Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        PKK yine okul basıp 6 öğretmeni kaçırdıktan, peşleri sıra giden köylülerin tepkisi üzerine, kaçırılanlar bir saatte bırakılırken, Adana KCK davasında 41 kişi 6 yıl ile 31 yıl 8 ay arasında hapse mahkum olduğu sırada Çukurca’da çatışmada bir uzman çavuş “şehit” düşmüş, “altı teröristin etkisiz hale getirildiği” açıklanmış, PKK baraj servisine giden otobüsü yakmış, Diyarbakır’da polise saldırı hazırlığında dört kişi yakalanırken Diyarbakır Emniyet Müdürü’nün sözleri hakkında inceleme sürmekte olup bir PKK’lının “Emniyet müdürü’nün açıklamaları beni duygulandırdı” diyerek teslim olduğu belirtilmiş, Erzincan’da “3 teröristin etkisiz hale getirildiği” duyurulurken Kazan Vadisi’nde operasyon sırasında şarapnel parçalarından bir kadının ağır yaralandığı duyulmuş, Çukurca’da kepenkler Kazan’da vadiye giriş çıkış kapatılmış, 8 çocuk annesi o kadın, Azize Çetin 50 bin diye yuvarlanmış çığımıza katılırken ve cezaevlerindeki açlık grevi 40’ıncı güne varırken tutuklu ve mahkumlara B vitamini verilmediği iddiaları arasında, Ağrı’da doğalgaz hattına saldırıda askeri araçtaki çok sayıda asker yaralandığı haber verilmiş ve ondan önce “etkisiz hale getirilmiş 14 PKK’lı”nın cenazesi için Diyarbakır’da “Yas Evi”nde toplananlar basılıp üçü gözaltına alınırken, aynı saatlerde, Çukurca’da “şehit” olan uzman çavuş oğlu Fırat’ın ölüm haberini alan kalp hastası annesi fenalaşıp hastaneye kaldırılmış ve 23 yaşındaki uzman çavuşun geride kalan 2 yaşındaki kızı Sudenur…

        ***

        Şam civarında doğduğu söylenen oğlu (Hz.) İsmail’i Allah rızası için kurban edecekti ki, H. İbrahim’e, evladını kurban etmesin diye bir koç yolladı Allah.”

        İşte böyle bayram oldu; koçlar kurban edile geldi.

        Yoksa bayram dışında insanlar yine bir ötekini, evlatları…

        ***

        Nitekim, şıngır mıngır AVM bile, tüketim kapısını 11 işçiyi naylon çadırda kurban ederek açtı!

        ***

        Ve bir cephanelikte kurban ettiği çocuklarını “doğal afet kurbanı” sayabildi kurban olduğumun devleti; amirleri kurtarabilmek, en büyükleri rahat ettirebilmek, “yarı şehit” sayabilmek, onlar yüzünden mayında, kazada, talimde, muammada ölenleri, sakat kalanları da şehit-gazi sayıp bir de onlara “bütçe” ayırmamak için.

        Bitmeyen bir kan dağından yuvarlananları tasnif edebilmek için.

        ***

        O güzel iki yüzümüzü, hastaneden canlı tanıklıkla bir “Gazi” de vursun yüzümüze:

        Kısa süre önce Hakkari’de bir çatışmada yaralandım. Tedavimin TSK Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi’nde yatılı devam edeceğine GATA’da karar verildi. Bugün yattım. Bir tabip tarafından ilk muayenem gerekiyordu. Azarlar bir tavırla, hastaneye nasıl bu şekilde, sakal tıraşı olmadan geldiğimi, nasıl astsubay olduğumu söyledi. Tıraş olmadığım için muayene etmeyeceğini söyleyip beni odadan çıkardı. İçimde iyileşme arzusu kalmasa da tıraş oldum. Döndüğümde, mesaisi bitmiş, gitmiş. An itibariyle size oradan yazıyorum. Sadece yatıyorum. Ne gelen var ne giden. Sesime kulak verirseniz, minnettar olurum.”

        ***

        Sadece sesine kulak verirseniz minnettar olabilecek kadar kırılmış kurban evlatların var, cennet yurdum!

        Ama sayısız, sırasız nasıl olsa…

        Buyur!

        İster paramparça et, ister yaralı bedeninden, kırgın ruhundan sakalını kazı.

        Nasıl olsa, kesilen sakal eskisinden de…

        Diğer Yazılar