Safa Önal hayatını kaybetti

Safa Önal, 2018'de Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Sanat Özel Ödülleri'nde 'Sinema' dalında ödüle layık görülmüştü. Önal, ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın elinden almıştı.

Senaryo ve Diyalog Yazarı Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği, filme çekilmiş 395 senaryosuyla Guinness Rekorlar Kitabı'na giren Safa Önal için geçtiğimiz nisan ayında onur gecesi düzenlemişti.

SAFA ÖNAL HAKKINDA

İstanbul'da 17 Aralık 1931'de dünyaya gelen senarist, yönetmen ve yazar Safa Önal, yazarlığa 1945'te kısa öyküler kaleme alarak başladı.

Safa Önal, 'Vesikalı Yarim', 'Ağaçlar Ayakta Ölür', 'Ah Güzel İstanbul', 'Ah Müjgan Ah', 'Dila Hanım', 'Tatar Ramazan', 'Tatlı Nigar', 'Doktor Civanım' gibi pek çok filmin senaryosunu kaleme aldı.

Safa Önal, 1973'te yönetmenliğe de başladı ve 40'a yakın film yönetti.

Yazdığı senaryolarla Altın Koza ve Altın Portakal gibi çok sayıda ödül kazanan Safa Önal, söz yazarı, sunucu Sezen Cumhur Önal'ın da ağabeyidir.

Sezen Cumhur Önal, ağabeyini kaybetmenin derin üzüntüsü içinde olduğunu dile getirerek; "İşine çok emek verdi, işini çok seviyordu. Başımız sağ olsun" dedi.

Safa Önal ile Sezen Cumhur Önal'ın annesi Hürriyet Nihal Önal, 2009'da 100 yaşındayken hayata veda etmişti.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, taziye mesajı yayımladı: Sinemamızın değerli ismi, usta senarist, yönetmen ve yazar Safa Önal'ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine, sevenlerine ve tüm sanat camiamıza başsağlığı diliyorum.

Hülya Koçyiğit, Safa Önal'ın hayatını kaybetmesiyle duyduğu acıyı şöyle dile getirdi: Ömrünü sinemaya adamış; senarist, yönetmen, yazar çok kıymetli dostum Safa Önal'ın vefat haberiyle derin üzüntü içindeyim. Türk sineması için bir hazinesin sen Safa Ağabey... Telefonda heyecanla yeni projelerini anlattığı o sesin kulaklarımda şu an. Yan yana gelip üzerine uzun uzun konuşmalarımız... Sen 395 senaryonla Guinnes Rekorlar Kitabı'nda adınla, sinemamıza bıraktıklarınla yaşamaya devam edeceksin. Allah'tan rahmet, tüm sevenlerine sabır diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun.

Yönetmen Eylem Kaftan ise duygularını şu sözlerle dile getirdi: Haydi Abbas, vakit tamam; akşam diyordun. İşte oldu akşam. Kur bakalım çilingir soframızı, dinsin artık bu kalp ağrısı. Şu ağacın gölgesinde olsun, tam kenarında havuzun. Aya haber sal, çıksın bu gece, görünsün şöyle gönlümce. Bas kırbacı sihirli seccadeye. Göster hükmettiğini, mesafeye ve zamana. Katıp tozu dumana, var git öyle ferman etti Cahit. Al getir, ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan. Yaşamak istiyorum gençliğimi, yeni baştan.

Ah Safa Hocam, seni her gördüğümde bu şiiri tüm doğallığınla okuman gelir aklıma. Yeşilçam'ın en üretken güzel ağabeyi, gerçek bir İstanbul beyefendisiydin. Keşke verdiğin telif mücadelesinin de sonucunu görebilseydin. Gittiğin yerdeki sofrada umarım bütün o büyük şairler bekliyordur seni...

Oyuncu Kerem Alışık ise şu ifadeleri kullandı:

Ah bu Temmuz ayı...

Yine Temmuz sıcağı gibi çöktü kalbimizin ortasına...

Ah benim Safa ağabeyim..

Baba yarım… Kirvem…

Çocukluğum... Gençliğim...

Kitabım... Sinemam... Ah güzel İstanbul'um.. Menekşe gözlerim... Ah Müjgan hanım... Efkârlıyım ağabeylerim... İnleyen nağmelerim... Tatar Ramazanım... Bodrum hakimim... Dila Hanımım... Vesikalı Yarim...

Sinemamızın asırlık çınarı... Bize gölge veren çiçek veren... Ömrünü sinemaya veren... Yaşamını hep yazarak geçiren. Yazdığı tüm filmleri ezberden bildiğimiz... Hediyemiz... Sesimiz... Seslenişimiz. Seçtiğimiz...

Bütün ustalarla çalışan...

Kıymetini dilinin altında kaleminin ucunda gizleyen sadece sözün ve yazının açığa vurduğu sinemamızın mavi uçlu tükenmez kalemi Safa ağabeyim...

Kaleminin elinde... Elinin değdiğinde kaldık... Artık ağır yaralı sevinçlerimiz... Yıkıldı son kalemiz...

Sıcak ekmek kokuları bıraktın bağrımızda... Seni kalbimizde tuttuk sarıldık sakladık yarınlarımıza...

Mekanın cennet olsun...