Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Allah bağışlasın!

        Çocuk sahibi olmuşsunuz.

        Torun sahibi olmuşsunuz.

        Mal mülk sahibi olmuşsunuz.

        Makam sahibi olmuşsunuz.

        İkbal sahibi olmuşsunuz.

        İktidar sahibi olmuşsunuz.

        Artık yapmayın.

        Çocukları ayırmayın.

        ***

        Çocukları yok eden herkes kalleştir; bütün çocuklar kardeştir.

        Sizin ayırdığınız çocuklar, ister gökte bulutlarda ruhlarıyla, ister toprak altında küçücük elleriyle, mutlaka buluşur.

        Ayıranlar biziz…

        Ayıranlar sizsiniz!

        ***

        Herkes elbette kendi meşrebince bir ötekinden ayırabilir; çocukları, ölü çocukları, ölü çocukların hane hane dolaşan acısını, hatırasını.

        Keşke ayırmasa, ama herkes ayırabilir işte.

        Ama siz ayıramazsınız.

        Asla ayıramazsınız.

        Ayırmamalısınız.

        Ama ayırıyorsunuz.

        Berkin de öldürülen çocuktur…

        Yasin de.

        Lakin siz, Cumhurbaşkanı, yani herkesin, her ferdin, her çocuğun cumhurbaşkanı sayılırken, öyle vaat etmişken…

        Ayırıveriyorsunuz.

        Öldürülmüş iki çocuğu, 14’ünde devlet görevlilerinin kafasından vurduğu çocukla, 16’sında bir “iç savaş histerisi”nin vahşi elemanları tarafından işkence yapılıp balkondan atılmış olan bir çocuğu, o onlardan, bu bizden diye…

        En vahimi, “O terörizmle bağlantılıydı; bu dinine bağlı” diye yırtıp ayırıyorsunuz.

        Bu olmaz.

        Bu yapılmaz.

        Cumhurbaşkanı olmamıza, sizin kadar büyük mevkilere ulaşmamıza, köşklerden saraylara koşmamıza gerek yok; insan isek, ana baba isek, her birimiz zaten birer evlat isek, yapamayız.

        ***

        Hadi bizi geçin…

        Siz sadece insani olarak, sadece vicdanen değil, hukuken de yapamazsınız.

        Bunu yapmamak üzere, bunu yapanları uyarmak üzere, bu ayrımların yapılmadığı bir düzeni ufka koymak üzere orada değil misiniz?

        Siz kim olursa olsun katiller arasında ayrım yapmakla değil; kim ve kimden olursa olsun, çocuklar arasında ayrım yapmamakla mükellefsiniz.

        “Terörizmle bağlantılı” deyip 14 yaşında bir çocuğu adeta öldürülmeye müstahak sayamazsınız; hiçbir çocuğu birbirinden, “o şöyle, bu böyle” diye koparamazsınız.

        Bu sigara içeni azarlamaktan da öte bir şeydir.

        Çünkü kimi cinayeti meşrulaştırmaya kadar varır.

        ***

        Yasin’i öldürenlere ne diyorsunuz?

        “Terörist”!

        Öyle diyelim ve yetinmeyelim; “katil, canavar” da diyelim.

        Pekiyi Berkin’i öldürenlere ne demeliyiz?

        İlle kahraman mı demeliyiz; neden onlar katil olamıyor, neden hukuk öyle işlemiyor?

        (Elbette bu soru ve bunun tam tersi, çocukları ayıran herkes için de geçerli!)

        ***

        Bizim, hepimizin, ama en çok sizin de sorununuz bu:

        Çocukları ayırdığınızda, katilleri de ayırıyorsunuz!

        Kimi çocuğun öldürülmesini meşru saymaya meylettiğinizde, kimi cinayeti de meşru sayıyorsunuz.

        13 yaşında Seyhan’ı gözaltına alıp asit kuyusuna yollayanlar; 12 yaşında Uğur’a 13 mermi sıkanlar, köy basıp korucu bebeklerini öldürenler, emir komuta zincirinde bir hanede 7 çocuğu birden katledenler, bu topraklardaki kırımların, kıyımların, kıyamların, katliamların katil sürüleri de öyle düşünüyordu.

        Yeryüzündeki ve ülkemizdeki tüm vahşetlerin otoriteleri de kuklaları da öyle düşündü hep.

        Bir fark olacaksa bu zamanda…

        Bir fark olacaksa bunca acıdan, dersten ve izden, bunca derin yarılmadan sonra…

        O fark, asla ve asla ayrımcılık yapmamaktır.

        Dahasını söyleyeyim: Asla ve asla yapamamaktır!

        ***

        Bırakın cumhurbaşkanı olmayı, bir baba “Çocuklarımı bile dinlediler” diye köpürüyorsa…

        Tabii tüm babalardan farklı, imkânlı ve güçlü olduğu için kanunları, yargıyı, polisi, devleti buna göre şekillendiriyorsa…

        “Çocuğumu öldürdüler” diyen hiçbir ana babayı; öldürülmüş hiçbir çocuğu, hele öyle dini, mezhepsel, etnik imalarla da ayıramaz!

        Bunu normalde, “dinlenen çocuklarınız” bile size söylemeliydi.

        Bir anne olan eşiniz, çoluk çocuk aileniz hepimizden önce diyebilmeliydi.

        Çünkü hukuken de, ahlaken de, vicdanen de, kalben de, inançla da doğru olan sadece budur!

        Bunu başaramıyorsanız…

        Çocukları birbirinden ayırmamayı beceremiyorsanız…

        Bu içinizden bir türlü gelemiyorsa…

        Havaalanı da, köprü de, duble yol da, AVM’ler de sizin olsun…

        Orta yerinden sıradan, sağduyulu, vicdanlı bir insanlık geçemiyorsa!

        ***

        Çok mu zor, “Yasin de Berkin de evladımızdır” diyebilmek…

        Bilmiyorum, o makamlarda olunca, çok mu zor!

        Sizin kadar büyüyünce çok mu zor çocuğu çocuktan ayırmamak!

        Diğer Yazılar