Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine katıldıkları gerekçesiyle Ankara'nın Polatlı ilçesindeki 58. Topçu Tugayı ve Topçu ve Füze Okul Komutanlığında görevli 330 kişi hakkında 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle hazırlanan iddianamede, şüphelilerin darbeden önce yaptıkları hazırlıklara da yer verildi.

        Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının hazırlayıp Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdiği iddianamenin "Planlama ve Hazırlık" başlıklı bölümünde, şüphelilerden FETÖ'nün Kara Kuvvetleri Komutanlığı imamı olduğu öne sürülen, Kara Kuvvetleri Harekat Başkanlığı Teşkilatı Şube Müdürlüğünde görevli Kurmay Albay Bilal Akyüz'ün, İstanbul'da bir seminerde bulunduğu, ancak darbe günü Ankara'ya geldiği bilgisi yer aldı.

        İddianameye göre, Akyüz'ün 06 DA 9557 plakalı aracı Ana Üs Komutanlığı Cevher sitesi 3 ve 4. bloklar arasındaki yolda park halinde kapıları kilitli halde bulundu.

        Araçta yapılan aramada, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in "Bir Kırık Dilekçe" isimli kitabı ile bazı belgeler ele geçti. Polatlı'da adli emanete alınan belgeler arasında, "YÜSİDAK listesi", "YDSG Seçilen Gidecek Per Listesi", "At..ş...Listesi", "YDGG olan Personel List", "Harp Akademileri Listesi", "KOM KORSU", "HAA", "KDY", "Trakya dan Birlik Planlaması", "Gn Kur Kr Listesi", "KKK İsim Listesi", "Tüm Generallerin Listesi" ve "Kr. Hv. Listesi"nin başlıkları altında çeşitli listeler dikkati çekti. Şüpheli, araçta bulunan el çantasının kendisine ait olduğunu kabul etti, ancak içinde çıkanlardan bilgisinin olmadığını öne sürdü.

        Araçta el yazısıyla hazırlanmış "- il/ilçe belediye başkan... Hiç canlı olmayacak Belkide-Başbakanda..." şeklinde, içinde duanın da bulunduğu ve "zaman" ibaresiyle biten bir not kağıdı da bulunarak adli emanete alındı.

        İddianamede, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

        "Bu not kağıtlarından, darbeye teşebbüs öncesinde şüpheli Bilal Akyüz'ün de katıldığı bir toplantının yapıldığı ve bu toplantıda personel listelerinin hazırlanması, personel niteliklerinin belirlenmesi, darbe gecesi iletişimin kesilmesi için kurumların tespiti ve ayrıca darbenin başarılı olması halinde örgütün ceza uygulamalarına ilişkin karalar alındığı anlaşılmaktadır. Bu toplantılarda alınan karaların uygulanması ve hazırlıklara ilişkin iki ayrı gizli buluşma ve toplantı yapıldığı tespit edilmiştir.

        Şüpheli Bilal Akyüz'ün, 11 Temmuz'da saat 11.30 sularında Polatlı 58. Topçu Tugayına gelip şüpheli Tugay Komutanı Tuğgeneral Murat Aygün ile yüz yüze görüşüp Ankara merkezinde 10 ayrı kavşak noktası ile iletişimin kesilmesi için TİB ve TÜRKSAT'ın ele geçirilmesi ve kendi aralarında iletişimin sağlanması için alınacak tedbirlere ilişkin harita üzerinde çalışma yaptıkları ve akabinde şüphelinin Ankara'ya geri döndüğü belirlenmiştir.

        Yine aynı gün saat 18.00 sularında Ankara Altınpark'ta bir evde şüpheliler Bilal Akyüz, Ali Kalyoncu, Savaş Kapaklı, Ejder Yıldırım, Ertuğrul Terzi, Muzaffer Düzenli ve Murat Yanık'ın toplantı yaptıkları, bu toplantıda 'Yönetime el koyacağız' şeklinde konuşmalar olduğu, harita üzerinde Ankara'yı ikiye bölerek Mamak Tugayı ile zırhlı birliklerin nereleri kontrol altına alacağını planlayıp, birliklerin, kurum ve kuruluşlara nasıl konuşlanacağına ilişkin çalışmalar yaptıkları anlaşılmıştır."

