Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu iki farklı teşekkürü hak ediyor. Birincisi Meclis’te bilgilendirme toplantısı yapmadan önce iki muhalefet liderini özel olarak ziyaret ettikleri için, ikincisi ise terör örgütü PKK’nın 13 vatandaşımızın operasyon sırasında öldüğü yalanına karşılık zihinlerde hiçbir soru işareti bırakmayacak netlikte detaylı açıklamalar yaparak bu terör örgütünün gerçek yüzünü tüm dünyaya gösterdikleri için...

        Özellikle CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Lideri Meral Akşener’le baş başa görüşerek yaşananlara dair bilgi vermeleri, hem Meclis’teki oturumun çok daha sakin ve saygılı bir ortamda gerçekleşmesini sağladı hem de ortak acı karşısında siyaset üstü bir birliktelik mesajı verilmiş oldu. Eğer ki bu baş başa görüşmeler yapılmasaydı bakanların konuşmaları sırasında sorular-sataşmalar gelebilir, tatsız bir ortam oluşabilirdi.

        Bakanların konuşmalarında paylaştıkları bilgiler, bilhassa Hulusi Akar’ın operasyonun uluslararası hukuka uygun meşru bir şekilde yapıldığına ilişkin verdiği her bir detay Türkiye’nin haklı mücadelesini daha da güçlendirdi.

        PKK, en büyük gücünü başta ABD olmak üzere Batı ile kurduğu işbirliğinden alıyor. Bu işbirliğini güçlendirmek için kullandığı en büyük silah ise propaganda. Kendisini meşru gösterebilmek için sivil katliamlar yaptığı gerçeğini gizliyor. İslamcı terör örgütlerinin kol gezdiği bir coğrafyada kendisini Batı’nın işbirliği yapacağı seküler modern bir yapılanma olarak lanse ediyor.

        REKLAM

        Tam da bu nedenle bu hafta Gara’da yaşanan katliam örgütün maskesini düşürmek için bir dönüm noktası olmalı.

        Akar ve Soylu’nun yaptığı konuşmalar dünya kamuoyu ile de etkin bir biçimde paylaşılmalı.

        Bu noktada başta CHP olmak üzere muhalefete de büyük sorumluluk düşüyor.

        Bu meselenin yalnızca Erdoğan’ın ya da iktidarın değil Türkiye’nin meselesi olduğunu bütün uluslararası platformlarda anlatmalı, Akar’ın da konuşmasında altını çizdiği gibi, savunmasız 13 masum insanı katleden teröristin aynı zamanda YPG saflarında savaştığı da vurgulanarak Batı’nın ikiyüzlü siyasetini sonlandırmasını istemeliler.

        Bakın dün ABD Büyükelçisi David Satterfield'in Dışişleri’ne çağrılması ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ABD’li mevkidaşı Antony Blinken ile yaptığı görüşme anında sonuç verdi ve ölümlerden PKK’nın sorumlu olduğu gerçeğini kabullenmek zorunda kaldılar.

        Bakanlar muhalefeti ziyaret ederek üstüne düşeni yaptı. Şimdi sıra muhalefette. Bu konu üzerinden iktidarı elbette eleştirebilir, kafalarına takılan soruları dillendirebilirler. Ama daha öncelikli olan bu katliamın dünyaya duyurulması için öncülük etmeleridir.

        Her şeyden önce bunu 6 yıl boyunca her gün sevdiklerine kavuşmak için bekleyen 13 aileye borçlular.

        Doğan Cüceloğlu'nun ardından

        Doğan Cüceloğlu'nun ardından
        0:00 / 0:00

        Doğan Cüceloğlu bizim için aile sıcaklığı demekti.

        Birbirimize nasıl davranacağımızı, çocuklarımızı nasıl yetiştireceğimizi, anne babamıza nasıl yaklaşacağımızı ondan öğrendik.

        Bu toplumun duygu dünyasını en iyi o bilir, o tarif ederdi.

        Geçen hafta Ceyda Düvenci ile yaptıkları sohbette “Nasıl biz oluruz?” meselesini konuşmuşlardı. Her zamanki gibi hayat doluydu.

        Ölümünün ardından herkes güzel sözlerle uğurlamış. Bu ülkede o kadar kutuplaştık ki hepimizin sevip saydığı çok az insan kaldı. Doğan Cüceloğlu o ender değerlerimizden biriydi.

        Nur içinde yatsın...

        Bu teklifi Erdoğan kabul eder miydi?

        Bu teklifi Erdoğan kabul eder miydi?
        0:00 / 0:00

        Tesla'nın CEO'su Elon Musk, Clubhouse’da Rusya lideri Vladimir Putin'i konuşma yapmaya davet etmiş. Daha doğrusu cumartesi günü Twitter'da Kremlin'in hesabını etiketleyerek "Benimle Clubhouse'da sohbete katılır mısınız?" diye sormuş.

        Bunun üzerine Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, "Genel anlamda ilginç bir öneri. Ama öncelikle bunun ne anlama geldiğini, ne önerildiğini anlamamız gerekiyor. Biliyorsunuz Başkan Putin, sosyal medyayı doğrudan kullanmıyor, hesaplarını şahsen yönetmiyor" demiş.

        Clubhouse bir anda popülerleşen etkili bir uygulama. Kimileri hemen ortama adapte oldu ama ben henüz ısınabilmiş değilim. Ara sıra odalarda konuşulanlara bakıp sessizce çıkıyorum.

        Bugüne kadar bana en ilginç gelen yanı siyasi olarak asla bir araya gelmeyecek isimlerin aynı odalarda sohbet edebilmesini sağlamasıydı.

        Örneğin dün Sabah Daily News’ten gazeteci Meryem İlayda Atlas, PKK'nın katliamından sonra açtığı sohbete CHP’lilerin de katılıp konuştuğunu anlatan bir dizi tweet atmış. Farklı görüşlerden insanların birbirini medenice dinlemesi bakımından çok değerli bir platform aslında. Keşke gerçek manada çoğulculuğu sağlayabilse Clubhouse sohbetleri...

        Siyasi liderler açısından da ilginç bir ortam tabii. Bugüne kadar yapan lider oldu mu bilmiyorum ama sıradan vatandaşlarla sohbet edebilmeleri için muazzam bir zemin yaratıyor aslında.

        Putin eğer Elon Musk’ın davetini kabul edecek olursa çok ilgi toplayacağı muhakkak.

        Aynı teklifi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yapsa Cumhurbaşkanı kabul eder miydi acaba?

        Hazır 2023’te Ay’a inme ve uzaya astronot gönderme gibi hedefler varken eğlenceli olurdu aslında...

        Diğer Yazılar