Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Tam 5 yıl önce, 10 Ağustos 2011’di...

        Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Esad’la görüşüp “Ne olacağını aylar değil, günler içinde göreceğiz” dedi.

        ***

        Tam 4 yıl önce 20 Ağustos 2012’ydi...

        (Yine) Gaziantep’te, bu kez “PKK’nın bombalı araç saldırısı”nda 10 kişi katledildi.

        ***

        Tam tamına 4 yıl önce, 25 Ağustos 2012’ydi...

        Dışişleri Bakanı Davutoğlu, “Hâlâ Esed’e destek çıksak bugün Mısır’da sokağa çıkamazdık. Yakamıza yapışırlardı. (Esad yönetiminin ömrü sorulunca) Şu anda maalesef sancılı bir süreç var ama bu süreyi artık yıllarla ifade etmek mümkün değil. Aylar ve haftalarla ifade edilebilir” dedi.

        ***

        Yaklaşık 2 yıl önce, ekim başlarıydı...

        Devlet Kobani’den kaçanlara sınırı açmış ancak (sonradan açıklandığı üzre) temenni olmasa da, “Kobani’nin düştü düşüyor” tespitini yapmıştı.

        Kimden? Suriyeli Kürtlerden, YPG’den. Kime? IŞİD’e.

        IŞİD fiilen “kırmızı çizgi” olan bir “Kürt koridoru”nu engelliyordu.

        ***

        Yaklaşık 2 yıl önce, kasım başıydı...

        Türkiye, Kobani’nin IŞİD’e “düşmemesi” için ABD ve K.Irak Kürt Yönetimi isteğiyle, Peşmergelere koridor açtı; K.Irak’tan Türkiye’ye girip oradan Kobani’ye geçmeleri için.

        ***

        Yaklaşık 1.5 yıl önce, şubat sonuydu...

        Türkiye, “başarılı harekât” denen operasyonla Suriye’ye tank, zırhlı, asker soktu. “Yurtdışındaki tek vatan toprağı” olan Süleyman Şah Türbesi’ndeki ecdadı, yadigârları ve orayı koruyan askerleri oradan almak için. Toprak IŞİD’e bırakılarak.

        “Harekât”taki “tek şehit”, o da sivil-askerİ büyükler övünsün diye zırhlı üzerinde film çektiği için başlık takamayan astsubayın tank namlusu çarpmasına maruz kalmasıyla verildi. O “şehit”in dosyasındaki ifadelerle yazmıştım: Devlet erkânının çok övündüğü operasyonda, genellikle “terörist” denmiş YPG-PYD unsurlarından eskortluk alındı.

        Süleyman Şah da dönüşte YPG-PYD bölgesindeki geçici kabrine emanet edildi.

        ***

        Yaklaşık 1 yıl önce, temmuzun 20’siydi...

        7 Haziran seçiminden hemen sonra, fiilen tek parti iktidarı, yeni hükümet olmadığı bir zamanda, “IŞİD canlı bombası A. Alagöz” Suruç’ta, “düşmemiş” Kobani’nin imarına katılmak üzere toplananlar arasında patladı; 33 insanı katletti!

        ***

        Yaklaşık 1 yıl önce temmuzun 22’siydi...

        Suruç’un hemen ardından, iki polis, Feyyaz Yumuşak ve Okan Açar, yine Şanlıurfa’da, Ceylanpınar’da öldürüldü. “Kahpe saldırıyı PKK’nın yaptığı” açıklandı. (Bugün “FETÖ parmağı” iddiaları da var.)

        Kısa sürede, Trafik Polisi Tansu Aydın başta, asker, polis ve siviller katledildi.

        ***

        Yaklaşık 1 yıl önce temmuzun 23’üydü...

        IŞİD’in Suriye’den açtığı ateşle Astsubay Yalçın Nane “şehit düştü”.

        ***

        Yaklaşık 1 yıl önce temmuz’un 24’üydü...

