Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, Siirt'te:

SİİRT (AA) - Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, "15 Temmuz gecesi FETÖ terör örgütünün başını çektiği Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yuvalanmış olan darbecilerin yaptığı darbeye karşı, Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın çağrısıyla sokağa çıkan bu milletin içerisinde 18 yaşın altında olanlar da vardı, şehit olanlar da vardı. Bu aziz milletin vatandaşları, böyle bir fedakarlığı gösterebilecek ama TBMM’de ülkesini ve milletini temsil kabiliyeti olmayacak. Bu açıklanamaz bir şeydir. Buna karşı duranların da neden karşı durduklarını da açıklayamayacaklarını düşünüyorum." dedi.

Bakan Kılıç, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü spor salonunda "Amatör Spor Kulüplerine Malzeme Dağıtımı ve Sporcu Kamp Eğitim Merkezi Temel Atma Töreni"nde yaptığı konuşmada, 2017 yılında Türkiye genelindeki 13 bin spor kulübüne dağıtılacak spor malzemelerinin startını verdiklerini söyledi.

Toplamda 26 milyon 810 bin lira olan spor malzemesi dağıtımının ilkini Siirt'te yaptıklarını belirten Kılıç, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin her yerinde spor kulüplerimize, sporcularımıza yapacağımız bu yardımı inanıyorum ki sporcular çok iyi değerlendirecek. Biliyorsunuz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan çok yakın bir spor takipçisidir. Sporun her branşını çok yakın takip ediyor, ortaya koymuş olduğunuz başarılarla mutlu oluyor ve gelecekte bu başarılarınızın ne kadar önemli olduğunu her platformda dile getiriyor. Dolayısıyla içerisinde bulunduğumuz salonu inşallah en iyi şekilde kullanacaksınız."

Temelini attıkları kamp eğitim merkezinin Siirt'e hayırlı olması temennisinde bulunan Bakan Kılıç, merkezde çalışacak sporcuların ülkeye ve memlekete ciddi anlamda hizmet edeceğini söyledi.

Amaçlarının Siirt'e daha fazla imkanlar sunarak sporcuların bu imkanlardan en iyi şekilde faydalanması olduğunu dile getiren Kılıç, Siirt’ten dünya, Avrupa ve olimpiyat şampiyonları çıkacağına inandıklarını kaydetti. Bakan Kılıç, konuşmasına şöyle devam etti:

"Kendinize güvenin, size sunulan imkanları sonuna kadar kullanın ve iyi değerlendirin. Hem şehrinize hem ülkenize faydalı olun. Ülkenizi en iyi şekilde uluslararası anlamda temsil edecek birer sporcu olun. Alacağınız bu spor yardımlarını en iyi günlerde kullanmanızı Allah'tan niyaz ediyorum."

- "Darbeye karşı sokağa çıkanlar arasında 18 yaşın altında olanlar da vardı"

Daha sonra Siirt Üniversitesi Kezer Yerleşkesi konferans salonunda düzenlenen "Genç Kursu" programına da katılan Kılıç, burada yaptığı konuşmada, 18 yaşın Türkiye’de ve dünyada yetişkin bir yaş sınırı olduğunu söyledi.

Bakan Kılıç, 18 yaşına gelen birinin her türlü kararı verme şansına sahip olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"18 yaşındaki birinin Allah muhafaza mahkemelik işi olsa hiç kimse onun yerine bir şey söyleyemez ve tamamen o sorumludur. İş kurmaya karar verirseniz gidip iş kurabilirsiniz. Sendikaya üye olmak için 18 yaşında olmak yeterlidir. Peki, diyelim ki herhangi bir şekilde karar verdiniz ve dediniz ki 'ben evleneceğim.' Gidip onu da yapabilirsiniz. Seçilme yaşının 18'e düşürülmesine 'hayır' diyenlerin başını kim çekiyor? Şu anda Cumhuriyet Halk Partisi değil mi? 2011 seçim beyannamelerinde seçilme yaşını 21'e indirmek vardı. Biz onu bir adım daha öteye götürüyoruz, 3 yaş daha aşağı çekiyoruz ve 18 yapıyoruz. Türkiye'deki kanunlarımıza göre reşit olma yaşına çekiyoruz. Dolayısıyla kanuni açıdan baktığımız zaman zaten burada cevabı var. Türkiye Büyük Millet Meclisindeki temsil anlamında duruma baktığınız zaman niye meclisler vardır? Toplumun her katmanını, her yaş grubunu ve her sosyal grubu orada temsil etmek için vardır. Biliyorsunuz bundan çok kısa süre evvel ülkede seçilme yaşı 25 değildi, 30’du. Dolayısıyla 25 ile 30 yaş arası Türkiye’de 7 buçuk, 8 milyon arası insan var."

Türkiye'de 18 yaşındaki gençlerin sayısının yüzde 10'a tekabül ettiğini dile getiren Kılıç, bu kesimin ülkenin geleceğiyle alakalı bir çalışmanın içerisinde olmasına "hayır" denmesinin mantıklı ve doğru olmadığını bildirdi.

Kılıç, kanuni anlamda her türlü hakkı almış ve sorumluluk sahibi olan kişilere "ülkenin geleceğinde söz sahibi olamayacaksın" diyemediklerini belirterek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"15 Temmuz gecesi FETÖ terör örgütünün başını çektiği Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yuvalanmış olan darbecilerin yaptığı darbeye karşı, Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın çağrısıyla sokağa çıkan bu milletin içerisinde 18 yaşın altında olanlar da vardı, şehit olanlar da vardı. Bu aziz milletin vatandaşları, böyle bir fedakarlığı gösterebilecek ama TBMM'de ülkesini ve milletini temsil kabiliyeti olmayacak. Bu açıklanamaz bir şeydir. Buna karşı duranların neden karşı durduklarını da açıklayamayacaklarını düşünüyorum. Bir ara askerlikle ilgili bir şeyi bağlamak için askerlik yükümlülüğünü kullandılar genç yaştaki kardeşlerimiz için. Bu salonun 3'te 2'sinin askerlik yükümlülüğü yok. Bunlar da mı milletvekili olamayacak? Yani zihniyet altında olayın nereye gittiğini görüyorsunuz. Kaldı ki seçilme yaşını 21 yaşa vadettiklerinde '21 yaşına kadar da askerliğini yapmamış olanlar olabilir' diye düşünmüyorlar herhalde. Konu askerlik değil. Eğer iş ülkenizi savunmaya, fiziki ve bireysel anlamda da elinize silahı alıp da vatan ve millet için sokağa çıkmayı, sınıra gitmeyi gerektiriyorsa her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı üstüne düşeni fazlasıyla yapar ama bizim burada bahsettiğimiz başka bir şeydir."