1000 DOLAR İÇİN AKP'YE OY VERİR MİSİNİZ?
Siyasi harita net bir şekilde ortada.
Bir yanda düşünsel bütün temalardan sıyrılmış, ya da şöyle ifade edelim, düşünsel bütün temalar arasında seyahat etmekte bir sakınca görmeyen AKP EKONOMİZMİ var.
Öte yanda; vatan, namus, milliyet, din, cumhuriyet gibi hassasiyetleri taşıyan İDEALİZMLER var.
Seçime doğru girilen son dönemeç de gösteriyor ki, AKP'yi yükselten dindar hasssiyet de oylarını bu partiden çekme eğilimi gösteriyor. İslami entelektüel Ali Bulaç'ın www.dunyabulteni.net adresinde bir kaç gündür yayınlanan kapsamlı 'AKP eleştirisi' bunun ipuçlarını veriyor.
Şimdi AKP'nin kapsama alanında EKONOMİST bir bakış açısı hüküm sürüyor sadece.
Bu da demek ki, AKP'ye oy verecek herkes, Kişi Başına Düşen Milli Gelir'de oluşabilme ihtimali bulunan 1000 dolarlık bir farka oy verecek.
Bu '1000 dolarlık muhtemel artış,' bir doktrinden bağımsız olduğu için; terör sorununun çözülememesi, devletin iyi yönetilememesi dolayısıyla milli bütünlüğün tehlikeye girmesi anlamlarına da gelebilme ihtimali taşıyor..
Konjonktürel olarak siyasi tutumu değişen; ve fakat, sadece EKONOMİZM konusunda sabit bir AKP'ye karşılık, Türkiye toplumunun her renkteki İDEALİZMLERİ direniyor.
İlginçtir, AKP EKONOMİZMİ'nin Özal Liberalizmi gibi düşünsel bir temeli de yok. Çünkü Ali Bulaç'ın zikrettiğim makalesinde altını önemle çizdiği gibi, AKP sıkıştığı zaman 'dindarlığa' sığınarak bu düşünceyi de imha ediyor.
Ama... türban sorununa çözüm üretemiyor.
Bağımsız bir dış politika geliştiremiyor.
Laisiteyi bunalıma sürüklüyor.
Türklük kavramını tartışılır kılıyor.
Ulus-devleti tehditlere açık hale düşürüyor.
Geriye üzerine siyaset yapabileceği bir tek 'MUHTEMEL 1000 DOLAR' kalıyor.
Türklerin yüzde 40'ının '1000 DOLAR' için oy vereceklerine inanmıyorum.
Çok ilginç bir seçimle karşı karşıyayız.
İyi ama ya eğer '1000 DOLAR EKONOMİZMİ' Türkiye'nin bütün 'İDEALİZMLERİ'ne galabe çalarsa...
Ya yanılıyorsam... Ya Türklerin yüzde 40'ının önceliği 'MUHTEMEL 1000 DOLAR' haline gelmişse...
Sanırım o vakit İlhan Selçuk'un bugünkü yazısındaki öngörünün gerçekleşme olasılığı artıyor:
"22 Temmuz seçimlerinde AKP ne oranda oy alırsa alsın yalnız ve boşlukta kalacaktır...
Tarihin kimi zamanlarında olur böyle şeyler..."
