Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Zaman zaman hepimizin içinden geçmiştir. Einstein’in var olduğu dönemde onu görebilme umudu ile yaşamak. Atatürk ile aynı kentte yaşamak, onun soluduğu havayı solumak. Fidel Castro’da benim yaşımda olanların çoğu için böyleydi. Bu efsane liderin yaşadığı dönemde yaşıyor olmak, en azından onu ve Küba’yı görmek umudu taşıyorduk hep. Bundan sonra Havana’yı görme umudu var ama artık Fidel yok.

        ATATÜRK BÜSTÜ

        Fidel Castro, küçük bir ülkenin efsane devlet başkanı olarak ve dünyaya bir avuç insanın neler yapabileceğini göstermesi açısından çok önemli bir kimlikti. O, son İran-Çin-Rusya-ABD ilişkilerine ve gerginliğe ne denli soğukkanlı ve yapıcı baktı.

        Olayları doğru tahlil edebilen ve sonuçlarının dehşetini ve zararını görebilen bir düşünce adamıydı. Havana’nın orta yerindeki meydana Atatürk’ün büstünü diktirip altına ‘Yurtta sulh dünyada sulh’ yazdıran Atatürk hayranı, onun yaptıklarını örnek alan barışçı bir liderdi.

        Che Guevara ile birlikte yürüttükleri savaş ve bundan galip çıkmaları dünya tarihine altın harflerle yazıldı.

        Küba, diktatör Batista’yı ülkeden kovduktan sonra uzun süre ABD ve dış dünya tarafından rahatsız edildi ama hepsinin üstesinden gelmeyi başardı.

        Hedef olan Fidel Castro’nun, ‘Kurşungeçirmez yelek giydiğiniz söyleniyor’ diyen gazeteciye verdiği yanıt çok ilginçti.

        AHLAK YELEĞİM

        O, ‘Hayır, NewYork’a da böyle ineceğim. Daha güçlü olan ahlak yeleğim var. Beni hep korudu,’ demişti.

        Küba’ya gidip yerleşen ilk Türk kadını Nükhet Everi, genç yaşta gidip uzun zaman kaldığı Küba’dan şöyle bahsediyor;

        Dün Fidel ne dedi dinledin mi, nasıldı ama konuşması?

        Genç yaşta bir insana kucak açan, bağrına basan, kendini oraya ait hissetmesini sağlayan bir ülke yarattın sen Fidel. Hayatımın en güzel günlerini senin kurduğun ülkede geçirdim ben. Halkın seni nefesini tutarak dinlerdi. Bana da sorardı her karşılaştığım kişi, ’dün Fidel ne dedi, dinledin değil mi? Ama nasıldı konuşması...’

        Devrim gününde kalabalıkların içinde nerede olursak olalım kürsüye yürürken görürdük seni. Herkesten uzundun çünkü.

        Hiç ayırımcılık görmedim ülkende. Herkesin insanca yaşadığı, insana insanca davranan rüya gibi ülke senin kurduğun.

        Fidel Castro ile aynı çağda aynı zaman diliminde yaşamak bile onur verici.

        Diğer Yazılar