Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Anketi, spor uygulaması Vole’de yaptım: Tuttuğunuz takım dışında şu 5 şampiyondan hangisi size daha yakın geliyor?

        Beşiktaş, 2. takım olarak epey farkla birinci. Anket, şampiyonluk kesinleşmeden. İki sene önce Beşiktaş’ın yüzde 50’yi bile bulabileceğini tahmin ederim. Anket; duygular, saygılar, öfkeler, nefretlerle ilgili fikir veriyor. Seba dönemi, GS-FB rekabetinin şiddeti, FB-Trabzon krizi, Beşiktaş’ın “Feda” senesi, diyebilirsiniz ki “daha az antipatik oyuncu, yönetici” gibi sebepler.

        Son şampiyonlukla ne olur? Beşiktaş’ın sahnede ön sıraya yerleşmesiyle, bazen kibir saçılmasıyla tablo değişir mi?

        Emin değilim ama seneye de, az farkla da olsa, Beşiktaş birinci olur!

        Futbol tarihinde ikisinin rolünü hep hakkıyla ve saygıyla teslim etmemiz gerekir. Göztepe, Anadolu öncülerindendi; sadece İzmir’in değil. “Avrupa’da başarı” diye bazen fetişleştirilende bile öncü, “Yarı final oynayan ilk takım.”

        Eskişehirspor da bir bakıma “4. Büyük” Trabzonspor’un öncüsü. “3 şehrin hikayesi”, hadi Adana Demirspor’u katsak, “4 şehrin hikayesi” futbolda Anadolu İhtilali, Eskişehir’dir.

        Bizim kuşakların, sadece “kendi takımını” değil, futbolu sevmesinde, rakipte Metin Oktay, Lefter, Baba Hakkılar’ın bulunması kadar; Göztepe, Altay, Ankaragücü, Vefa, İstanbulspor, Altınordu, Eskişehirsporlar’la duyduğumuz heyecan ve saygı da etkiliydi.

        Bir de o takım ruhu: Eskişehir’in temel direkleri Fethi Heper, İsmail Arca, Nihat Atacan hep orada kaldı; 60’lardaki muhteşem Göztepe kadrosunun yarısı milli takı- ma gitti, “büyük” kulüplere gitmedi, Göztepe’de kaldı. Çok mu profesyonelce? Değil belki. Ama bugün futbol namına tüm duygusuzluklara inat, nasıl da romantik! Nasıl da sevgi, aşk dolu bir hikaye.

        Gürsel Aksel, Fevzi Zemzem, Nevzat Güzelırmak, üç Mehmet, Halil Kiraz gibi arkadaşlarını kast ederek, rahmetli kaleci Ali Artuner, “Şampiyon olamadık, olmuş kadar güzel günler yaşadık. İstanbul egemenliğine meydan okuduk. Onları bize karşı savunma oynattık. İstanbul basınını İzmir’e getirttik. Tarih yazdık. Kimileri para kazandı, biz itibar kazandık” demişti.

        Tabii devir, merdivenlerin yürüyüp insanların durduğu değil; merdivenlerin durup insanların yürüdüğü öyle eski bir devirdi!

        Diğer Yazılar