Lanzarote Sözleşmesi'ni de unuttuk
Kadınlara yönelik şiddete karşı "İstanbul Sözleşmesi"nin uygulanmasını istiyoruz ve kampanyalar düzenliyoruz.
Peki, ya çocuklara yönelik taciz ve tecavüz olaylarına, cinsel istismara karşı ne yapacağız?
Biliyorsunuz, son dönemde çocuk kitaplarında ve tarikatlarda pek çok skandal daha ortaya çıktı. Küçük çocukların cinsel istismara uğradıkları belirlendi, bazı tarikat liderleri de tutuklandı.
*
Bu olaylar için elimizde kapı gibi bir Lanzarote Sözleşmesi var aslında..
Çocukları koruyan, kollayan ve devletlerin elini güçlendiren bir sözleşme..
Ama gel gör ki, gerçekçi olarak uygulayanımız yok.
*
Lanzarote Sözleşmesi, 2005'te Avrupa Komitesi tarafından Avrupa ve diğer ülkelerdeki yasal düzenlemeler, iyi uygulamalar ve akademik araştırmalar kullanılarak hazırlandı.
2007'de İspanya’nın Lanzarote adasında gerçekleştirilen bir Bakanlar Kurulu toplantısıyla imzaya açıldı ve 2010'da yürürlüğe girdi.
Türkiye sözleşmeyi 2011'de onayladı, 2012'de de uygulamaya soktu.
146 ülke tarafından imzalanan ve 29 ülke tarafından onaylanan Lanzarote Sözleşmesi’nin maddeleri çocuğa yönelik cinsel istismar ve sömürüyü önlemeyi, cinsel suç mağduru çocukları korumayı, çocuklar açısından adaleti sağlamayı ve suç faillerine cezai takibat açmayı içeriyor.
*
Evet, çocuğun yüksek yararı hukuki prensibini esas alan sözleşmeyi Türkiye olarak 8 yıl önce imzaladık, ancak imzaladığımız pek çok başka sözleşmeler gibi bunu da fiili olarak uygulamaya almadık.
Oysa Lanzarote Sözleşmesi, çocukların cinsel şiddetten korunmasına yönelik en etkin uluslararası sözleşme olarak kabul görüyor.
Ege İş Kadınları Derneği (EGİKAD) da bu meseleye karşı çok duyarlı. Derneğin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Pınar Kılıç da Lanzarote Sözleşmesi'ne dikkat çekiyor.
Kılıç yaptığı çağrıda, “Son dönemlerde ortaya çıkan istismarlara karşı tarafı olduğumuz Lanzarote Anlaşması uygulanmalıdır. Her beş çocuktan birinin cinsel sömürü dahil cinsel istismara uğradığı unutulmamalıdır. Lanzarote Anlaşması çocuklara karşı cinsel suçların önlenmesi ve çocuk mağdurların korunması için bir önemlidir” dedi.
*
Buradan da anlaşılıyor ki..
Mesele sözleşmeleri imzalamakta, anlaşmaları onaylamakta değil, onları doğru düzgün uygulamaktadır.
Ülkemizde İstanbul Sözleşmesi gibi Lanzarote Sözleşmesi de kerhen ele alınıyor.
Bu böyle devam ettiği sürece, hiç bir şiddet olayının üzerine etkin biçimde gidemeyiz, engelleyici olamayız, çocuklarımıza ve kadınlarımıza güvenli bir yaşam sunamayız.
Ayrıca bunları uygulamaktan niye kaçınıyoruz, sebep nedir, orasını da kavramış değilim bir türlü!..