        Geçici hükümet İncirlik’i ABD’ye açtı. ABD savaş uçakları, IŞİD’i hedef alarak, YPG-PYD ile ortak harekâta başladı.

        ***

        Yaklaşık 1 yıl önce, tam o günlerdi...

        ABD ile anlaşan iktidar; Suruç ve öldürülen astsubay gerekçesiyle IŞİD mevzilerinin bombalanması emrini verirken, esas hava harekâtı K.Irak’taki PKK’ya yapıldı.

        ***

        Yaklaşık 1 yıl önce, tam bu günlerdi...

        İktidarın, “baldıran içmek pahasına” Türkiye’ye vaat ettiği çözüm süreci, barış umudu çöpe atıldı. PKK, adeta Kobani’yi Türkiye içine taşımıştı; Ankara da adeta Kobani’yi içeride “terörle mücadele” yoluyla düşürüyordu!

        Yüzlerce asker, polis “şehit” düştü. Resmi açıklamaya göre binlerce “etkisiz hale getirilen” oldu. Yüzlerce sivil ve çocuk öldü. Kentler, ilçeler enkaza döndü!

        15 Temmuz darbe saldırısından sonra dendi ki: “Güneydoğu’da sorumlu birçok komutan darbeci, FETÖ’cü, terörist!”

        ***

        Yaklaşık 1 yıl önce, 10 Ekim’di...

        “IŞİD canlı bombası Y.E. Alagöz” Ankara Garı önünde “Barış Mitingi”ni paramparça yaptı, 109 insanı katletti. Başbakan Davutoğlu, “Bizim oylarımız yükseliyor” dedi. Seçimi tek başına AKP kazandı. Sonra Davutoğlu da kalmadı. Katliamlar birbirini kovaladı. Yaklaşık 40 gün önce bir de darbe girişimi oldu!

        ***

        Yaklaşık 5 gün önceydi...

        (Yine) Gaziantep’te “IŞİD canlı bombası” düğünde 30’u çocuk, 50’den fazla insanı katletti.

        ***

        Yaklaşık... İşte şimdi...

        IŞİD’in Gaziantep saldırısı gerekçesiyle, “YPG artık Fırat’ın doğusuna çekilsin” diyen ABD ile anlaşarak ve Özgür Suriye Ordusu’nu kullanarak, muhtemelen Rusya onayıyla da, Türkiye 2.5 yıldır zaten IŞİD’de olan Cerablus’u aldı.

        Genelkurmay’da ilk açıklama “IŞİD’e karşı” iken, iktidar “esas hedef”i “IŞİD’den boşalacak Cerablus’a YPGPYD’nin yerleşmemesi” diye ifade etti. “Kürt koridoru”nun engellenmesi, K.Irak’ta dost bir “Kürt hattı” varken Suriye sınırında “Kürt hattı” olmaması.

        “Kobani’nin düşme ihtimali”nin yok olması ve YPG’nin ABD desteğiyle ilerleyişiyle ortaya çıkan durumun “Cerablus’un elimize düşmesiyle” engellenmesi!

        ***

        Kobani’den Cerablus’a... Türkiye çok can, çok kan verdi; çözüm-barış umudunu gömdü. Rusya, ABD, Şam, İran, S.Arabistan, İsrail politikaları gitti, geldi.

        Suruç Katliamı bir dönemi bitirmişti... Gaziantep Katliamı da!

        IŞİD bir bakıma “Kürt kapısı”nı kapatmak için anahtar oldu!

        Gazi-Antep , Şanlı-Urfa... Unvanlarından biri 95, biri 34 yıl sonra bile hâlâ yaralı işte!

        Yıl 2016... Yurtta sulh nakıs, cihanda sulh nakıs!

        ***

        Ve yaklaşık 24 saatten önce...

        Vardık Artvin’e, Kılıçdaroğlu’na saldırıya.

        Diğer Yazılar