Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye ile İsrail arasındaki ticaret rekorlara koşuyor, THY yolları en yoğun ve karlı hatlarından birisini Tel Aviv ile İstanbul arasında işletiyor. Bu büyüyen pazarda özel havayolları da gayet iyi iş yapıyordu. Taraflar arasında bir dizi iyi niyet jesti de, özellikle Türkiye'den yükselen sert mesajlara rağmen gerçekleşiyordu.

        Kasım ayındaki Gazze krizinin çözümü sırasında bugünkü Kültür Bakanı Ömer Çelik ve MİT müsteşarı Hakan Fidan Kahire'de hem Mısırlı hem de İsrailli yetkililerle konuşuyordu. Bizzat Başbakan Erdoğan bir soru üzerine istihbarat temaslarının tümden kopmamış olduğunu ifşa edecekti. ABD iki yıldır ilişkilerin düzelmesi için bastırıyordu.

        Belki de en mühimi İsrail'in siyasal ve güvenlik seçkinlerinin önemli bir bölümü Türkiye'nin "kaybedilmesinden" ciddi rahatsızlık duyuyorlardı. Mavi Marmara'ya saldırı sonucu yaşanan katliamın neredeyse hemen ardından bir şekilde Türkiye ile aranın düzeltilmesini söyleyenler çıktı. Bunların da ötesinde özellikle Suriye'de olup bitenler bağlamında dış politika ve bölgesel dengelerin mantığı, İsrail'in beklenenleri yapmasını ve iki tarafın ilişkileri normalleştirmesini gerektiriyordu.

        Dün aniden gündemimize düşen özür ve normalleşme gelişmelerini tüm bu yapısal zorunluluklara rağmen yakında gerçekleşmeyeceğine inananlar Türkiye'de de İsrail'de de sanırım çoğunluktaydı. Ben de bunlara dahildim. Sonuçta Türk diplomasisinin sebatlı çalışmaları semeresini gösterdi. ABD daha doğrusu Başkan Obama inatla devreye girerek taraflar üzerinde hem baskı uyguladı hem de arabuluculuk yaptı.

        Netanyahu önce yeni bir Türkiye ile karşı karşıya olduğunu sonra da bu yeni Türkiye ile farklı bir ilişki geliştirme gereğini kavradı. Son noktada da Başbakan Erdoğan'ın Gazze'deki ambargo konusunda makul bir esneklik göstermesiyle tüm dünyada büyük yankı yapan, Obama'nın ebeliğini bizzat yaptığı "özür" geldi. Başbakan Erdoğan hem kendisi siyasi bir üstünlük kazandı hem de Obama'ya bir siyasi zafer hediye etmiş oldu. Dünyadaki yankılara bakınca bu haberin Türkiye'nin prestijine büyük katkı yaptığından kuşkunuz olmasın.

        Atılan adım Suriye'nin dibe vurmaya gittiği, Irak'ın her an patlamaya hazır olduğu bir dönemde, bölgenin en fazla istikrar üretme kapasitesine sahip ilişkisinin yeniden tesis edilmesini sağlamıştır. Bunun her iki ülkenin stratejik çıkarlarına hizmet edeceği ortadadır. Türkiye bu yolla Suriye'de içine girmiş olduğu bazı açmazlardan çıkabileceği gibi, İsrail ile muhtemelen değerli istihbarat alışverişine de girecektir. İsrail NATO çalışmalarına artık katılabilecektir.

        Türkiye Suriye konusunda ABD'yi daha aktif bir tutum almaya ikna edebilecek bir konuma da sanırım bu gelişme sonucu yaklaşmıştır. Ayrıca Kıbrıs krizi göz önünde bulundurulduğunda İsrail ile düzelen ilişkiler Türkiye'yi Doğu Akdeniz'deki enerji siyasetinde de avantajlı bir konuma sokacaktır. Kanımca Obama'nın bu adımı Türkiye'nin Kürt açılımına verilmiş dolaylı bir destek özelliği de taşımaktadır.

        Diğer Yazılar