Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, erken seçime yönelik bazı Batı ülkelerinden yapılan açıklamalara ilişkin, "Biz, Türk milleti olarak Türkiye'yi yönetecek Türkiye'nin cumhurbaşkanını seçiyoruz. Başka ülkelerin haddine değildir Türkiye'nin seçimine karışmak." dedi.

        Bozdağ, Kanal 7 televizyonundaki "Başkent Kulisi" programında soruları yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

        CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, cumhurbaşkanı seçimi için adaylarını eşinin dahi bilmediğine yönelik açıklamasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Bozdağ, "Tek adamlık iftiralarını Sayın Genel Başkanımıza yapıyor ya, tam esasında tek adamlığı kendi ortaya koyuyor. Tayyip Bey, seçim kararını yetkili kurumlarla istişare ettikten sonra aldı ve açıkladı ama şimdi bakın, Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adayı kim, eşi bilmiyor, parti meclisi bilmiyor, MYK'sı bilmiyor, bir kendi biliyor. Kendi de bildiğini açıklamaktan korkuyor." ifadelerini kullandı.

        Seçime kısa süre kaldığına dikkati çeken Bozdağ, "Şu anda Türkiye'nin koskoca anamuhalefeti Türkiye'yi yönetecek bir cumhurbaşkanı adayına sahip değil yani böyle bir aday çıkaramıyor. İlk gün 'Bizim adayımız şudur.' diyemiyor." şeklinde konuştu.

        Bozdağ, CHP'lilere, onlarla ittifak yapacaklara cumhurbaşkanı adaylarının kim olduğunun sorulması durumunda yanıt alınamayacağını belirterek, "Hemen hep bir ağızdan, 'Falandır' diyebilirler mi? Veya 'Şu yakışıyor bunlara.' diyebilirler mi? Yok. Niye yok? Çünkü o takımın içinde bu işe layık kalibrede tek bir isim yok. Gözünün önündekilere bakıyor, hepsi birbirinden çapsız adamlar. Şimdi bakıyorlar, Tayyip Bey ile bunu yarışa koysak daha ilk metrede dökülecek adamlar." görüşünü paylaştı.

        Kılıçdaroğlu'nun aday olmayı isteyip istemediği sorulan Bozdağ, "Bence kendisi aday olmaktan korkuyor, istemiyordan öte" karşılığını verdi.

        Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun iki nedenden dolayı adaylıktan korktuğunu ifade ederek, şunları söyledi:

        "Bir, yarışı kaybedeceğinden emin çünkü Tayyip Bey ile yarış yapabilme şansı yok. Milletin ikisine olan sevgisi, saygısı, tercihi, sadakati anketlere yansıyor. İkisi mukayese edilemez şekilde arada büyük bir makas var. Onu görüyor. Seçime girdiği zaman da başına gelebilecekleri tahmin edebiliyor. Aday olup kaybettiği zaman yasamaya da aynı zamanda aday olamadığı için milletvekili de seçilemeyecek. Dolayısıyla Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olacak, milletvekilliğini de kaybedecek. CHP'nin başında seçime girmiş, bütün seçimleri kaybetmiş, cumhurbaşkanlığı seçimine girmiş, onu da kaybetmiş, parlamentoda milletvekili de seçilememiş birinin CHP'nin genel başkanlığı koltuğunda oturma ihtimali yok. O yüzden Sayın Kılıçdaroğlu, eğer cumhurbaşkanı adayı olursa kaybedeceği sadece cumhurbaşkanı seçimi değil, milletvekilliğini kaybedecek, arkasından da CHP Genel Başkanlığını kaybedecek ve siyasetten silinecektir. "

        Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde başarısız olanların, kaybedenlerin siyasetten de kaybolacağına dikkati çeken Bozdağ, "Sayın Kılıçdaroğlu, siyasetten kaybolmaktan korktuğu için aday olmuyor. 'Birini piyasaya çıkaralım da kaybolacaksa o kaybolsun'. Belki şimdi, Sayın Muharrem İnce'ye gitti veya İnce mi gitti bilmiyorum, kendi aramızda konuşurken dedik ki 'Sayın İnce'yi yemenin yolunu buldu. Madem adaysan gel aday ol.' Nasıl olsa kaybedecek, kaybedince Muharrem vekil değil, kaybettiği için de artık bütün kredisini tüketmiş olacak, dolayısıyla genel başkanlık hayalini de bitirmiş olacak. Kılıçdaroğlu hem aday bulmuş hem de kendisinin en güçlü rakibini de millete eletmiş olacak ve kendisini güçlendirmiş olacak diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

        - "Herkes işine baksın"

        Seçimlerin OHAL'de gerçekleştirilecek olmasından dolayı ABD'den gelen eleştirilerle, Avusturya, Hollanda ve Almanya'nın ülkelerinde Türkiye'nin seçim propogandası yapmasına izin vermeyeceklerine yönelik açıklamalarına ilişkin değerlendirmeleri sorulan Bozdağ, cumhurbaşkanı seçiminin hem içeride hem dışarıda endişelilerinin olduğunu belirtti.

        İçerideki endişelileri, "Kılıçdaroğlu, diğer partiler ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a düşmanlıktan başka meziyeti olmayan çapsız çevreler"in oluşturduğunu ifade eden Bozdağ, şöyle konuştu:

        "Dışarıdaki endişeliler kim? Onlar da güçlü Türkiye'den, bağımsız hareket eden Türkiye'den, 'Afrin'e girmeyin.' dediklerinde 'Türkiye'nin, milletin menfaati var.' deyip giren Türkiye'den, 'Fırat Kalkanı yanlış olur.' denildiğinde, 'Bu, benim milletimin, devletimin bekasıyla ilgilidir.' deyip milletin, devletin bekasını tercih eden Recep Tayyip Erdoğan'dan, yeniden onun, Türkiye'nin cumhurbaşkanı olmasından rahatsız olan çevreler var. Savunma sanayisindeki yerlileşmeden, devasa yatırımlardan, bütün olumsuzluklara rağmen çökmeyen güçlü ekonomisinden rahatsız olan çevreler var.

        Diyorlar ki 'Recep Tayyip Erdoğan, bu seçimde de kazanırsa biz 2023'ün Türkiye'sine bugün yaptıklarımızı bırakın yapmayı, yapmayı aklımızdan dahi geçiremeyiz'. Onun için 'Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'nın önünü Türk halkına nasıl kestirebiliriz, onu sandıkta Türklere nasıl yendirebiliriz?', bütün hesap o. Avrupa'daki ülkeler, liderler de dahil. Onlar da Sayın Cumhurbaşkanımızın kazanmasından endişe duyuyorlar. Dışarıdaki endişeliler. Fransa'sı da ABD'si de endişeli, ABD'si de Tayyip Bey'in yeniden kazanmasından endişeli. Niye? FETÖ'yü himaye ediyor. FETÖ terörist başına çok ciddi destek veriyorlar. YPG/PYD terör örgütüne destek, silah veriyorlar."

        Türkiye'nin bunlara karşı durduğunu dile getiren Bozdağ, şöyle devam etti:

        "Türkiye'ye darbe yapmış katilleri himaye ediyorlar, destek veriyorlar. Türkiye, 'Bunları yapamazsınız.' diyor. Biz devletimizin ve milletimizin hukukunu koruyoruz, Batı'ya karşı da aynı öyle, hepsine karşı öyle. Ne yapıyorlar? Onun için, 'Biz endişeliyiz...' Niye endişelisin kardeşim? Sana ne oluyor, seçimi ben yapıyorum. Biz Türkiye'nin cumhurbaşkanını seçiyoruz, ABD'ye başkan mı seçiyoruz veya Avusturya'ya, Hollanda'ya başbakan, cumhurbaşkanı mı seçiyoruz? Biz Türk milleti olarak Türkiye'yi yönetecek Türkiye'nin cumhurbaşkanını seçiyoruz. Başka ülkelerin haddine değildir Türkiye'nin seçimine karışmak. ABD'nin de haddine değildir, Avusturya'nın da haddine değildir, Hollanda'nın da haddine değil. Herkes işine baksın. Onlar Türkiye'den daha güvenli seçim yapmıyor."

        - "Büyük bir ahlaksızdır, Türkiye düşmanıdır"

        ABD'deki başkanlık seçiminin ardından çıkan iddiaları ve yaşananları anımsatan Bozdağ, "ABD'nin güvenli seçim konusunda Türkiye'ye söyleyebileceği tek ama tek söz yoktur, başka ülkelerin de yoktur." dedi.

        Bozdağ, Türkiye'nin daha iyi, serbest, güvenli seçim yaptığını, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) bugüne kadarki seçimlerinin tamamının güvenilirlik konusunda uluslararası örgütlerin takdirini topladığını belirterek, seçim uygulamalarına ilişkin bilgi verdi.

        "Türkiye'nin seçimlerinde hile yapılması, bütün partilerin tamamının anlaşması, bir de YSK de bu anlaşmaya dahil olmadığı sürece kesinlikle mümkün değildir." diyen Bozdağ, böyle bir olayın gerçekleşmesinin mümkün olmadığını vurguladı.

        Bozdağ, "Kim ki 'Türkiye'nin seçimlerinde hile var.' diyorsa o büyük bir ahlaksızdır, büyük bir Türkiye düşmanıdır." dedi.

