Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        CHARLOTTESVILLE, ABD’nin kurucu babalarından, Amerikan anayasasını yazan Thomas Jefferson’un planlarını da çizerek kurduğu Virginia Üniversitesi’nin bulunduğu küçük bir kent. Virginia, Amerikan iç savaşı sırasında ayrılıkçı Güney’in başkenti Richmond’un bulunduğu eyalet. Malumunuz Amerikan iç savaşını köleliğin kaldırılmasına karşı çıkıp ABD’den ayrılan Güneyliler kaybetmişti. Cumartesi günkü terör eylemine yol açan olayların yaşanmasına neden olan mesele, Güney ordularının komutanı General Lee’nin şehirdeki heykelinin kaldırılması kararıydı.

        Irkçılar, Neo-Naziler, aşırı sağcılar ve radikalleşmiş diğer dinci veya laik gruplar bu kararı protesto etmek ve bela çıkarmak için Charlottesville’e gelmişlerdi. Niyetleri boy göstermek, güçlerini sergilemek, mesajlarını vermekti. Tam teçhizatlı milisleriyle kentte boy göstererek her an şiddet kullanmaya hazır şekilde mevzilenip bir bakıma kendilerini protesto edeceklere iyi bir ders vermek istediklerini de belli etmişlerdi.

        Sonuçta arzuladıkları gerçekleşti. Olaydan sonra konuşan aşırı sağın liderleri, internetteki yayınların editörleri, cumartesiyi kendileri açısından bir başarı olarak görüyorlardı. Bu başarı değerlendirmesinde Başkan Trump’un kendilerini hedef göstermemiş olması başta gelen unsurdu. Zaten böylesine bir eylem, bu tür bir gövde gösterisi ancak ve ancak buna imkân tanıyan bir siyasal iklimde yapılabilirdi. Eski Ku Klux Klan Başkanı David Duke’nin dediği gibi, gösteriye katılanlar oraya “Donald Trump’ın sözlerinin yerine gelmesi” için gitmişlerdi.

        YENİ BİR OLGU DEĞİL

        ABD’de aşırı sağın güçlenmesi, internet üzerinden örgütlenmesi, şiddet düşkünü ve ırkçı bir gündemle ortaya çıkması yeni bir olgu değil. Aşırı sağın milliyetçiliğinin kökleri epey derin. Amerikan tarihi içinde hep güçlü ve derin bir damarı temsil ediyor. Ne var ki Amerikan kimliği de giderek daha kapsayıcı, kendisini kucaklayıcılığıyla, çok kültürlülüğüyle, eşitlikçiliğiyle tanımlayan damarın etkisi altında. Anatol Lieven, “Haklı da olsa haksız da olsa Amerika” (America, Right or Wrong) adlı kitabında Amerikan milliyetçiliğinin bu iki damarının hikâyelerini ve bileşkenlerini anlatır.

        Beyaz, Hıristiyan, ırkçı milliyetçilik kriz anlarında daha fazla ön plana çıkıyor. Bugünkü yükselişinin arkasında Amerikalı alt sınıf beyazların kendi sistemleri tarafından ezilmesi başta gelen neden. İstatistikler Amerikan alt-orta sınıf beyazlarında intihar oranının, hap ve uyuşturucu bağımlılığının giderek arttığını ve daha önce bu felaketleri yaşamış siyahların oranlarını geçtiğini gösteriyor. Evvelce sadece siyahları etkileyen sosyal çözülme emareleri artık bu sınıfı da kasıp kavuruyor. Aileler kolay dağılıyor, çocuklar yalnızca anne tarafından yetiştiriliyor, eğitim düzeyleri felaket ve bu halleriyle de yeni ekonomide yer bulabilmeleri mümkün değil. Nitekim düşen gelir seviyeleri, ekonomik dışlanmışlık, kültürel küçümsenme bu kitlenin daha önce Obama’ya oy vermişken Trump’a kaymasına da yol açtı.

        Obama’ya oy verdiklerine göre bu insanların birinci derdi ırkçılık değildi herhalde. Araştırmalar son dönem ırkçılarının bunu aileden tevarüs etmediklerini, internet üzerinden buralara kaydıklarını gösteriyor.

        Ülkesindeki kutuplaşmayı körükleyerek kendi tabanını sağlam tutmayı hedefleyen ve şimdiye dek de bunu başaran Trump’ın söylemedikleri, söylediklerinden daha önemliydi. Başkan suçlunun adını koymamayı tercih etti. Seçmen tabanında ırkçıların, aşırı sağcıların, Neo-Nazilerin, dinci cemaatlerin gücünü iyi bildiği için sorumluluğu paylaştırdı. “Çok sayıda sorumlusu olan bu berbat nefret, bağnazlık ve şiddet gösterisini mümkün olan en sert şekilde kınıyoruz” dedi. Sahibi olduğu binalarda siyahlara daire kiralamak istemeyen, kumarhanelerinde siyah krupiyelerin para saymasından rahatsız olan birisinden farklı bir davranış beklenemezdi.

        Trump’a muhafazakârlardan ve Cumhuriyetçi Parti’den de güçlü bir tepki geldi. Belli ki, ABD’deki karmaşık kültür/sınıf/ ırk savaşı Trump döneminde sertleşerek sürecektir.

        Diğer Yazılar