Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ANKARA (AA) - SEFA ŞAHİN - Siyaset bilimi uzmanları, yeni anayasa doğrultusunda cumhurbaşkanı seçilen kişinin partisiyle ilişiğinin devam etmesinin, siyasi krizlerin önüne geçeceğini ve istikrar getireceğini değerlendiriyor.

        Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yılmaz Bingöl, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 12 Eylül Anayasası uyarınca cumhurbaşkanının çok büyük yetkilere sahip olduğunu ancak "sorumluluk taşamadığını" belirterek, yeni anayasa hazırlığının devreye girmesi halinde cumhurbaşkanının "sorumlu" olacağını ifade etti.

        Cumhurbaşkanının siyasi partiden gelmesinin doğal bir süreç olduğunu değerlendiren Bingöl, geçmişte partili olmayan cumhurbaşkanlarının da bağlı bulundukları siyaset felsefesi doğrultusunda hareket ettiklerini söyledi.

        Bingöl, ekonomide başarılı olunabilmesi için siyasi istikrarın önemli olduğunu hatırlatarak, "Siyasi tarihimize baktığımız zaman tek parti dönemlerinde kalkınma, ekonomi ve istikrarın çok güçlü olduğunu görüyoruz. Şu an mevcut haliyle cumhurbaşkanı yetkili ama sorumsuz bir cumhurbaşkanı var. Diğer tarafta icranın başı diyebileceğimiz bir başbakan var. Bu iki başlılığı ortadan kaldırmanın doğal olarak istikrarı getireceğini ve ekonomiye olumlu katkı yapacağını düşünüyorum." dedi.

        - "Sistemin işleyişini rahatlatacaktır"

        İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Haluk Alkan da yetki ve politika çatışmalarının "partili cumhurbaşkanı sistemi"nde yaşanmayacağını belirterek, "Başkan yerine cumhurbaşkanı ifadesi kullanılsa da önerilen sistem başkanlık sistemi. Bu sistemde yürütmeyi temsilen bir isim seçiliyor ve yürütme alanında onun yetkileri anayasal olarak korunuyor. Dolayısıyla artık karşımızda parlamenter cumhurbaşkanı olmayacak." ifadelerini kullandı.

        Başkanlık sistemlerinde başkanın partili olmasını engelleyecek bir durumun söz konusu olmadığını kaydeden Alkan, bu sistemde yürütmenin yasama faaliyetlerine katılımının farklı yöntemlerle kısıtlandığını belirtti. Alkan, şöyle devam etti:

        "Türkiye'de bu ilişki mevcut siyasi dengeler göz önüne alındığında, yasama ile yürütme arasında kilitlenmeleri frenleyerek sistemin işleyişini rahatlatacaktır. Buna karşılık disiplinli çoğunluk yasamanın denetim yetkilerini, parlamenter sistemde olduğu gibi zayıflatabilir. Bu iki sorun arasındaki denge, temsilcilerin kendilerini seçenlere karşı sorumluluğunu öne çıkartan bir seçim sistemi ile sağlanabilir. Bu noktada daraltılmış bölge ile nispi temsilin bir arada yer aldığı karma seçim sistemlerinin değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum."

        - "Ekonomik politikalar açısından başarı getirir"

        Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Çaha ise partili cumhurbaşkanlığı sisteminin gelecek için riskler taşıdığını ifade ederek, "Şu an Amerika'da başkan cumhuriyetçi, parlamento ve senato demokrat ağırlıklı. Bu uzlaşmayı zorlaştırabilir. Bunun önüne geçmek için partili cumhurbaşkanı ve seçimin eş zamanlı yapılması önemlidir. Bu sistem, yürütmenin başı olan başkan veya yeni modelde partili cumhurbaşkanının elini güçlendirir." değerlendirmesini yaptı.

        Parlamenter sistemde cumhurbaşkanının dengeleyici unsur olduğunu vurgulayan Çaha, "Aslında şu an partisiz cumhurbaşkanı dengeleyici bir mekanizmadır, bir hakemdir. Biz bu hakemi yok ediyoruz. O hakem kim olacak? Bu hakem seçim olarak öngörülüyor. Sistem kitlendiği zaman cumhurbaşkanı, meclisi ve kendini seçime götürüyor. Bu da bir risk olabilir. İkide bir seçime gitmek durumunda kalabiliriz." diye konuştu.

        Çaha, siyasal istikrar ile ekonomi arasında doğrusal ilişki olduğuna dikkati çekerek, "Partili cumhurbaşkanlığı modelinin ekonomik politikalar açısından başarı getireceğini bekliyorum." yorumunu yaptı.

        AK Parti ve MHP'nin uzlaştığı partili cumhurbaşkanı sisteminin kamuoyuna yansıyan bilgiler ölçüsünde bazı riskleri de beraberinde getirebileceğine dikkati çeken Çaha, "Türkiye kültürel ve ideolojik açıdan bölünmüş bir toplum. Böyle toplumlarda uzlaşma daha zordur. Siyasal açıdan ayrışmış toplumlarda uzlaşma daha kolay. Dolayısıyla bir uzlaşma mekanizması söz konusu olduğunda o hakemlik yapıp yürütmeyle, muhalefetle ya da hükümetle muhalefeti uzlaşmaya götürecek bir dengeleyici mekanizma yok öngörülen sistem içerisinde. Konuşulan sistemin önemli potansiyel bir riskinin bu olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

        Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Ankara haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Ankara Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler