Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kilis’te “Işid roketleri”yle öldürülenler 8’i bulmuş.

        Son saldırıda ölenlerin üçü Suriyeli çocuk.

        Suriye’den kaçıp sığınmış, Ege’de belki denize gömüleceği bir çakma bota varamamış, cennet bir koyda kıyıya vurmamış, Akdeniz’de daha dün sulara gömülen 400’den fazla mülteci arasına da karışamamış, “Misak-ı Milli sınırları içinde” bir sığınak bulduğunu sanmış.

        ***

        Türkiye “terörle mücadele” ediyor ama şu anda güncel olan her üç “terör” vakasında da, (elbet “hırsız”ın da kabahati var Hocam ama) iş dönüp dolaşıp iktidarın sorumluluğuna çarpıyor.

        Paralel devlet, FETÖ terör örgütü” dediklerini, iktidar milletvekili, bakanı, yatırım ortağı, özel tayin edilmiş savcı, hakim, polis, Emniyet istihbarat başkanı yapan, “Ne istedilerse veren” Gana değil.

        Terörle mücadele” diye yerle bir edilen kentlerde, ilçelerde onca şehit verilirken, onca sivil can verirken, “Nereden çıktı bu patlayıcılar” sorusunun cevabını “İktidar büyükleri” bile, tabii patlayıcılar için olmasa da, “Valilere bunlara göz yumun demiştik, o ara şey etmişler” diye açıklıyor. Eh barış-çözüm görüşmelerini yürütmüş olan da Uganda değil.

        O da terörist, şu da terörist” denip kendi canlı bombalarıyla yaptığı katliamda bile canilik payı tenzilata uğrayan Işid’i Kilis’ten, Ceylanpınar’dan beslemiş, “Kobani düştü düşecek” yapsın diye uğraşmış olan da Turk ve Caicos Adaları değil!

        Sahi “dördüncü teröristimiz” de PYD-YPG. Eh onun eskortluğunda Süleyman Şah’ı Işid’den kaçıran, “ecdad”ı götürüp Suriye Kürtleri’nin toprağına emanet eden, PYD-YPG’ye yardım için ABD uçaklarına İncirlik’i açan, (zoraki de olsa) Peşmergeler’i Türkiye’den nakleden de Panama değil!

        ***

        Yani 13 yıllık iktidarın “Terör, terörist” dediği ne ve kim varsa…

        Maşallah bizatihi “destek, yardım, yataklık, propaganda, mukavemetsiz teslim” gibi icraat hiç de az değil.

        Ya o günler çok yanılmış ve yanlıştı…

        Ya bugünler derin yanılgılarla sürüyor.

        Bu yüzden sorumluluk kabul eden bir iktidar, hükümet, devlet mensubu tanıyor musunuz?

        Yok!

        Hep başkaları suçlu, paralel, sorumlu.

        ***

        Kilis’te vurulan Suriyeli çocuklar” da bize emanet çocuklardı.

        Suriye cehenneminden, Reyhanlı-Diyarbakır-Suruç-Ankara-yine Ankara-yine Ankara-İstanbul-Cizre-Nusaybin-Yüksekova cennetine sığınmışlardı!

        Bu çocukları vuran, “Türkiye topraklarına sınır ötesinden ateş açan” ve kendine “devlet” diyen birileri karşısında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hakiki pozisyonunun ne olduğu nasıl da belirsiz.

        Ne onca ihbar, istihbarat, bilgi ve uyarıya rağmen “canlı bomba”sı tespit edilebilmiş, Ankara Garı Katliamı’ndan önce…

        Ne Türkiye’den fır fır geçen Tırlar ve sınırdaki insan-silah trafiğiyle bağlantısı engellenebilmiş.

        Işid’in rehin aldığı astsubayı ordudan atan ama ense-tokat olanları makbul görmüş bir zihniyet nüfuz etmiş.

        ***

        O yüzden, “ne ABD, ne Rusya” oturup “Türkiye sınırının kapatılmasını” görüşüyorlar.

        Tamam, Başbakan, “O bizim sorunumuz” diyor ama, hakikaten “bizim çok ciddi bir sorunumuz.”

        S. Arabistan misal, ne kadar şantaj yaparsa yapsın, macun tüpten çıkmaya başladı; “11 Eylül saldırılarında Suudilerin rolünün araştırılması” için.

        Neden?

        O vakit Afganistan işgali ve Irak’a saldırı için bahane yapılan “11 Eylül saldırıları”nın eleman kadrosunun çoğunun Suudi olması dahi onca yıldır pek umursanmamıştı. Şimdi bunu sorgulama arzusu en azından su üstüne çıktı.

        Hep böyle olacak.

        ABD’nin sorumlulukları, Avrupa’nın sorumlulukları, Rusya’nın sorumlulukları ve yarın öbür gün “bizimkiler” de sorgulanacak.

        ***

        Misal, onca katledilmiş Suriyeli arasından üç çocuk ayağa kalkacak, parmaklarıyla Kilis’i ve sınırın öte yanını gösterecek…

        Bizi vuran roketleri hiç biliyor muydunuz amca” diye soracak.

        Artık amcalar ne der, ne hisseder, bilmiyorum.

        Diğer Yazılar