Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Esin Övet Ah Leyla ah 'Kimler geldi kimler geçti'
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        "Kimler Geldi, Kimler Geçti" aslında bir nesil için Ajda Pekkan'ın sesinden bir şarkı, yeni nesil insanı için ise Serenay Sarıkaya'nın başrolünü oynadığı Netflix dizisi.

        Şu ara herkes bu diziyi konuşuyor. Senarist Ece Yörenç'in kaleme aldığı bir işi izlemeyi özlemişim. Ben de keyifle bir oturuşta izledim. Yönetmenliğini Bertan Başaran'ın yaptığı oyuncu kadrosunun sağlam olduğu dizide Serenay Sarıkaya, Metin Akdülger, Hakan Kurtaş, Boran Kuzum, Meriç Aral, Ahmet Rıfat Şungar, Zeynep Tuğçe Bayat, Bade İşçil, Laçin Ceylan, Ege Aydan, Nil Sude Albayrak, Kamil Güler, Sümeyra Koç, Selçuk Borak gibi isimler yer alıyor.

        Güzel kadınlar, yakışıklı erkekler... Şık, güzel ve seksi kıyafetler.. Bol bol spor... Bol aktivite... Bol bol sosyalleşme... Memleketin en güzel semtleri, evleri ve dekorları... Konu desen en janjanlısından... Tam da günümüzde ilişkisizlik, ex sevgili, duygu karmaşası, yalnızlık!!! Daha ne olsun!

        Dizinin kahramanı Leyla, Ajda Pekkan şarkısının nakarat kısmında da söylediği gibi;

        "Kimler geldi hayatımdan, kimler geçti

        Hiçbirisi hasretini gidermedi

        En güzeli senin kadar sevilmedi

        Kimler geldi, kimler geçti" diyerek unutamadığı ex sevgili Ömer'e dönüyor ve evlenme kararı alıyor.

        Ve Bingo!!! Unutamadığı, hasret çektiği, dönünce her şeyin düzeleceğine inandığı, herkesten çok iyi tanıdığını iddia ettiği aşkını da böylelikle hiç bilmediği yüzünü ve onu hiç tanımadığını öğrenmiş oldu.

        İşte tam da burada dizi izleyicisi ikiye ayrılıyor;

        -Bir taraf; "Asla dönmemeliydi. Ben mesela dönmedim" diyor.

        -Bir taraf; "Dönmesi çok iyi oldu. Ben de döndüm aldım boyumun ölçüsünü" diyor...

        Bu bile "Eski sevgilim", "Eski sevgilim" diye diye ağıtlar yakan kadının ya da adamın dramı için bile izlenilesi, tartışılası bir durum.

        Fakat, lakin, ama... Yine dizi bir başka yönden ikiye ayırmıyor değil.

        -Kimi kesim; çok marjinal. "Böyle yaşamlar var mı gerçekten" derken.

        -Kimi kesim için ise; "Eeeee biz bunları kaç sene önce yaşadık. Yeni bir şey anlatmamış ki" dedirtiyor.

        Ben ise ne mi diyorum;

        -Arkadaş zaten sıkıntılı dönemlerden geçiyoruz. Az biraz keyif alın.

        -İlla ki, bir şey çıkartmanıza gerek yok. İzleyin keyiflenin.

        -Güzel kadınlar, yakışıklı erkekler. Keyifli bir konu izle, sonrasında uzun uzun konuyu tartış, gül, eğlen, eş, dost, eski sevgiliyi ara kahkaha at, mevzuyu aç, dalga geç, gül geç. Hatta, "Sen de benden ayrıldıktan sonar böyle dağıldın mı?" diye sor. İlla bir şey arama yani demek istediğim bu.

        -Şahsen kendi adıma eski mahallem Cihangir'i izledim, o günlerimi hatırladım, keyiflendim.

        -Yine ve yeniden "Ah ah 90'lar" dedim. O dönemlere ışınlandım.

        -Ah ah "Ne güzel yaşamışız zamanında" dedim.

        -Ah ah "Geçmiş zamanda daha mı anlamlıydı eski sevgiliyi bile özlemek" dedim.

        -"Serenay Sarıkaya her şeyi iyi yap ama sen" diyerek kadını bir kez daha alkışladım.

        -Türk oyuncularının ne kadar başarılı, Hollywood standartlarında olduğu için keyiflendim.

        Ve sevdim. Hepsi bu..

        İlla ki bir şey kondurmamıza gerek yok. Dizi dünya sıralamalarına girdi. Dünya izliyor oyuncularımızı, ülkemizde yapılan bir işi. Ne güzel işte. Alkışlayın hanımlar-beyler alkışlayın... Alkışlamaktan, tebrik etmekten korkmayın. Güzel şeydir birilerini alkışlamak, desteklemek. Şahsen tüm ekibin ve Ece Yörenç'in ellerine sağlık.

        ***

        Çağımızın hastalığı eski sevgili mevzusu

        Bakınız direkt ve endirekt söylüyorum bu eski sevgili durumu resmen çağımızın hastalığı... Ben bu kadar insanların "Eski sevgiliden" bahsettiği bir dönem daha hatırlamıyorum.

        Sosyal medyayı açıyorum "Eski sevgili nasıl döndürülür..."

        Astrologları açıyorum "Eski sevgili geliyor geliyor üç vakte kadar geliyor..."

        Kitaplara bakıyorum "Eski sevgili dönmesi için yapılacak şeyler" falan...

        Tövbe estağfurullah... Gerçekten akıl tutulması bir dönem, bu ilişkilerde bir hastalık durumuna dönüşmüş durumda.

        Tamam bakın geçmiş zamanda da vardı ama bu kadar çok değildi. Bu dönem memlekete bir şey oldu Allah yar ve yardımcımız olsun. Millet eski sevgili diye inliyor.

        ***

        Korona günleri

        Dizide yaşadığımız korona günlerine de dem vurulmuş. Serenay Sarıkaya'nın canlandırdığı Leyla, "Ne güzel günlermiş meğer. Tüm dünyanın ortak bir noktası vardı. Savaştığımız şey ortaktı" tadında konuşmasına bayıldım.

        Ve evet gerçekten güzelmiş. Gerçek günlermiş meğer.

        Sen ve yine sen baş başa kalmışsın.

        Güzelmiş. Tabii sonrası pek hayırlı olmadı ve hiçbir şey eskisi gibi olmadı ama yine de o dönemden edinilen tecrübeler çok kıymetli.