Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dünkü haberlere göre neredeyse yılan hikâyesine dönen Türkiye-İsrail barışmasında 26 Haziran günü bir anlaşmaya varıldığı açıklanacak. Metinler de temmuz ayında imzalanacak. Metinler ortaya çıktığı ve tüm şartlar her iki tarafın kaynaklarınca açıklandığında karşılıklı ne tavizler verildiği de açığa çıkar.

        Hürriyet Gazetesi’nde Deniz Zeyrek’in yazdıklarına göre zaten yıllar önce İsrail Başbakanı’na “operasyondaki hatalar” nedeniyle özür koşulunu kabul ettiren Türkiye diğer koşullarda da tatmin oldu. Zeyrek 20 milyon dolarlık tazminat konusunda tarafların anlaştığını, en dikenli mesele olan Gazze ambargosunun kalkmasında ise bir esnek formüle varıldığını yazıyor.

        Buna göre Gazze’ye ambargo kalkmayacak ancak Türkiye, sağladığı ayrıcalıklarla Gazzelilerin hayatlarını kolaylaştıracak işler yapabilecek.

        İsrail’in Aşdod limanından Gazze’de yapılacak inşaatlar için gerekli malzemeler gönderilebilecek. Türkiye Gazze’ye bir deniz suyu arıtma tesisi kurarak içme suyu sorununun çözülmesi yönünde önemli bir katkı sağlayacak. Bu arada şu aralar ilişkileri gergin gibi gözüken Almanya ve Türkiye birlikte Gazze’ye enerji santralı inşa edecek. Türkiye’nin inşa ettiği hastane ile ilgili prosedürler de tamamlanacak, personel, ilaç takviyesi gibi konularda işler yokuşa sürülmeyecek.

        Haberde, İsrail için çok önemli bir koşul olan, bazı HAMAS üyelerinin Türkiye’yi terk etmesi konusunda bir mutabakata varılıp varılmadığı belirtilmiyor. Bundan böyle Türkiye’nin HAMAS ile ilişkisinin ne düzeyde süreceği, Gazze’ye yapılan yardımlarda hangi kuruluşların ön planda olacağı, bunların ne tür denetlemelere tabi olacağı gibi detaylar da ancak anlaşma metinleri ve belki de yazılı olmayan mutabakatlar ortaya çıktığında belli olur.

        Şu an için haberin en önemli tarafı, kendini bir ara dünyanın merkezi olarak gören Türkiye’nin bir an önce içine düştüğü yalnızlık çukurundan çıkma çabalarını simgelemesi. Ülkenin dış politikasına yön verenler uzunca bir süre kendi muhayyilelerinin gerçekliği ile gerçek gerçekliği karıştırarak dış politika uyguladıktan sonra nihayet ayaklarını suya erdirdiler. Başbakan Yıldırım’ın ‘Düşmanları azaltıp dostları çoğaltmak” diye tarif ettiği dış politika hedefi bu bakımdan gerçekçiliğin zaferi olarak görülebilir.

        Ne var ki arada geçen zamanda Türkiye’nin kaybettiği zeminin telafisi de o kadar kolay olmayacaktır. El altından Mısır ve Suriye’ye yapılan ve ülke kamuoyuna asla dürüstçe anlatılmayacak açılımlar, Rusya ile barışmak için gösterilen ama asla yeterli sayılmayacak gayretler sonuç verse dahi. Türkiye’nin kaybettiği itibarını, etkisini, gücünü yeniden kazanması eğer imkânsız değilse ancak çok uzun bir zamana yayılarak gerçekleşecektir. En başta Moskova, Ankara’dan en üst seviyeden bir özür gelmeden, tazminat konusu halledilmeden ve Rus pilotu öldüren kişinin tahliyesi gözden geçirilmeden normalleşmeye evet diyecek gibi durmuyor.

        Son birkaç yılda kibir illetine yenilerek izlenen politikanın, kullanılan dilin, benimsenen üslubun getirmiş olduğu tahribat da ayrıca ağırdır. Uluslararası sistemin bugünkü karışıklığı, özellikle Türkiye’nin müttefiklerinin stratejik hamle yapma özürlü olmaları nedeniyle Ankara’nın tavırları alenen mesele edilmedi. Türkiye’nin içindeki demokrasiden, hukuk devletinden uzaklaşan, ifade özgürlüğünü kısıtlayan, şiddetin prim yaptığı atmosfer de günün şartları nedeniyle etkili bir eleştiriyle karşılaşmadı. Ne var ki bu herhalde uzun sürede kalıcı bir durum değildir. Ülkeyi yönetenlerin ve özellikle onlara destek verenlerin hayalleri ne olursa olsun Türkiye’nin gücünün önemli bir bölümü Batı ittifakı içinde yer almasından kaynaklanır. Bu halle de orada itibarlı bir aidiyet kolay olmaz.

        Gene de yalnızlık ve itibarsızlık çukurundan çıkma çabalarına destek vermek gerekir. Yeter ki bu çabalar geçmiş dönemin dış politikasına şekil vermiş kibirden ve Suriye özelinde Kürt meselesine bakıştaki şakul kaymalarından arındırılabilsin.

        Diğer Yazılar