Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        MALUM olaylar nedeniyle futbolun kendisinden o kadar koptuk ki “ifade, soruşturma, tape, adliye, mahkeme, iddianame” gibi kelimelere son dönemde aşina olduğumuzdan artık topu gördüğümüzde bomba zannedecek hale geldik!.. Bu yüzdendir ki ‘ilaç niyetine’ iki doz futbol yazalım... Futbol adına durgun geçen yaz mevsiminin en hararetli turnuvası Güney Amerika’da, Arjantin topraklarında oynanıyor. 43.sü düzenlenen Copa America’da bu akşam Peru ile Venezuela arasında üçüncülük karşılaşması, yarın akşam ise Uruguay ile Paraguay arasında final maçı oynanacak. Arjantin ve Brezilya gibi iki güçlü Güney Amerika temsilcisinin çeyrek finalde penaltılarla elendiği turnuvada, Türkiye’nin büyük bir çoğunluğu Diego Lugano ve Fernando Muslera ‘faktörleri’ nedeniyle Uruguay’ı destekliyor. Geçtiğimiz yılki Dünya Kupası’nda 40 yıl aranın ardından yarı final oynayan, Copa America’da ise kupaya son derece yaklaşan Uruguay’ı ele alalım... 2006’dan bu yana takımın başında olan ve bu süreçte kadroda Forlan ve Lugano gibi deneyimli oyuncuları Alvaro Pereira, Luis Suarez ve Cavani isimlerle zenginleştiren teknik direktör Oscar Tabarez, pazar akşamı takımını Copa America şampiyonluğuna taşıması halinde çok büyük bir başarıda pay sahibi olacak. Gök-Mavili futbolcular, kupayı almaları halinde turnuvada aynı sayıda (14) şampiyonluklarının bulunduğu Arjantin’i hem kendi topraklarında oynanan bir şampiyonada geçmeyi başaracak hem de iki torun sahibi 64 yaşındaki teknik adamlarının adını Uruguay futbol tarihine altın harflerle yazdıracak. “Futbol, yetenek ve tutkunun bileşimidir” tanımlamasını yapan Tabarez, 1980’li yılların ortasında eşi 4. çocuğuna hamile kalmışken, işsizlik nedeniyle parasız kalır. Uruguay takımı Penarol’un maçlarını radyodan dinleyen Tabarez, bir programda futbol direktörü Etchegoyen Pepe’nin çağrısıyla teknik direktörlük hayatının ‘ikinci baharı’na yelken açar... Libertadores Kupası (Güney Amerika Şampiyonlar Ligi) kazandığı Penarol’un ardından İtalya’da Cagliari ve Milan’da, İspanya’da Real Oviedo’da, Arjantin’de Velez Sarsfield ve Boca Juniors’ta görev alan Tabarez, 2006’da Uruguay’ın başına geçer. 5 senelik süreçte nakış gibi işlediği takımıyla art arda iki önemli turnuvada -birinde şampiyon olma şansı devam ediyor- büyük başarı yakalayan 64 yaşındaki hoca, 3.5 milyon nüfusa sahip ülkeden nasıl önemli futbolcuların çıktığını ve zaferlere nasıl yakın olduklarını şu sözcüklerle özetliyor: “Gücümüzü 1500’lü yıllarda bu toprakları kendilerine sömürge yapmaya çalışan İspanyollar’a dünyayı dar eden Charrua’lardan (Uruguay’da yerli kabile) alıyoruz. Futbolcularımız da tıpkı onlar gibi yılmaz ve isyankâr bir savaşçı gibi maçlarda rakiplerine karşı koymaya çalışıyor.” Gerek Muslera, gerek Lugano yüzünden birçoğumuzun desteklediği Uruguay’ı bir de Oscar Tabarez gibi milli takımın çehresini değiştiren bir futbol düşünürü yüzünden de destekleme vaktidir. “İfade, tape ve masumiyet karinesi” gibi sözcüklerin arasında boğulmuş bünyelere de bu yazı; hediye edilmiş bir Uruguay karinesidir...

        Arjantin’in bilet uyanıklığı

        Ülkelerinde düzenledikleri turnuvada Uruguay’ın şampiyon olarak kendi şampiyonluk sayısını geçmesini istemeyen Arjantinliler, final maçı için bilet ‘uyanıklığına’ girişti. 58 bin kişi kapasiteli Monumental Stadı’nda yarın gece oynanacak karşılaşma için finalist takımlar Uruguay ve Paraguay’a 6’şar bin bilet dağıtan Arjantinliler, böylece Uruguay’ın şampiyon olması halinde bu kutlamayı görkemli bir şekilde yapmasının da önüne geçmiş olacak... Ah bu futbolun gözü kör olsun!..

        Diğer Yazılar