmak istedim.
Siz ne dersiniz bilmem ama ben, bu konuda yazara aynen katılıyorum.
DİLE YANSIMASI
Bunun ne gibi zararı olabilir? Bunun cevabı aslında çok da zor değil.
Dilde bu denli kısaltmalara gitmek ve mevcut ‘sesli harfler’ sistemini neredeyse yok edercesine kısaltan kelimeler, şimdi bu dili kullananlar tarafından zorluk çekilmeden anlaşılıyor.
Bir sonraki kuşakta ise artık bunun konuşma diline dönmesinin yolu bulunacaktır.
Ama şimdiki haliyle bile tamamen kısaltılmış bir yazı diliyle karşı karşıya bulunuyoruz.
Sanırım şöyle bir cümle telefon ve bilgisayar ekranında göründüğünde, bu araçları kullananlar tarafından anlaşılıyor:
‘slm. bn. Geldm. seni bkl. Acl et.’
Bunun yaygınlaşması ve anlaşılır hale gelmesi ile dilde yapısal değişikliğin gündeme gelmesi kaçınılmazdır.
Yazarların yolu hep zordur, bu zor yolda sevgili dostum Mümtaz İdil’e kolaylıklar diliyorum, yeni kitaplarını bekliyorum.
Siz sevgili okurlarıma, bilgi ve fikir dolu anılarla bezenmiş bu kitabı keyifle okuyacağınız inancıyla, iyi hafta sonları diliyorum.
