Farah Zeynep Abdullah: Kısacık ömrüne çok şey sığdırmış bir kızın hayatını anlattık

‘Bergen’in başrol oyuncuları Farah Zeynep Abdullah, Erdal Beşikçioğlu, Tilbe Saran, Nergis Öztürk, Arif Pişkin, Ahmet Kayakesen, Ali Seçkiner Alıcı ile yönetmenler Mehmet Binay ve M. Caner Alper kırmızı halıya filmin geçtiği dönemin ruhunu yansıtan filmdeki klasik otomobillerle gelerek galaya yoğun ilgi gösteren basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Farah Zeynep Abdullah: Hepimiz çok heyecanlıyız, dört gözle bekliyorum. Umarım seversiniz, hakikaten gönlümüzü koyduk ortaya. Bergen’in sadece ‘Acıların Kadını’, ‘Arabeskin Kraliçesi’ olmadığını göstermek istedik. Caz kulübünden başlayıp bambaşka bir müzikal yolculuğu olan Belgin Sarılmışer’in hikâyesini anlatıyoruz aslında, Bergen olma hikâyesini, bir kadının var oluşunu anlatıyoruz. Hayalleri olan, kısacık ömrüne çok şey sığdırmış bir kızın hayatını anlattık. Umarız beğenirsiniz.

Erdal Beşikçioğlu: Kadının var oluş hikâyesini göreceğiz bu filmde. O yüzden benim için çok değerliydi. Farah’la beraber Bergen gibi bir karakterin tekrar hayata dönmesi, tekrar onu anımsatmak yaptığı eserleri tekrar izleyici ve dinleyici ile buluşturmak çok önemliydi. Bergen kendi içerisinde büyük akademisyen, arabesk müzikle klasik müziği harmanlayan biri. Farah da bunu başlangıçtan son anına kadar o kadar iyi yansıttı ki. İleriden geçmişe bakıp keyif alacağım işlerden biri oldu. Aslında âşık olmak da eğitime tabi tutulmalı, sevginin eğitimi olması gerekiyor. Biz aşkı da sevgiyi de biraz bencilce yaşıyoruz. Sanırım bu film de bunu sorgulamak için çok güzel bir olay olacak.

Yönetmen M. Caner Alper: Bu bizim üçüncü uzun metraj filmimiz. ‘Bergen’in senaryosunu okur okumaz çok etkilendim o gece uyuyamadım. Olağanüstü bir ekip bütün arkadaşlarımız müthiş çalıştılar. Hikâye beni çok etkiledi, bu hikâyenin sinema formlarıyla anlatılması gerektiğine ve bir klasik olması gerektiğine inandık. Uzun bir yapım süreciydi, çok meşakkatliydi ama çıkan sonuçtan herkes gibi biz de çok mutluyuz.

Yönetmen Mehmet Binay: Geleceğini eline almak isteyen gençlerin filmi olacağını düşünüyorum. Çünkü Belgin Sarılmışer bizim bildiğimiz adıyla Bergen böyle bir kadın. Bizim böyle kadınlara ihtiyacımız var. Onları korumamız, yaşamalarını sağlamamız gerekiyor. Onun için yaptık bu filmi.

Tilbe Saran: Bergen’in annesi çok güçlü bir karakter. Bergen’in gücü de belki o anneden geliyor. Böyle kadınların hikâyeleri daha fazla yer almalı. Hiçbirimizin korunmaya ihtiyacı yok sadece görünmeye ihtiyacımız var. Bergen inşallah buna vesile olur, güçlü kadınların televizyonda ve sinemada daha fazla temsili olur. Bu vesileyle 2012 yılında imza atıp geçen aylarda çıktığımız İstanbul Sözleşmesi’nin gerekliliğini bir daha hatırlatıyorum.

Basın mensuplarının filmin ortak yapımcısı olmasıyla ilgili sorusunu da yanıtlayan Farah Zeynep Abdullah, “Benim zaten senelerdir aslında sinemacı olmak hedefim var. Dolayısıyla bu film benim için o anlamda da çok özel oldu. Öncesinde ve sonrasında hep beraberdik, her şeyinde oradaydım, miksinde de montajında da oradaydım. Dolayısıyla benim için okul gibi oldu diyebilirim” dedi.

Film gösterimi öncesi salonda hologram teknolojisi vasıtasıyla Bergen’i çello çalarken izleyen davetliler büyük şaşkınlık ve sevinç yaşadı. Ardından filmin başrol oyuncularının salona girişiyle coşku zirve yaptı.

Müzik tarihine geçen sesi ve konservatuvardan başlayan şarkı söyleme tutkusuyla efsaneler arasına girmiş Belgin Sarılmışer’in hayatını konu alan filmde Farah Zeynep Abdullah’ın görsel olarak Bergen’e benzerliği ve şarkıları seslendirmedeki başarısı büyük övgü aldı. Abdullah, film için seslendirdiği her Bergen şarkısıyla müzikal yeteneğini bir kez daha kanıtladı.

Senaryosunu Yıldız Bayazıt ve Sema Kaygusuz’un yazdığı, yönetmenliğini Mehmet Binay ve M. Caner Alper’in üstlendiği ‘Bergen’, izleyicilerle 4 Mart'ta buluşacak.