Yargıtay, "Ankara da hakimler var" dedirtti
Manisa’nın Soma ilçesinde kocası ve 3 çocuğuyla birlikte yaşayan Cennet Akuş kocasının baltalı saldırısı sonucu hayatını kaybetti. Kocası Nurettin Akuş Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanarak ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edildi.
3 çocuğunun annesi olan eşi Cennet Akuş’u baltayla öldüren Nurettin Akuş, savunmasında olayın nasıl meydana geldiğini şöyle anlattı: “Olay günü eve geldiğimde, eşim komşularla beraber bahçede oturuyordu, niye bahçeyi süpürmedin diyerek eve çıktım. Eve gelen eşim ‘beni niye mahcup ettin?’ diye yüksek sesle bana bağırıp hakaret etmeye başladı. Akşam yemeğinden sonra da hakaretlerini sürdürmesi üzerine evdeki baltayı kullanarak karımı öldürdüm”
Eve geldiğinde 3 çocuğunun annesi 50 yaşındaki Cennet Akuş’a komşularının yanında bahçeyi süpürmediği için diye bağıran ve küçük düşüren Nurettin Akuş, eşinin kendisine hakaret edip saldırdığını ve bu nedenle eşini “tesadüfen” mutfakta bulunan baltayla öldürüyor.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını da fazla bulduğu için kararı temyiz ediyor.
Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesi oyçokluğuyla “tahrik indirimi” yapılması talebini reddetti. Karara iki üye karşıoy kullanınca dosyaya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu; “Sanık, maktulenin kendisine yönelik hakaret içerek sözleri ve bıçakla üzerine saldırması neticesinde kendisini kaybederek mutfakta bulunan şeyi bir kez vurması sonucunda maktulenin yere düşerek başını mutfak taşına çarpmış olması nedeniyle ölümün gerçekleştiğni savunduğu, oluşa ilişkin görgü tanığı bulunmayan olaylarda, aksi ispat edilemeyen savunmalarına itibar edilebilmesi için; savunmanın akıl ve mantık kurallarıyla çelişmemesi, dosya kapsamındaki diğer delillere aykırılık oluşturmaması ve genel hayat tecrübelerine uygun olmasının gerektiği, sanığın bizzat aşamalarda yapmış olduğu savunmalarının dahi kendi içinde tutarsız, çelişkili ve dosya kapsamı itibariyle olayın oluş şekline uygun düşmediği, suçta kullanılan baltanın evin mutfağında bulundurulmasının hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın savunmasına itibar etmenin mümkün olmadığı bu nedenle maktuleden kaynaklanan ve olayın meydana gelmesine sebebiyet verecek haksız bir hakaret tespit edilemediğinden, sanık hakkında TCK’nın 29. Maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmelidir”
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, eşini baltayla öldüren sanık hakkında haksız tahrik indirimi yapmış olsaydı sanık ortalama 20 yıl hapis cezasına mahkum olacaktı. Cezaevindeki iyi hali ve infaz yasası gereği de 16 yıl hapis yatıp tahliye olacaktı. Oysa bu karar sonrası sanık 36 yıl hapis yatacak.
