Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        George W. ile biraderi Bandar bin Bush!

        Bak şimdi ne oldu!

        Hükümet dere tepe düz gitti…

        “Bandar tuzağı”na cup diye düştü!

        Dakika ve skor itibariyle durumun bir özeti de bu.

        ***

        Yıllardır CIA Ortadoğu amiri gibi çalışan…

        Kirli paralarla milisler örgütleyen…

        ABD’deki 22 yıllık elçiliğinde kendisine “Bush” soyadı takılan…

        İsrail’le yakın…

        İsrail kankası neo-muhafazakârlarla birader; kimilerinin “ABD menfaatlerini ABD Başkanı’ndan fazla gözetiyor” dediği...

        Kafayı “Şii-Alevi düşmanlar”a takmış…

        Suudi hanedanlık çekişmelerinin taht kavgasına dönüşeceği günü bekleyen…

        Bir Prens varmış!

        Orta Asya’dan gelip Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan ülke, Akdeniz’den gelip Ortadoğu’ya bir koçbaşı gibi uzanmak uğruna belki de onun oyuncağı olmuş!

        ***

        22 yıl boyu S.Arabistan’ın Washington Temsilcisi gibi çalışmaktan ziyade, Washington’un Ortadoğu Tedarik, Tahrik, Tahrip Temsilcisi gibi çalıştığı anlaşılan Prens Bandar Bin Sultan, bugünkü konuğumuz.

        Kendisi halen S. Arabistan istihbaratı başı.

        Öyle bürokrat gibi değil; Kral gibi.

        Bu göreve, Suriye’de organize bir patlamayla geldi; büyük gayretiyle organize ve finanse edilmiş Mısır darbesiyle de bölgeye kanlı bir imza attı. Yanında da bir Lübnan bombası!

        Kendisini tebrik etmek lazım!

        Cennet vatanımızı, sıfır sorunlu komşuluğumuzu, o ve başkaları, nasıl ettilerse, “Şii Bloku” diye diye Irak, İran, Suriye ile nefretin, düşmanlığın, katliamların, kalkanların ev sahibi haline getirttiler.

        Hükümet şimdi Mısır’daki darbeyi kınıyor…

        Ama “Bandar dolmuşu” için de kına lazım!

        ***

        Şahıs, ki seçkin bir İngiliz yetiştirmesi savaş pilotu; İngiliz silah firması BAE ile 80 milyar dolarlık anlaşma için 10 yılda 2 milyar dolardan fazla “pay” almakla…

        Yanlış anlamayın, hepsini cebe atmakla değil…

        Bölgede “şahsi cihat orduları” finanse etmekle de ünlü.

        Siz Prens değilsiniz, pilot değilsiniz, hanedan değilsiniz; ama bu nevi cinlerle bölgeye “demokrasi” taşımaya heveslenmişsiniz. Sanki Prensimin kuyularından demokrasi fışkırıyor!

        Haliyle cin de, şeytan da çarpıyor!

        Dönüp yüzüne “Haksızlık karşısında susan şeytan” deseniz…

        Ne susması, ne şeytanı; adam aşmış bunları.

        Zaten darbeyi darbe olduğu için seviyor.

        Darbeyi darbe olarak organize ediyor; iç savaşlar, suikastlar, terör, rejim değişikliği, katliamlar repertuardan saçılıyor.

        Kendisi bile defterini açıp sayıyor:

        “Afganistan’da ABD’nin isteğiyle mücahitleri örgütledik.

        İtalya’da sağ partileri finanse ettik, komünizmle mücadele için Vatikan bankasına Suudi fonları sağladık.

        Komünizm tehlikesine karşı Avrupa’da epeyce iş yaptık.”

        Kısaca tercüme edeyim efendim:

        CIA’yı, Gladio’yu kastediyor Küçük Prensim.

        Siz orada kontrgerillayı, ülkenizdeki katliamları, 12 Eylül’ü, laik-cumhuriyetçi Türk ordusunun darbesini, paşaların Rabıta’sını da okuyun!

        ***

        Türkiye şimdi “Bandar Arabistan”ı ile Nil’in karşı yakalarında karşı karşıya kalakaldı.

        Ortada, “Bandar darbesi” eliyle yüzlerce ceset!

        Suriye de, elbet orada kanlı rejim, kanlı diktatör var; ama yine “Bandara Bandara” yenmek üzere onun becerikli eliyle pişirilmişti.

        Suriyeli demokrat muhalifleri çoktan sollamışlar, yetmemiş, “Müslüman Kardeşler”i önce gazlayıp sonra piramitlerin de tanık olduğu gibi, arkadan vurmuşlardı.

        Or‘kan’izatör Bandar Rusya’ya bile uzandı; 15 milyar dolarlık silah antlaşmasını muz yaparak, galiba Çeçenler’i satma vaadi vererek “Putin’den Suriye’yi satın almak” istedi.

        Körfez ülkelerinin asla Suriye üzerinden bir hatla gaz satmayacağına, Rus Gazprom menfaatlerini zedelemeyeceğine dair vallah billahlarla!

        Tabii Putin, Rasputin mi, Gazputin mi bilmiyorum da, bir Abuzittin değil!

        ***

        Ankara’dan bakınca siz Bandar’ınızı muhtemelen Beyaz Atlı Prens sandınız…

        Nasıl öyle aldınız, ne buldunuz, ne anladınız, bilmiyorum…

        Ama kolayca anlaşılabilecek şu:

        Bu ülkede bundan sonra olacaklarda öyle sadece faiz lobisine değil, Ankara’yı şapa oturtan, niyeti bozuk ilgili şahsa da dikkat etmeniz gerekecek.

        Ben diyeyim Bandar…

        Sen de Kandar!

        Dikkat etmeniz gerekecek, “Bandar nesil” yetişmesin diye!

        ***

        Nasıl bir dış politika öngörüsüyse bizimki, karşı çıktığı darbenin cehennemine bile odun taşıyıp durmuş.

        O yüzden…

        Durmadan millete “Şeytana bak” demek yerine…

        Biraz arkanıza, biraz önünüze bakmak en iyisi.

        Çünkü…

        Bak şimdi ne oldu!

        İyi mi oldu?

        Irak’ta katliam, Afganistan’da katliam, Lübnan’da katliam, Suriye’de katliam, Mısır’da katliam!

        Halklar birbirini katlederken, prenslere, krallara, sultanlara, reislere, şeyhlere, emirlere, paşalara saltanat.

        Not: Kimi cumhuriyetçi, ulusalcı da Bandarlar’ın kanlı darbesini laiklik, cumhuriyetçilik, gericiliğe darbe filan sayıyor, onca cesede basıp bunu ispatla uğraşıyor ya…

        Diğer Yazılar