Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Turgut Özal cumhurbaşkanı olunca Süleyman Demirel biraz bozulmuştu. İlerleyen yaşı nedeniyle 7 yıl Özal’ın oturacağı yüce makama gelme ihtimali çok azalıyordu. Oysa onun yanında yetişmiş, müsteşarlığını yapmış olan Turgut Bey işte cumhurbaşkanı olmuştu. Belki de bu yüzden sağın iki önemli lideri arasında soğuk rüzgarlar esti. Başbakan Demirel her fırsatta Özal’ı eleştirip durdu. Resmi törenlerde gereken saygıyı gösterdi ama hiç yakın olmadı. Özal cumhurbaşkanı iken kendini tutamayıp işçi ücretleriyle ilgili bir görüş bildirmişti. Buna kızan işçiler de “Çankaya’nın şişmanı, işçi düşmanı” diye sloganlar attılar. Kendi fikrine ve inançlarına uymayanlara dahi hoşgörüsüyle tanınan Turgut Bey bu laflara güldü geçti. Süleyman Bey ise için için memnun olmuştur diyenler vardı.

        Kader ağlarını ördü: Turgut Bey cumhurbaşkanlığının 4. yılının başında öldü. Özal’ın “başbakanlığı bırakıp cumhurbaşkanı olmasını” eleştiren Demirel başbakanlığı bırakıp cumhurbaşkanı oldu. Bu sefer Çankaya şişmanı olma sırası Süleyman Bey’deydi.

        Süleyman Bey esaslı bir siyasetçiydi. Birisine taktı mı yerden yere vurur, peşini hiç bırakmazdı. Daha önce de Ecevit hükümetine “Çankaya Hükümeti” adını takmış, başbakanken Ecevit’ten “hükümetin başı” diye bahsetmişti. Ama ne Özal, ne Demirel, ne de Ecevit birbirlerine saygısızlık etmemişlerdi. Aralarında sadece siyasi sürtüşmeler olmuştu. Çünkü hepsi de Türkiye Cumhuriyetine “özde” sahip çıkmış liderlerdi.

        Birinci AKP hükümetinde ise başbakan ve ekibi cumhurbaşkanı Sezer’e açıkca cephe aldılar. Sezer hükümetten gelen bazı atamaları, kararnameleri ve yasaları yetkisini kullanıp veto etti. Demokrasiyi canının istediğini yapmak zanneden Tayyip Bey çok kızdı. Demokratik geleneğe alışık olmayan AKP liderleri cumhurbaşkanının denetim meklanizmasının aslında kendileri için ne kadar yararlı olduğunu anlayamadılar. Demokrasinin bir kuvvetler ayrılığı ve dengeler sistemi olduğunu farkedemediler. Bu işlerine gelmiyordu çünkü bir an önce hedeflerine varmak için engelleri kaldırmaya kararlıydılar. Cumhurbaşkanına tavır koymalarının nedeni siyasi değildi. Aralarında laik cumhuriyet konusunda derin uyuşmazlık vardı.

        Şimdi Sezer’den kurtuldular. Tayyip Bey kardeşi Abdullah Bey’i cumhurbaşkanlığına atadı. Artık ne kavga olacak ne de denetim.

        Yakın tarihimize ait yukarıdaki anektodları yeni cumhurbaşkanı ve başbakan biliyorlardır. Umarız cumhurbaşkanı devletin zirvesine çıkınca bazı görüşlerinin yanlış olduğunu farkeder. Yoksa Abdullah Bey eski “cemaat” alışkanlıklarını devam ettirip “Türkiye Cumhuriyetinin cumhurbaşkanı” olduğunu algılayamazsa ilerde ona “Çankaya pişmanı” derler. vedatsertoglu@haberturk.com

        Diğer Yazılar