        Seçim güvenliğine yönelik karşı söylemlerde bulunan bazı çevrelere dikkati çeken Bozdağ, "Onlar, esasında seçimdeki başarısızlığına şimdiden kılıf arıyorlar." diye konuştu.

        OHAL'in adil, şeffaf seçimi etkileyip etkilemeyeceği sorulan Bozdağ, şunları kaydetti:

        "Fransa, OHAL'de seçim yaptı mı? Yaptı. Peki bu ABD'liler, AB üyesi ülkeler, Fransa'ya 'OHAL'de seçim yapıyorsunuz, sizin OHAL'de yaptığınız seçimden biz endişeliyiz.' diye bir açıklama yaptılar mı? Yok. Peki Türkiye, OHAL'de seçim yaptı mı? 2002'ye kadar Türkiye OHAL'de seçim yaptı. En son 2002 seçiminde bazı bölgelerde OHAL vardı. Bir bölgemiz, bazı illerimiz vardı, sonra birkaç ilimiz oldu, sonra biz onu kaldırdık, OHAL'i uzatmayarak kaldırdık. Bizden önceki bütün seçimler, Türkiye'nin tamamında değil ama bazı yerleşim yerlerinde OHAL altında yapıldı.

        Peki o zaman ABD'si, Avrupası, başka uluslararası örgütleri, 'Türkiye'de OHAL var, OHAL'de seçim yapılamaz, bundan endişeli, kaygılıyız.' diye açıklamaları var mı? Yok. OHAL'de biz en son halkoylamasını yaptık. Herhangi bir siyasi parti, şunu diyebilir mi: 'OHAL var diye mitingimize, salon toplantımıza, siyasi faaliyetimize izin verilmedi, engel oldular'. Siyasetçiler olarak 16 Nisan halkoylamasında OHAL var diye yapmak isteyip de yapamadığımız ne oldu? Hiçbir şey yok."

        - "Güçlü yasama, güçlü yürütme"

        Bozdağ, seçmenlerin iradesini olumsuz etkileyen hiçbir konunun olmadığını belirterek, "Bunların tamamı yurt dışında güçlü Türkiye'den rahatsız olanlar, zayıf, kukla bir Türkiye isteyenler, halkın iradesiyle güçlü Türkiye'nin güçlü liderinin seçilmesini engellemek isteyenlerin dışarıdan içeriye pompalamaları, içeride de seçimi kaybedecek ve bunu açıkça gören siyasetin kalibrasyonu düşük siyasetçilerinin seçim sonuçları ilan edilir edilmez kaybetmeleri halinde 'Neden kaybettik?' sorularına cevap aramak için şimdiden oluşturdukları altlıktır." değerlendirmesinde bulundu.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın FETÖ'cü firari Adil Öksüz'e ilişkin açıklamaları hatırlatılarak yeni bir istihbaratın olup olmadığının sorulması üzerine Bozdağ, bununla ilgili bilgi paylaşımının doğru olmayacağını söyledi. MİT'in yurt dışı operasyon yetkisini hatırlatan Bozdağ, "19 ülkeden 83 FETÖ'cü teröristi paketledi, Türkiye'ye getirdi. Şimdi başka ülkelerde de FETÖ'cü teröristler var, onları da inşallah paketleyip Türkiye'ye getirecektir." ifadelerini kullandı.

        Teröristlerin Türkiye'nin nefesini enselerinde hissetmeye devam edeceğini vurgulayan Bozdağ, "Yurt dışında da rahat yüzü yok, Pensilvanya'da ABD'nin koruması altındaki malikanede de rahat yüzü yok. Hiçbir yerde yok." dedi.

        Uyum yasalarına yönelik çalışmaların hızla sürdüğünü ifade eden Bozdağ, yeni döneme ilişkin soru üzerine şu yanıtı verdi:

        "Yeni sistemin özelliği şu: Güçlü yasama, güçlü yürütme. Yasama ve yürütme birbirinden tam ayrı, birbirine karşı tam bağımsız. Yasamaya seçilen üyeler yasama faaliyetlerini ve yürütmenin etkin şekilde denetim faaliyetini yerine getirecek. Yürütmeye seçilen cumhurbaşkanı, kuracağı kabinesiyle beraber yürütme yetki ve görev alanında olan konuları icra edecek, o da Türkiye'nin şaha kalkması için elinden gelen işi yapacak."

        Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerine ilişkin anket sonuçlarına yönelik soruya da Bozdağ, "Anketler sonucu net şekilde ortaya koyuyor. Her ikisinde de AK Parti ve MHP'nin oluşturduğu cumhur ittifakı birinci durumda." diye konuştu.

        (Bitti)

        Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Ankara haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Ankara Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler