AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özdağ:

ÇORUM (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, "Cuntacıya ne kadar karşıysak, kirli ve şantajcı medyaya ne kadar karşıysak, kirli ve şantajcı sermayelere ne kadar karşıysak öyle tepeden gelen cemaat liderlerine de karşıyız. Biz sandıkla geliriz" dedi.

Özdağ, Sungurlu AK Parti İlçe Başkanlığı'nda partililerle bir araya geldi. Özdağ, burada yaptığı konuşmada, 1 Kasım’daki seçimlere az bir süre kaldığını, seçimin Türkiye’nin geleceği açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

Türkiye’nin son 13 yılda AK Parti iktidarı ile büyüdüğünü ve dünyada söz sahibi bir ülke olmayı başardığını dile getiren Özdağ, batılı ülkelerin Türkiye’den çekindiğini ve ülkenin daha fazla gelişmesini istemediğini söyleyerek, "Biz Hristiyan batı dünyasının dünyada bir numara olmasını İslam ile engelledik, Müslüman olduğumuz için engelledik. İslam'ı yaydık ve sömürgeciliğe 'Dur' dedik. Bize kızıyorlar. İstanbul elimizde olduğu için kızıyorlar. Fatih İstanbul'u aldı diye kızıyorlar. Bir yandan methiyeyi Muhammed'i, bir yandan hediyeyi Muhammed'i bizde. Ondan kızıyorlar. Biz önemliyiz, bu topraklar çok önemli" dedi.

Eski Başbakanlardan Adnan Menderes'in ülke için önemli bir devlet adamı olduğunu, Menderes'ten sonra da bu topraklardan yiğit evlatların çıktığını anlatan Özdağ, "Hiçbir zaman Mecliste yazdığı gibi 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletin' olmadı. Siz oy kullandınız, sandığa kadar aktördünüz. Bizim iktidarlarımıza hep dört sınıf ortak oldu. Ya cuntacı askerler, ya kirli ve şantajcı medya patronları ve onların uzantıları, yahut da kirli ve şantajcı sermayedarlar ya da bürokratlar bize ortak oldu. Oysa ki milletle ortak olmalıydık" diye konuştu.  

 - "Biz sandıktan, halktan ve Allah'tan korkarız"

Darbeler ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu üyesi olarak 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile görüştüklerini aktaran Özdağ, Demirel'in kendilerine, "Türkiye'yi idare etmek kolay, yönetmek zordur. Ne zaman yönetmeye kalktıysam partimden milletvekillerini istifa ettirdiler veya ekonomik kriz çıkarttılar, darbe yaptılar. Recep Tayyip Erdoğan da yönetmek istiyor. Başından belalar düşmez. Başbakan oldum, Giresun'a gittim. Bir asker geldi ve Menderes'in idama giderkenki fotoğrafını gösterdiler ve 'Anladın mı dediler" dediğini ifade etti.

Türkiye'de siyasetçilerin hep korkutulduğunu söyleyen Özdağ, şunları belirtti:

"Siyasetçiyi kim korkutursa siyasetçi onun adamı olur. Cuntacı korkutursa asker gibi olur, medya patronu korkutursa onun dediğini yapar, ona uygun kanunlar çıkar. Ya da sermayedarlar, büyük iş adamları korkutur. O zaman da onların dediği olur. Ama biz iki şeyden korkarız, sandıktan, halktan ve Allah'tan korkarız."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti'yi kurmak için çalışmalara başladığı zaman Doğan medyasının "Muhtar bile olamaz" diye manşet attığını anımsatan Özdağ, şöyle dedi:

"Hani şu Aydın Doğan var ya, geçen Sayın Cumhurbaşkanımız açıklıyor, 'Görüştüm benden bir şeyler istedi. Ben de dedim ki başka iktidarlara benzemem, ben makul ve mantıklı isteklerinizi kabul ederim hakkınız olanı alırsınız, ben Kasımpaşalıyım.' Sonra Aydın Doğan, 'Görüştük ama aramızda bu konuşma geçmedi. Recep Tayyip Erdoğan yanlış, yalan söylüyor. Ben de Kelkitliyim' dedi. Aydın Doğan sen Kelkitliyim diyorsun da Kelkitli seni Kelkitli olarak kabul ediyor mu? O önemli."

- "Biz hem şeytan taşladık hem de ibadet ettik"

Erdoğan'ın seçim yasağının kaldırıldığı döneme değinen Özdağ, "Recep Tayyip Erdoğan'ın yasağını Deniz Baykal kaldırdı, Anayasa değişikliğini Deniz Baykal yaptı. Çok sevdiği için mi? Hayır. Baykal, 'Kaldıralım efsane olmasın, kenarda kalırsa efsane olur. Gelsin yasağını kaldıralım. Nasıl olsa yapamaz, yürütemez Çiller gibi olur, Mesut Yılmaz gibi olur, sonra Türkiye bize kalır, biz yönetiriz' dedi" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin geçmişte IMF'ye ve bazı iş adamlarına milyar dolarlarla ifade edilen borcu olduğunu dile getiren Özdağ, "Hatırlıyor musunuz? Mavi gözlü, beyaz gömlekli bir adam çıkıyordu sahneye, ekmek arası köfte dağıtıyor, dansöz oynatıyordu. Sonra diyordu ki 'Mazot 1 TL' O adamın sizden aldığı paraları da biz ödedik size. 2011 yılında bitirdik. Biz hem şeytan taşladık hem de ibadet ettik" dedi.

- "Fethullah Gülen başımıza bela oldu"

Türkiye'nin Gezi olayları ile 17-25 Aralık operasyonlarını yaşadığı süreçte büyük bir kaosa çekilmek istendiğini vurgulayan Özdağ, şöyle konuştu:

"Fethullah Gülen başımıza bela oldu. Amerika'ya gittiğimde söyledim. 'Hocam Türkiye size Hocaefendi diyor. Hocaefendi Türkiye'ye niye gelmiyor? Yasağı yok, mahkemesi yok.' O da 'Gelirsem üzerinizdeki, başınızdaki belaları köpürtürüm' dedi. 'Bir bela varsa başımızda beraber paylaşalım hocam' dedim, 'Üç dönem daha AK Parti iktidarda kalmalı' dedi. 12 sene daha iktidarımıza dua ediyor. Sonra bir buçuk yıl sonra 'Dershaneleri kaldıralım' dedik aynı adam, Recep Tayyip Erdoğan'a övgüler yağdıran adam, Başbakan'a 'Boşbakan' dedi. Bir buçuk yılda ne değişti? Hasbi olanlarla hesabı olanları ayırt edelim. Biz bunlara iyi niyetle yardımcı olduk, görünen kısmına yardımcı olduk. Görünmeyen kısmında siyaseti terbiye etmek vardı. Yargı elinde olacak, medya elinde olacak, askeriye elinde olacak, emniyet elinde olacak, yüz milyar dolara hükmedecek, sonra Amerika'dan bir uçak kalkacak Türkiye'ye gelecek ve 'Türkiye'yi ben yöneteceğim' diyecek. Yok öyle yağma. Cuntacıya ne kadar karşıysak, kirli ve şantajcı medyaya ne kadar karşıysak, kirli ve şantajcı sermayelere ne kadar karşıysak öyle tepeden gelen cemaat liderlerine de karşıyız. Biz sandıkla geliriz."

Özdağ, konuşmasının ardından ilçede esnaf ziyareti yaptı. Daha sonra Uğurludağ ilçesine geçen Özdağ, bir düğün salonunda Uğurludağ Belediyesince gerçekleştirilen yatırımların toplu açılış törenine katıldı.

Törenin açılış konuşmasını yapan Uğurludağ Belediye Başkanı Remzi Torun'un, 'Denizlerin altına yol yapan, yavru vatana can suyu götüren devletimiz, Uğurludağ'a da bir gölet yapar inşallah' sözlerinin ardından Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nu arayan Özdağ, ilçe halkının isteğini Eroğlu'na iletti.  

Bakan Eroğlu'nın talebe olumlu karşılık vermesi üzerine salonda bulunanlar Eroğlu ve Özdağ'ı alkışladı.