        - Darbe girişimi öncesi hazırlıklar

        İddianameye göre, şüpheli Murat Aygün tarafından Ankara'ya gönderilen birliklerden ele geçen Aselsan 4900 ET model telsizler ile birlik, telsiz çağrı kodları ile irtibat personelinin isimlerinin yer aldığı kağıtların, şüpheli Bilal Akyüz tarafından Akıncı Üssünden alınarak Murat Aygün'e verildiği tespit edildi.

        Bu listede yer alan irtibat personellerinin, darbeye teşebbüs gecesi aktif olarak görev alıp eylemlerde bulundukları belirlendi. Listenin darbe öncesi yapılan gizli toplantı ve görüşmeler sonucu oluştuğu anlaşıldı.

        Listede adı geçenlerin büyük çoğunluğu ile şüpheli Bilal Akyüz'ün darbeye teşebbüs gecesi cep telefonuyla yoğun iletişim içerisinde olduğu, planlama ve hazırlık faaliyetlerinin yanı sıra darbeye teşebbüs gecesi Akıncı Hava Üssü'nde genel emniyeti sağlamak üzere birlikleri sevk etmek, alanda faaliyette bulunan kara kuvvetlerine sızmış örgüt mensupları ile hava kuvvetlerine sızmış örgütün unsurları arasında irtibatı sağlamak gibi görev üstlendiği, şüphelinin savunmasında geçen kendi ifadesiyle "Kara Kuvvetleri temsilcisi" olarak bulunduğu iddianamede yer aldı.

        İddianameye göre, şüpheli Bilal Akyüz, 06 DA 9557 plakalı aracı ile darbe girişiminden önce 58. Topçu Tugayına geldi ve Murat Aygün'ün makamına çıktı.

        İki komutan makamda görüşürken Aygün'ün küçük oğlunun ayakkabısını almak için içeri giren makam habercisi Er Oğuzcan Turan, şüphelilerin önünde büyük ve renkli bir haritanın olduğunu gördü. Komutanların talebi üzerine daha sonra da çay getirmek üzere odaya giren Turan, komutanların haritayı topladıklarını gördü.

        Bilal Akyüz, makamdan ayrıldıktan sonra da şüpheli Murat Aygün, şöförü Serkan Aydoğ'dan bir Ankara haritası getirmesini istediği ve harita üzerinde çalışmalar yaptı.

        Daha sonra Ankara Yapracık'ta şüpheli İbrahim Bektaş'ın içinde bulunduğu askeri araçta ele geçen bu haritada, Bektaş'ın yanı sıra Murat Aygün, eşi Sezer Aygün ve aynı toplantıya katılan Selçuk Serhat Pesek'in parmak izleri bulundu.

        Şüpheli Murat Aygün, ifadesinde söz konusu ziyaretin nezaket ziyareti olduğunu söyledi. Bilal Akyüz ise doktora tezi nedeniyle anket uygulaması için bu ziyareti gerçekleştirdiğini anlattı.

        - "Yönetime el koyacağız"

        İddianameye göre, Akyüz'ün, 11 Temmuz'da Ankara Altınpark civarında bulunan bir eve yaptığı toplantıya Ali Kalyoncu, Savaş Kabaklı, Orhan Yıkılgan ile Ercan isimli bir kişi de katıldı. Bir süre sonra Ertuğrul Terzi'nin yanında Murat Yanık ile gelmesiyle toplantı başladı. Ali Kalyoncu toplantıda, "Yönetime el koyacağız", "Darbeye ilişkin planlama yapıyoruz." şeklinde konuşmalar yaptı.

        Toplantıya katılanlar, önlerinde bulunan Ankara haritası üzerinde Mamak Tugayının hangi noktaları kontrol edeceğini, Ankara'da kritik noktaları ve kurum ve kuruluşlara nasıl konuşlanacaklarını konuştu.

        Şüpheliler, Ankara'yı ikiye böldüler. Başkentin yarısını zırhlı birlikler komutanlığının, diğer yarısı ise Mamak Tugayının kontrolünde kaldı. Bir süre sonra Ejder Yıldırım da aynı eve geldi. Bilal Akyüz, Murat Yanık'ı alarak Kurmay Albay Muzaffer Düzenli'nin bulunduğu Batıkent'teki bir eve götürdü. İddianamede, Ankara'da hazırlık ve planlama faaliyetlerine burada devam edildiği bilgisine yer verildi.

        Askerlerin darbede kullanılacak silah, mühimmat ve kumanyaların hazırlanmasına yönelik faaliyetleri de iddianamede yer aldı.

        - TÜRKSAT ve TİB'e birlik sevki

        Genelkurmay Başkanlığından Polatlı'ya gelen mesajlara değinilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:

        "Bu şekilde sözde direktiflere ve ekli atamaları uygun olarak şüphelilerden Osman Ünlü'nün 4. Kolordu komutanlığına 16 Temmuz'da saat 00.30 sularında giderek, şüpheli Murat Aygün'ün ise aynı gün saat 01.35 sularında Topçu ve Füze Okul Komutanlığına giderek fiilen göreve başladıkları, şüpheli Osman Ünlü'nün 4. Kolordu Komutanlığında 28. Mekanize Tugay Komutanlığındaki komutan odasına geçerek zırhlı birlikleri ve darbe sürecini sevk ve idare eden Ali Kalyoncu ile bir arada bulunup, süreci birlikte takip ettiği belirlendi.

        Şüpheli Murat Aygün'ün ise kendisine verilen 58. Topçu Tugay Komutanlığına bağlı birliklerden tugay teşkilat yapısına uygun olmayan yeni birlikler oluşturup gruplandırarak Ankara merkezde 10 ayrı kavşak noktasının trafiğe kapatılması ve kontrol altına alınması, 40. Km. Konya Yolu Gölbaşı/Ankara adresinde bulunan TÜRKSAT ile İncek Boztepe Sokak No:125 Gölbaşı/Ankara adresinde bulunan (TİB) Telekominikasyon İletişim Başkanlığını ele geçirmek görevi kapsamında 58. Topçu Tugayından 240 personel ve 45 araçlık konvoydan oluşan birlikleri sözde görev yerlerine sevk ettiği, 58. Topçu Tugayında 2 adet fırlatma aracına bora füzesi yüklenmesi ile Topçu ve Füze Okul Komutanlığına bağlı Gösteri ve Tatbikat Alayının bulunduğu Sakarya kışlasından Ankara 28. Mekanize Piyade Tugayına fırtına obüsü taşınması için çekici araç gönderilmesi faaliyetlerine yönelik emirler verdiği, ayrıca komutasını aldığı Topçu ve Füze Okul Komutanlığında şüpheli Abdülkerim Ceyhan tarafından önceden hazır edilen kursiyer uzman çavuşlar aracılığıyla Polatlı ilçesinin kontrolünü sağlamaya yönelik kışla dışına çıkış yaptırdığı anlaşılmıştır."

        - "Araçları yavaşlattım"

        İddianamede ifadelerine yer verilen askerlerden Üsteğmen Melih Yasin Yüksel, Tugay Komutanının önünde el yazısıyla hazırlanmış kağıtlar bulunduğunu belirterek, "Bu kağıtları görevlendirme yaptığı rütbelilere verdi. Tugay Komutanı bana da yine el yazısı ile hazırlanmış isim ve soy isim ile kaç tane araç götürüleceğinin yazılı olduğu kağıdı verdi ve bana ODTÜ kavşağına giderek o bölgede yol emniyeti alın emrini verdi. Kağıtları dağıttıktan sonra Tugay Komutanı bize hitaben 'personele hücum yeleği, kompozit başlık, silah ve mühimmat dağıtılması' emrini verdi." diye konuştu.

        Yüksel, şunları söyledi:

        "Ben, emri aldıktan yanımda kimin olduğunu tam olarak hatırlayamıyorum ama tabur içtima alanına ikimiz birlikte gittik. İçtima alanında kendi batarya Astsubayım Topçu Başçavuş Erhan Dalgalı'ya 4. Bataryadan mühimmat alması emrini verdim. Tugay Komutanı tarafından el yazısı ile hazırlanmış listede isimleri yazılı rütbelilerle 5 er ve erbaştan oluşan tim düzenindeki personel, bizim batarya binamıza gitti. Ben de odama giderek hücum yeleğimi ve kompozit başlığımı aldım. Odamdan çıktım ve aynı bina içindeki silah deposuna giderek AK-47 kalaşnikof tüfeğimi ve mühimmatını aldım. Batarya astsubayının AK-47 kalaşnikof tüfekleri ile mühimmatı aldığını ve batarya binasının içinde batarya personeline dağıttığını gördüm.

        Silah ve mühimmat dağıtımından sonra benim bataryam, 4 kamyon ve 1. Batarya Komutanlığına ait içerisinde Markoni telsiz olan 1 komuta kontrol aracına binerek hareket etti. Benim bulunduğum kamyon en önde olduğu halde nizamiyeden çıkış yaptığımız sırada Tugay Komutan Yardımcısı Selçuk Serhat Albay bize hitaben sözlü olarak 'trafik ışıklarında ve kontrol noktalarında durmayın' diye emir verdi. Mahiyetimdeki araç ve personel ile verilen görev yerine doğru hareket ettiğimiz sırada, Polatlı ilçesi Ankara çıkışında annem beni cep telefonumdan aradı ve bana Ankara'da asker ile polis arasında çatışma olduğunu, bombalamalar olduğunu söyledi, nerede olduğumu sordu. Ben de anneme görevli olarak Ankara'ya doğru gittiğimizi söyledim. Telefon görüşmemiz sona erdi. Ben bu konuşmadan sonra göreve gidiş maksadımızın kolluk kuvvetlerini desteklemek değil farklı bir amaç olduğunu anladım ve araç sürücüsüne hızını azaltması emrini verdim. Bu sırada 2. Tabur 1. Batarya Komutanı Topçu Yüzbaşı Hakan Kıvrak, beni cep telefonumdan aradı ve o da durumun karışık olduğunu, polisle çatışma olduğunu, bizim gidişimizin kanuna uygun olmadığını söyledi. Aynı şekilde ben de kendisine bu yönde fikirlerimi söyledim. Kendisi bana ne yapacağımızı sorduğunda, ben hızımı yavaşlattığımı söyledim ve görüşme sona erdi. Ben Polatlı ilçesi Temelli bölgesinden çıkışta benim içinde bulunduğum araç dahil olmak üzere arkamda bulunan araçları durdurdum.

        - "Cumhurbaşkanı her nerede bulunuyorsa..."

        Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş ise ifadesinde, Özel Kuvvetlerden Tuğgeneral Semih Terzi ile PKK'ya ilişkin sürekli görüştüklerini belirterek, şunları söyledi:

        "11 Temmuz'da güvenli hattan rutinde olduğu gibi yine beni aradı. Ancak bu sefer benimle PKK ile ilgili konuşmadı. Ülkenin zor günlerden geçtiğini, durumdan rahatsızlık duyduğunu, benim de onun gibi düşünüp düşünmediğimi sordu. Bana ihtilalden bahsetmedi. Ancak bu jargon bizde ihtilali çağrıştırmaktadır. 13 Temmuz'da aynı güvenli hat üzerinden Semih Paşa beni yeniden aradı. Kendisi bana özetle, çok fazla detaya girilmemesi gerektiğini, herkesin bu plan dahilinde farklı bir görevinin olduğunu söyledi. Görevimin ne olduğunu açıkça, anlatmasını istedim. Kendisinden görevimin o tarihte Cumhurbaşkanı her nerede bulunuyorsa onu oradan alıp refakatçi olarak onu Ankara'ya getirmek olduğunu öğrendim dolayısıyla ben bu görevi 13 Temmuz'da saat 13.00 gibi öğrenmiş oldum."

        (Sürecek)

        Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Ankara haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Ankara Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler