Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Şimdi taşlar ve başlar yerine oturmaya başlar!

        Netleşiyor çünkü film.

        Makinist sadede geldi.

        Suriye kankamız iken…

        Katar ile Suudi Arabistan bankamız olunca…

        One minute” de Gazze’de gazi olmak üzere.

        Başbakan gidecekti Gazze’ye.

        İsrail yine erken davrandı.

        Biz ancak kınamalarımızı yollayabiliyoruz.

        Kanamalarımızı yolcu edebiliyoruz.

        Çünkü netleşiyor film.

        Esad iken Esed olan mükerrer şahıs elbette diktatör.

        Elbet halkının (bir kısmını) katletti, bir kısmını katil etti.

        Buna hiç şüphe yok.

        Ama hiç şüphesiz, siz de şüpheli oldunuz artık.

        Özgür Suriye Ordusu’nda El Kaide müttefiki…

        Katar zirvesinin “liberal demokrat” koalisyonunda mecburi ABD karakolu…

        Kürecik’te NATO kalkanı…

        Sınırda “Patriot”, “vatansever”.

        Atom bombaları dizili İncirlik’te…

        Bölgesel güçten ziyade, yiğidim aslanım bölgesel güçlük içinde.

        Müşkülat teşkilatı.

        Büyük lokma devleti.

        Ne olacak şimdi?

        Biz kiminle ve kime karşıyız?

        İsrail de diyor ki, “Hamas füzeler attı; meşru müdafaa hakkımız”!

        Zaten Suriye’ye anında cevabımızı da pek beğenmişti İsrail.

        O kendisine atılan füzelere yani “misil”ler misilleme yaptığını söylüyor; biz yanlışlıkla gelen mermiye vermiştik onun çok takdir ettiği o cevabı.

        Şimdi, yukarıdan Türkiye…

        Aşağıdan İsrail.

        Yukarı tükürsen Suriye…

        Aşağı tükürsen Hamas.

        Tükürüğünü yutsan, İran.

        Hamas yardım mı istemiş Ankara’dan?

        Ne demiş Ankara?

        Asalet mi hamaset mi?

        Şimdi Şam’ın şekeri sırada ya.

        Netleşiyor film.

        Oyuncular saflaşıyor.

        Saf oyuncular şaşırıyor, şaşılaşıyor.

        Kime dost, kime düşmanız, biz?

        Madem tarihte her türlü ilhamınız…

        Yeni Osmanlı; Osmanlı’dan Suriye’yi yürütmüş Fransa ile müttefik…

        Türkiye Cumhuriyeti, Lawrence ile birlik olup selefini çürütmüş S. Arabistan ile kanka…

        Muhafazakâr demokrat; yargılarken Mavi Marmara’da İsrail’i; Ortadoğu dehlizinde İsrail denizine vurmuş.

        Gazze yine mahzun, Gazze yine mahsur, Gazze yine mazlum, Gazze yine yalnız.

        Gazze yine ancak “One minute”; yine “Seninle bir dakika”!

        Film netleşiyor…

        Kim kimin yanında, kim kimin kanında… suyun üstüne vurmak üzere.

        Bir mahzuru yok…

        Yeter ki bilelim…

        Yeter ki bile bile yiyelim.

        Gazze için hiç olmazsa bir dakika.

        Bir dakika hiç olmazsa tüm kanayan halklara.

        Bir garip iş…

        Genç bir kadın, beklenmedik, garip bir şekilde öldü.

        Böyle durumlarda, elbet şüphe hep vardır.

        Ama mahkeme dosyayı kapattı.

        Nitekim aile, kızlarının arkadaşı bir gazetecinin şüpheli olduğu gerekçesiyle itiraz etti.

        İki yıl önceydi, bu ölüm.

        O iki yılda, genç gazetecinin gazeteci-yazar babası, iktidarın, özel olarak Başbakan’ın sıkı muhalifi, deyim yerindeyse kanlısı oldu.

        Davaları oldu.

        Ve derken, tabii ailenin itirazı sebebiyle, ama işte böyle bir zamanda, Adalet Bakanlığı davanın yeniden görülmesi için devreye girdi.

        Bir kadının ölümünden tam iki yıl sonra, kapanmış dava yeniden açılıyor.

        Genç yaşta ölmüş bir kadının hakikati ve adaleti elbet aranacak…

        Ailesi elbet her şüphenin peşine düşecek onun acısı ve hatırasıyla…

        Ama bir de şu “karşıt” olma garipliği var işte!

        Adalet ve hakikat arayışı ile gözdağı şüphesi hep birbirine karışıyor her işte.

        Her şey birbirine karışıyor; katı olan buharlaşırken buhar olan katılaşıyor.

        Diğer Yazılar