Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kendi ölümüyle helalleştiği son albümü çıktıktan birkaç hafta sonra, kimbilir belki de Trump’ın Amerika’sında yaşamak istemediği için bu dünyadan göçüp gidiveren büyük ozan/müzisyen Leonard Cohen “Herkes Bilir” adlı şarkısında şöyle söyler: “Herkes zarların cıvalı olduğunu bilir/herkes zarları bir umutla yuvarlar/herkes savaşın bittiğini bilir/herkes iyilerin kaybettiğini bilir/herkes maçın şikeli olduğunu bilir/yoksullar yoksul kalır, zenginler zengin/böyle gider hep/herkes bilir.”

        Zarların cıvalı, maçın şikeli olmasından şikâyet edenler, Amerikan seçim sisteminin garipliğinden de yararlanarak hep cıvalı zar kullanan, hep şikeyle maç kazanan, yoksulları hiç umursamayan zengin bir adamı, sırf onların hıncını yöneticilerden alsın diye ABD Başkanı seçtiler. Şarkının sözlerinin devamındaki gibi “kaptanın yalan söylediğini” biliyorlar mıydı orası meçhul. Herkesin bildiği “beyaz” Amerika’nın çoğunluğunun memnun olduğu.

        Oyların sayımı nihayet tamamlanırken Hillary Clinton’ın, başkan seçilen Trump’tan en az 2 milyon, yani yüzde 1.5 dolaylarında daha fazla oy aldığı da anlaşıldı. Demokrat Parti’nin 1930’lardan itibaren en güçlü seçmen kitlesini oluşturmuş sanayi işçileri, eski partilerini artık toptan terk etti. Belki de kazanamayacakları bir maçın son raundunda yerleşik düzenin tüm unsurlarına öfkeyle, okkalı bir yumruk indirmiş olmanın keyfiyle yetinecekler.

        Amerikan seçimlerinin analizi daha sürecektir. Şimdilik göründüğü kadarıyla Demokrat Parti kendi vizyonsuzluğunun, rehavetinin, sınıfsal tabanının çıkarlarını korumakta yetersiz kalışının ya da bu konuya ilgisizliğinin bedelini ödedi. Buna bağlı olarak siyasetin sınıfsal boyutunu bir kenara atıp neredeyse tümüyle kültür ve kimlik meselelerine odaklamasının, alt kültürü küçümsemesinin cezasını çekti.

        Önseçimler sırasında rulman dağıtan ve Trump’ın yükselişini engelleyemeyen Cumhuriyetçi Parti’nin zaferinde “beyaz Amerika”nın iktidar ve imtiyaz kaybetme korkusu ile muhafazakâr kitlenin kültürel tepkisinin payı anlaşılan bir hayli yüksekti. Küreselleşmenin kaybedenlerinin desteği analizlerde ön plana çıktı, ancak yüksek gelirli beyazlardan da Trump hatırı sayılır ölçüde oy aldı. Bunun da ötesinde Trump’ın örgütsüz, dağınık kampanyasına kimin maddi destek verdiğine, özellikle her türlü ırkçı ve gerici siyasete milyonlar döken Koch biraderlere iyi bakmak gerekecek.

        Donald Trump’ın başkan seçilmesiyle, ABD’nin çeşitli bölgelerinde yapılan gösterilerin de işaret ettiği üzere demokratik düzenin otoriterleşmeye doğru kayışından duyulan korku dozu yükseldi. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, Trump’ın kimliği, kişiliği ve kampanya sırasında sergilediği tavırlarla dünya görüşünden ibaret değil. Seçim sonuçlarını vahim kılan, ABD sisteminde denge ve kontrol unsurlarının federal düzeyde işlemeyeceği ihtimalidir

        Cumhuriyetçi Parti, kongrede çoğunluğu elde etti. Bu çoğunluk içinde partinin radikal kanadının ciddi ağırlığı var. Trump’ın yakın çalışma arkadaşı ve dışişleri bakanlığı için adı geçen Newt Gingrich’in meclis başkanlığından beri Cumhuriyetçiler tüm kurumları hırpalıyorlar. Devleti işlemez hale getirmek için ellerinden geleni yaptılar. En son senatoda anayasaya aykırı olarak Obama’nın atadığı yüksek mahkeme yargıcının adaylığını gündeme almayı reddettiler.

        Önümüzdeki dönemde üçüncü erk yargıdaki pek çok atamanın ideolojik kriterlere bağlı yapılması gündemdedir. Bunun sonucunda ülkedeki ırk ilişkilerinin gerginleşmesi, kadın haklarında geri adım atılması, kültür savaşlarının alevlenmesi ihtimalleri yüksektir. Trump, ekonomi politikalarında da sürekli zenginleri kollayan kararlar alması ya da korumacılığın dozunu yükseltmesi halinde kendisine destek veren grupların çıkarlarını da satmış olacaktır.

        Yine de Obama’nın sağlık sigortası uygulamaları hakkında şimdilik geri adım atar gibi konuşması bir umut ışığıdır.

        Sonuçta Trump’ın cıvalı zarları cıvasızlarıyla değiştirmesi ihtimali pek yoktur. Cohen hayranları, müzisyenin zamanlı gittiğine sevinebilirler.

        Diğer Yazılar