'Yolumuz Uzun, Hayatı Okula Çevirelim' etkinliği
İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen "Yolumuz Uzun, Hayatı Okula Çevirelim" etkinliğinde "Okul için değil, yaşam için öğrenmeli" vurgusu yapıldı. Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu, "Bizim nerelerde güçlü olduğumuzu keşfetmeye ihtiyacımız var. Bizim ithal fikirlere değil, kendi içimizden hangi kasımız güçlü diye önce dönüp kendimize soru sormamız lazım. Güçlü olmadığımız yerlerde anahtar kelime işbirliği olacak" dedi.
İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından "Yolumuz Uzun, Hayatı Okula Çevirelim" başlıklı etkinlik İzmir'de Workinton Bayraklı Tower'da gerçekleştirildi.
İstanbul Bilgi Üniversitesi mezunlarıyla Ege Bölgesi'nin önemli kurumlarının temsilcilerini bir araya getiren etkinlikte eğitim sistemindeki dönüşümün, bireyler ve kurumlar için inovatif olmanın yolları tartışıldı. Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Aylin Dağsalgüler'in moderatörlüğünü yürüttüğü etkinlikte, üniversite ruhunu yaratıcı ve inovatif yöntemlerle yaşamak ve yaşatmak, üniversitenin hayata hazırlığa ve gerçek iş akışlarına katkısı, yaratıcılık ve inovasyon konularının yeni dünyada artan öneminin yanı sıra akademi-sanayi karşılaşmalarının kritikliği gibi konular ele alındı.
"EĞİTİM SİSTEMİNİ DÖNÜŞTÜRMEDE AKADEMİ-SANAYİ İŞBİRLİKLERİ ÖNEMLİ"
Etkinlikte konuşan Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu ise "Okul için değil yaşam için öğrenmeli" mottosuyla harekete geçilmesi gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu, "1980'lerden başlayarak bugüne gelen, üniversitelerin iş dünyasının güdümünde ona hizmet eden bir kurum olması fikri geçerliliğini yitirdi. Dört duvar arasında, tek taraflı bir bilgi akışıyla çağa ayak uyduramaz, dönüştürücü bir güç ortaya koyamayız" ifadelerini kullandı. "Bizim nerelerde güçlü olduğumuzu keşfetmeye ihtiyacımız var" diyen Nalçaoğlu, "Bizim ithal fikirlere değil, kendi içimizden hangi kasımız güçlü diye önce dönüp kendimize soru sormamız lazım bunu üniversite olarak da söyleyebiliriz. Bunu Türkiye'deki sanayiye tüm sektörlere genelleyebilirsiniz yani biz acaba nerede iyiyiz, nerede yolumuz açık, güçlü olduğumuz yolları açmamız gerek. Güçlü olmadığımız yerlerde anahtar kelime işbirliği olacak" diye konuştu.
"DEĞİŞİM İSTİYORSANIZ HAREKETE GEÇİN"
2016 yılından bu yana kurucusu olduğu Telos Angels ile iş dünyasını yaratıcı fikirlerle buluşturan Ayşe Topçu da değişimin kurumlar ve bireyler için zorlu bir süreç olduğuna dikkat çekti.
Topçu, "Kurumları değişime götürecek ve değişimi yönetecek olanlar genç kuşaklardır. İnovasyon kabiliyeti bireyle başlar. İş hayatında inovatif olmak isteyen gençler hazırlıklı, meraklı ve cesur olmalı. Sürekli bir arayışta olmaktan, denemekten ve başarısız olmaktan korkmayın" dedi.
Gençlere tavsiyelerde bulunan Topçu; "Eğer değişim istiyorsanız insanları harekete geçirin, inandığınız değerlerin peşinden gidin, talepkar olun, kurumlara adapte olup kendi kişisel özelliklerinizi kaybetmeyin. Bireysel iletişime önem vererek etrafınızdaki insanları onlara sağlayacağınız faydaya ikna edin" şeklinde konuştu.
Topçu, "Girişimcilik zor bir alan, müthiş bir disiplin istiyor. Türkiye'de girişimcilik yanlış anlaşılıyor home ofis gibi daha rahat saatler gibi anlaşılıyor. Bir disiplin ihtiyacı var, burada bir mentörlüğe ve eşliğe de ihtiyaç var. Çok genç arkadaşlar iş hayatına atılıyor, bir konuda uzmanlığı var ama ürün uzmanlığı varsa iletişim, ticaret uzmanlığı olmayabilir. Bunun için bir takım oluşturma, müşteriyi çok iyi tanıma, finans kabiliyeti çok zor konular bunlar. Doğal olarak bu konuda destek alma üniversitesinden olabilir ama bir eşlik ihtiyacı yüzde yüz gerekli aksi halde motivasyon düşüyor bir süre sonra pes ediyorlar" diye konuştu.
