Vatan Partisi Mustafa İlker Yücel: 23 Haziran'da İstanbul'da oylarımız artacak

"SEÇİMLERE GİRME SEBEBİMİZ 35 YILLIK ÖNGÖRÜLERİMİZDİR"

23 Haziran'da oylarımız artacak. Her iki adayın da ortaklaştığı noktalar gözönüne gelmeye başladı. Sayın Ekrem İmamoğlu Washington Post ve Alman gazetesinde bir yazı yazdı. Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Ekrem İmamoğlu aslında bir koalisyon. Diğer tarafta AK Parti'nin büyük hataları var. O yüzden Vatan Partisi'nin son 1-1,5 ayda işaret ettiği konular gözönüne gelmeye başladı. Belediyecilik anlayışında Vatan Partisi iki partiden tamamen farklılaşıyor. Bir vaat enflasyonu yaşanıyor. Ciddi kesimin ilgisi Vatan Partisi'nde. Türkiye'nin direncini arttırabilecek kadar oy alabilmek hedefimiz. 2014'ten sonra girilen süreçte Türkiye hükümetini arıyor. AK Parti yönetemediği için MHP'ye sarıldı. Türkiye'nin ekonomik ve güvenlik sorunları o kadar ağır ki. Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız tarihinin en önemli tatbikatını yaptı. İçişleri Bakanı çok açıklıkla 'ABD'yle savaş halindeyiz' dedi. Biz milli hükümet tabirini kullanıyoruz. Türkiye eğer tarihinin en büyük sorunlarıyla karşı karşıyaysa, o zaman milletin bütün gücünü seferber edebilecek bu tehditlere cevap verebiliriz. Bu seçimlerde Vatan Partisi'nin seçimlere girme sebebi arkada bıraktığımız 35 yıllık öngörülerimizdir.

"TÜRKİYE'DE KİMİN AÇISINDAN ANORMALLİK VAR ŞU ANDA?"

İki partiye bakıyorum. Bir tarafta Türkiye'nin sorunlarını ağırlaştıran bir yönetim. Bir güvenlik problemi. Komşularla ilişkiler, sınır güvenliği. Daralan bir yönetim. Beştepe'ye sıkışan bir yönetim. Bu taraf ekonomiye de bir çözüm üretemiyor. Alternatif olduğu iddia edilen sayın İmamoğlu'nun temsil ettiği kuruma bakıyorum. Bizim açımızdan kırmızı çizgi şöyle ihlal edilmiş oldu. PKK'yla girilmiş olan ittifak, Selahattin Demirtaş övgüleri kırmızı çizgilerimizdi. Patrikhaneye ziyaret Avrupa'ya selamdır. Washington Post'u Sarıyerli Ayşe teyze okumuyor. 'Ben Türkiye'yi normalleştireceğim' dediği zaman şunu soruyoruz, Türkiye'de kimin açısından anormallik var şu anda? 2014'den sonra PKK ve FETÖ'nün sözcülerinin tutuklandığını biliyoruz. Türkiye ABD'ye karşı bağımsızlık mücadelesine girdi. 'Kararları ben kendim alırım' dedi.

"DENİZ ULAŞIMINI ETKİNLEŞTİRİLDİĞİNDE TRAFİK RAHATLAR"

Bizim Mavi İstanbul Projemiz ödül de aldı. Biz 'İstanbul'da deniz var' dedik. Denize ne koyarsanız yüzüyor. Denizde altyapı çalışması yok. Habitat toplantıların tutanaklarını inceledik. Bizim söylediğimiz birçok şey İstanbul'u 16 yıl boyunca yönetenlerin de söyledikleri şeyler. İstanbul'da artık otomobiller yaşıyor, insan yaşamıyor. Bizler İstanbul'da karada ölüme terkedilmiş durumdayız. İstanbul denizle bütünleşebilen dünyadaki en güzel şehirlerden bir tanesi. 39 ilçeden 23'ünün denize kıyısı var ama hangisinde iskele var? İskelelerin çok büyük bölümünü satmışlar. Denizde rant yok. Karada bir rant var. Denize koydukları vapur da tabut gibi. İstanbul'da vapura bindiğinizde denizi göremiyorsunuz, martılarla selamlaşamıyorsunuz. Yaptığımız hesaplamaya göre 2 yıl içerisinde deniz ulaşımını yüzde 9'a çıkardığımızda gözle görülebilir bir rahatlık yaratabiliriz.

"100 BİN ÖĞRENCİMİZE İSTANBUL'DA 'KÜLTÜR ÇALIŞANI' YAPACAĞIZ"

İstanbulumuzun kütüphanesi yok. Atatürk Kütüphanesi'nde kuyruk var. Üniversitelerimizin kütüphaneleri yerel yönetimin desteğine muhtaç durumda. Yurt konusu gençlerimizin ciddi sorunu. Gençlerimizin sosyalleşmesi lazım. Dijitale, sanal teknolojinin yönettiği bambaşka bir atmosfere sürükleniyor. Gençlerimizi hayatla buluşturmamız lazım. 100 bin öğrencimizi İstanbul'un kültür çalışanı haline getirebiliriz. 100 bin civarında üniversite öğrencisini 'Bana Sor' tişörtleriyle seferber edebiliriz. Yenikapı batıkları 6 yıldır müzesini bekliyor. Bunları ancak gençlerle yapabiliriz. Kültür Bakanlığı'nın Göbeklitepe üzerine yaptığı farkındalık projesi gibi. Biz Vatan Partisi olarak dedik ki, almadığımız oyların da hakkını verdik. Ayağınızın önüne bakmayın, ayaklarınızın ucuna bakmayın, ufka bakın diyoruz. Seçmenlerden dileğimiz bu direnci kuvvetlendirelim.