Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu balıkçılara kim dur diyecek

        İstanbul trafiğinin felç haline alışkınız. Bazı güzergahlar aşırı araç yoğunluğundan tıkanıyor, bunlar da normal bunlara da alıştık. Ancak Arnavutköy ışıklardan Bebek semtine doğru giderken felaket bir trafik var. O trafiğin en büyük sebebi sahil şeridinde balık tutmaya gelenlerin yasak olmasına rağmen bir şeridin park haline getirmeleri. Sağ şerit aslında Arnavutköy'den Bebek'e giden çift şeritli bir yol. Şimdi burada balık tutmaya gelen arkadaşlar bir şeridi kapatınca trafik felç oluyor. Bir tane de trafik polisi ortada yok. Son günlerde bunu başka başka yerlerde de görüyorum. Trafik polisleri ise köşelerde bekleyip elinde ceza makbuzu kime ceza keseyim derdinde, tıkanmış trafiği açmak gibi bir dertleri yok. Benim bildiğim Trafik Şube Müdürlüğü'nün görevi İstanbul trafiğini rahatlatmak. Ancak son dönemlerde trafik şube, ceza kesme şubesi olmuş. Zaten balıkçılardan da isyan eden edene. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, balıkçılar için bir yer yapacağını her istedikleri yerde balık tutamayacaklarını söyledi. Ancak laf çok söylendi fakat icraat havada kaldı. İstanbulluların nefes alma yerlerinden biri olan sahil şeridi işgal edilmiş ama müdahale eden yok. Çoluk çocuğunu sahilde gezdirmeye korkar oldu insanlar. Her yerde aynı tarzda kendini bilmez yolu işgal eden balıkçılar var. Babasının malı gibi odunla çay demleyen akşam üstü içki keyfi yapan rastgele olta sallayan karşısında bulunan milyon dolarlık evin duvarına işeyen ne ararsan var. Eşi benzeri olmayan bir boğazın düştüğü duruma bakın, insanlar ailesi ile gezerken tam karşısında duvara işeyen adamı görüyor. Artık çocuklarını gezdirmeye çıkaran kafasına iğne, kurşun bir şey gelmesin diye her türlü önlemi alıyor. Peki yetkililer niye hala bir önlem almıyor anlamış değilim. Artık oradaki ağaç dipleri çiş kokuyor. Sabah erken yürüyen bilir. Bütün her yer pislik içinde; bira şişeleri, rakı şişeleri ne ararsan var. Allah aşkına millet uzaya gidiyor biz hala duvara işeyen bir balıkçıyı terbiye edemiyoruz.

        İNSANLAR İSYAN EDİYOR

        Bu kadar aciz duruma gelmişiz. Sayın Kadir Topbaş lütfen bu duruma bir önlem alın. Gözlerinizle görmek için sahil şeridine bir çıkın. Sadece Kuruçeşme Tarabya değil, bütün İstanbul sahilleri işgal edilmiş. O vatandaşın balık tutmaya hakkı varsa ailesi çoluğu çocuğu ile nefes almaya diğer vatandaşın hakkı yok mu. Tabi ki var ancak maalesef bunu gönül rahatlığı ile yapamıyor. Trafik dediğim gibi allak bullak, asayiş yine aynı şekilde. Güzelim sahil şeridinde üçüncü dünya ülkesi bir manzara var. Yabancı turist bile ne olduğunu anlamıyor. Sahil şeridinde oturan binlerce kişi artık ne yapacağını şaşırmış. Çünkü gelip duvarına işeyen bir adam sürüsü var. Ne yapsanız olmuyor. Allah korusun biri bir şey dese mafya gibi hemen toplanıp hakkını arayanları dövüyorlar. Şimdiye kadar bakın resmi kayıtlara ne kadar kavga çıkmış? Kaç kişinin bir yerine olta iğnesi saplanmış, kaç kişinin kafasına oltanın kurşunu gelmiş. Hastaneye kaldırıp kaç dikiş atılmış. Bunlar hep yaşanıyor. Ama kimse görmek istemiyor mu? İstanbul'u çok seven Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın bu kirliliği talimat verip gerekeni yapacağına inanıyorum. Yerel yöneticilerden herkes umudunu kesmiş. Sahil şerinde gezmeye çıkan turist ta ne olduğunu anlamıyor... Ne diyelim elimizden bir şey gelmiyor.

        Bebek' te dondurmanın lezzet durağı

        Türkiye'nin yüz akı markalarından biri olan Kahve Dünyası'nı çok başarılı buluyorum. Bu haftaki konum Kahve Dünyası değil yan markası Baylan. Philip Lenas'ın 90 yıl önce açtığı daha sonra bayrağı oğlu Harry Lenas'a devrettiği ve günümüze kadar gelerek İstanbul'un en eski pastanesi olan lezzetin en tatlı tarihi Baylan. Her İstanbullunun hatıralarında mutlaka yeri olan Baylan'ı Lenas Ailesi'nden alan Birol Altınkılıç sessiz sedasız markayı büyütüyor. Üç yıl önce Bebek'teki Vakko'nun yerine Baylan'ı açtılar. Kendi halinde, çeşit çeşit pastalar, makaronlar, çikolatalar ne ararsan var. Hepsi günlük geliyor hepsi taze. Kahve Dünyası'nın acayip büyük bir üretim merkezi varmış. Çok merak ediyorum. Bir gün mutlaka gideceğim. Ancak Baylan çok eski bir marka. Birol Bey de satın alıp ilk şubesini Bebek'te açıyor. Önünde 15 kişilik yer var. Müşteri çay kahve içerek soluklanmak için mola veriyor. Bir de Mini diye bir dondurmacı var. Yürüyüş yaparken zaman zaman oradan dondurma alırdım, artık almıyorum. Bir top dondurma 2 tl ve topları çok küçük. Ben de bir gün Baylan'ın önünde seyyar duran bir dondurma tezgahı gördüm. Denemekle bir şey kaybetmem diyerek iki top dondurma aldım. İki top dediğime bakmayın yandaki dondurmacının en az iki katı daha fazla ve fiyat aynı. Bunun üzerine "Niye bu kadar fazla veriyorsunuz yazık oluyor" dedim. Orada ki çalışan çocuk ise "Patronun emri biz her şeyi bol bol veriyoruz" diyerek cevap verdi. Patronunu da bildiğimden çok takdir ettim. Maksat para kazanmak değil iyi hizmet ve müşteri memnuniyeti. Dondurma süper çok lezzetli artık bende alışkanlık oldu. Fırsat buldukça akşam yürüyüşlerinde bir top alıyorum. Toplar çok büyük olduğundan bir top yetiyor. Sizin de Bebek'e yolunuz düşerse mutlaka Baylan'ın dondurmasını deneyin derim. Hem ekonomik, hem lezzetli.

        Diğer Yazılar